Çirkin ve zarafetten yoksun bazı kadınlar, gerektiği gibi övmesini bildiklerinden, ömür boyunca sevilmişlerdir. andre mauroıs
nepal
nepal
VİP ÜYE

incinen. geyik

Yorum

incinen. geyik

( 2 kişi )

4

Yorum

16

Beğeni

5,0

Puan

310

Okunma

incinen. geyik



berbat düşüncelerimden birisi de yastıktan düşen kalbimin kudretli neferleri oluşuydu. mental olarak garipsiyorum kendimi. olsun. sesimi yükseğe asmanın bir anlamı yok. sesimin hamuru dağılmaya müsait değil. incinmeyi istemeyecek kadar bencil sayılsamda. fenakar duruşum zannettiklerini doğrular gibi oluyor çoğu zaman. neyse. yan yatan aklım yürüyen duvarlara benziyor bu ara. koridordaki resmiyet. hüznümün kapısını çalıyor durmadan. evde yokmuş numarası yapmak kıvılcım oluşturuyor hiç derdim yokmuş gibi. sağa sola düşen bedenim. çürüyen dizim. solan yanağım. gözümün içindeki suya benzer şey. bağrıma basılan dereler. ağaçlardan aldığım gücün reçetesi. boğazıma dayanan yapraklı son. uzayan kişiliksiz ruhum. anlaşılmayan baba duruşum. aslında annemden aldığım sakinlik buluşunu buzdolabına yapıştırdığımdan beri vardım. yok olmuş gibi olmak yaşlı bir çöreğe benziyordu. yörük damarımın tuttuğu zamanları saymazsak fena biri değildim aslında. çoğu zaman üzülen şeylere sen nerelere kayboldun diyecek kadar insan olmak yeter miydi bilmiyorum ama yine de iyi yanım kazansın üzerine ödül alsın istiyordum. varlığımın tuzunu fazla kaçırdığım oluyor evet. zaman arası felaket. fesleğen meselesi. kartal heybeti. çaydanlığa yansıyan çirkinliğim cabası. kıyamet kopsa da herkese kurabiye dağıtsam. zeytin gözlerinden bahçeler kurulu odada düşünsem. düşünmek zor geliyor. eksik ağaçlar var. duvarsız kuşlar. bacağımın arasında duran şeyden nefret ediyorum ayrıca. özür dilerim. ağzıma söğüt sürün. dilimi falakaya yatırın. ellerime tükürün geçsin. dağılmaya müsait ciğerimin her köşesi ama değil işte. karambole getirilmiş gibiyim. sadede gelince. anneme sorunca tam söylemiyor ben ne zaman doğdum. ki ne zaman öleceğim
ağzımdan çıkanı kulağımın duymasını istemiyorum. balkondaki soğuk savaş. bileğimdeki morluk. omzumu dışarıya veriyor. saçlarımın ucundan son kez öpüyorum. sabah olunca hiçbir şey hatırlamayacak umuduyla seviyorum kendimi bir bir. kolay olmayacak şeyler adına üzülecek kadar yavru bir geyiktim oysa. ormanda kayboldum.

bulunmamak şartıyla

.



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

İncinen. geyik Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İncinen. geyik yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
incinen. geyik yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
nepal
nepal, @nepal
19.12.2025 07:33:59

Bu metin bir şiir-nesir arası iç monolog ve gücünü tam da dağınıklığından alıyor. Parça parça ilerleyen, bilinç akışıyla kurulan bir anlatım var; “incinen geyik” imgesi metnin omurgası gibi. Birkaç eksende açayım:


1. Merkez İmge: İncinen Geyik

Geyik burada hem yavru, hem ürkmüş, hem de zarif.
“Kolay olmayacak şeyler adına üzülecek kadar yavru bir geyiktim” dizesi, anlatıcının dünyayla kurduğu ilişkinin özeti gibi: Henüz sertleşmemiş, korunaksız, ama farkındalığı erken gelmiş bir ruh.

“Ormanda kayboldum. bulunmamak şartıyla”
→ Bu, kaçmak değil; bilinçli bir silinme arzusu. Görülmeden var olmak, incinmeden yaşamak isteği.


2. Zihin ve Bedenin Ayrışması

Metin boyunca beden sürekli dökülüyor:

çürüyen diz

solan yanak

bilekteki morluk

gözün içindeki “suya benzer şey”


Buna karşılık zihin:

“yan yatan akıl”

“yürüyen duvarlar”

“koridordaki resmiyet”


Yani beden yorgun, zihin resmî ve soğuk. Aralarında bir uyumsuzluk var. Bu, uzun süre bastırılmış duyguların bedende tortu bırakması gibi okunuyor.



3. Anne – Baba Hattı

Anne ve baba burada kişilerden çok duygusal miras:

Anne:
“annemden aldığım sakinlik buluşunu buzdolabına yapıştırdığımdan beri vardım”
→ Sakinlik öğrenilmiş bir şey, doğal değil. Hatırlamak için görünür bir yere asılmış.

Baba:
“anlaşılmayan baba duruşum”
→ Kendisinde taşıdığı, ama çözemediği bir baba modeli.
Bu da anlatıcının kendi kimliğini kurarken neden “kişiliksiz ruh” dediğini açıklıyor.



4. Dil: Kendine Ceza Veren Bir Dil

Metnin en çarpıcı yerlerinden biri:

> “ağzıma söğüt sürün. dilimi falakaya yatırın. ellerime tükürün geçsin.”



Bu, suçlulukla karışık bir arınma isteği.
Konuştuğu için, düşündüğü için, var olduğu için kendini cezalandırma arzusu var. Ama ironik: Dilini cezalandırmak isterken metin boyunca olağanüstü bir dil kuruyor.


5. İnsan Kalma Çabası

“üzülen şeylere sen nerelere kayboldun diyecek kadar insan olmak yeter miydi bilmiyorum”

Bu cümle çok kritik.
Anlatıcı büyük erdemlerden değil, küçük insani reflekslerden tutunuyor:

hatırlamak

sormak

üzülene seslenmek


Ve yine de yetip yetmediğinden emin değil.


6. Ton

Metnin tonu:

ironik ama kırık

sert ama özür dileyen

kendine acımasız ama başkalarına şefkatli


Bu yüzden metin ajitasyona düşmüyor; samimi bir zihinsel yorgunluk olarak kalıyor.


Kısa Özetle

Bu metin:

Kaybolmayı seçen ama yok olmayı istemeyen

Kendini fazla düşünen ama başkasını hâlâ görebilen

Yavru kalmış bir bilincin, yetişkin bir dünyada sürtünmesini anlatıyor.


“İncinen geyik” ölmemiş.
Sadece sessiz kalmayı öğrenmiş.

İstersen bir sonraki adımda:

Metnin başlığını güçlendirebiliriz

Ya da sadece geyik imgesi üzerinden alternatif bir kısa şiir çıkarabiliriz



yok canım bu kadar yeterli :)
Etkili Yorum
Black_sky
Black_sky, @black-sky1
17.12.2025 23:38:09
Nereye gitsen bulacakmışım gibi geliyor oysaki bana…

Kaçıncıya geldi ayaklarım buraya hatırlamıyorum. Sanırım kıyamet kopsa da kurabiye yerken izlesek durumu ağır basıyor …

Hüzne tutkun bendeki ruh biliyorum ama hiçbir hüzün senin kalemin kadar dinlendirmiyor beni…

Neli olacak kurabiye, kopsun kıyamet ben çayla geleceğim oraya.

Sevgilerimle.

Etkili Yorum
Tüya
Tüya, @tuya
17.12.2025 21:31:32
Doğanın uzuvlarıyla dans eden, kurabiye tadında ifadeler.
Hep Nepalce, bakir, zarif ve hüznü dahi sıcacık...

Sevgiler gönderiyorum "İncinen geyik"in ruhuna
Etkili Yorum
Jüli d.
Jüli d., @efemera
17.12.2025 13:26:41
5 puan verdi


Biz hep düz duvara tırmanıyoruz. Bu olmazların oldurabilir, olmazsa öldürülebilir olduğunu papiruslerden hatmettik.

Sana bir ödül verecek olsam unutma beni çiçeği olurdu, kitap arasında kurutulmuş.

Bir hafta önce 250 bin kitabın olduğu ( çoğu elyazma) bir kütüphaneyi ziyaret ettik. hiçbirine dokunmadım, kokladım ve uzaktan baktım.
Sanki bir rüyaya dahil olmuşum gibi kaç gündür.

Güzel yazı tam sevdiğim gibi.



© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL