Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar
eminnur acar
eminnur acar

HER NE DERSEN YAPARIM IRGATCIĞIM

Yorum

HER NE DERSEN YAPARIM IRGATCIĞIM

( 2 kişi )

1

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

43

Okunma

HER NE DERSEN YAPARIM IRGATCIĞIM

HER NE DERSEN YAPARIM IRGATCIĞIM


Çok eski zamanlarda bir oba beyinin,güzeller güzeli ,ama çok güzel bir kızı varmış,

Bir gün bir prens atı ile seyahate çıkmış,yolu bu obaya düşmüş,oba beyine misafir olmuş,adının ırgat olduğunu söylemiş,prens olduğunu söylememiş,hoş sohbetler edilmiş, prens, oba beyinin kızına aşık olmuş,
Sayaraya dönen prens,birkaç yakınını oba beyinin kızını istetmek için göndermiş,bir kutu da lokum vermiş yanlarına,kız kendisini istediklerini fark edince lokumu yere atmış,
Saraya dönen prensin yakınları,bu kız sana göre değil galiba deli demişler,

Prens tekrar yakınlarının yanına inci koyarak göndermiş,kız incileri de alıp nehire atmış,
Daha sonra prens altın terliklerle yakınlarını göndermiş,kız onları da alıp tuvalete koymuş,
Prensin yakınları her defasında kızın ona layık olmadığını söylüyorlarmış,
Son defa olarak prens yakınlarından,kıza kuran’ı kerim götürmelerini söylemiş,
Kız kuran’ı kerimi alıp öpmüş ve yüksek bir yere kaldırmış,
Prens bu kızın deli değil,şımarık olduğunu anlamış,
Kızın ailesi ilede anlaşıp,kıza bir oyun oynamayı planlamışlar,
Günlerden bir gün obaya gidip kıza at ile dolaşmayı,ormanda gezmeyi teklif etmiş,,
Kendisinin garip zavallı bir köylü olduğunu adınında ırgat olduğunu söylemiş,
Ormanda at ile dolaşırken,obadan çok uzaklaşmışlar,kız korkmaya başlamış ama ırgat ben yolumu kaybettim diye kızı korkutmuş,
İsterse kendisinin obasına dönebileceğini söylüyormuş,tabiki hiç obasından ayrılmayan kız ormandan çok ürkmüş,ırgat ona yerden,bize lazım olur diye çer çöp ne varsa toplatıyormuş
Toplamayacak olursa,ırgat ona geri dönmesini söylüyormuş,kız da hemen toplarım ırgatcığım,toplarım diyormuş,
Günlerce yol almışlar,sonunda bir saraya varmışlar,
Irgat bak galiba bu sarayda eğlence veya düğün var,bizde şu sarayın bahçesinde bir kulube var orada kalalım,düğün artıklarından karnımızı doyururuz demiş,
Kız da çaresiz tamam ırğatcığım,zaten çok yoruldum,çok da acıktım demiş,böylece kulubeye yerleşmişler,
Sarayda bir telaş bir telaş yemekler hazırlanıyormuş,ırgat kıza sende onlara yardım et,böylece yardım ettiğin için sana da birşeyler verirler,prinç,meyve,ekmek falan koynuna koyup bana da getirirsin demiş,
Kız mutfağa çalışmaya gitmiş,epeyice çalıştıktan sonra ırgat için koynuna birşeyler doldurmaya çalıştığı sırada,herşeyden haberdar olan saray hizmetlileri onu yakalayıp rezil etmek için,hırsız var diye onu yakalayıp herkese haber vermişler,oradan ağlayarak ırgatın yanına kaçmış,bir söyleyip bin ağlıyormuş,
Prens daha fazla bu sevdiği kızı üzmek istememiş ve ona..
Bu saray benim,bu düğünde bizim düğünümüz,ben senin bana yaptığın şımarıklığa bir ders vermek istedim demiş,
Kız şaşırmış ve çok utanmış,
Kırkgün kırkgece düğünleri olmuş ve bundan böyle mutlu mesut yaşamışlar..

Yüzyıllık masallar EMİNNUR ACAR

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Her ne dersen yaparım ırgatcığım Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Her ne dersen yaparım ırgatcığım yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HER NE DERSEN YAPARIM IRGATCIĞIM yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi Etkili Yorum
Celil ÇINKIR
Celil ÇINKIR, @celilcinkir
12.12.2025 23:10:33
5 puan verdi
Yazının Adı: Her Ne Dersen Yaparım Irgatcığım
Yazarı: Eminnur Acar
Yorumu Yapan: Kalburabastı Efendi Hazretleri / Celil ÇINKIR

Bu anlatı, masal diliyle terbiyenin, edebin ve sınanmanın hikâyesini kuruyor. Lokumdan inciye, altın terlikten Mushaf’a uzanan yol; değerin maddede değil, manada saklı olduğunu usulca hatırlatıyor. “Irgat” kılığı, gücün gizlenip sabrın denenmesi; kızın yolculuğu ise şımarıklıktan idrake geçiş. Orman korkusu, çer-çöp toplatma, kulübe ve mutfak sahneleri; hayatın insanı eğite eğite olgunlaştırdığı duraklar. Masal, sonunda yüz kızartan bir ayna tutuyor: Hakikat, saygıyla karşılanınca kapılar açılıyor; edep, talihin anahtarı oluyor.

Selam olsun masalı masal gibi anlatıp dersi incitmeden verenlere.
Vesselam.
“Edep bir taçtır; başa konunca kader de yerini bulur.”
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL