Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Hayrettin TÜRKOĞLU
Hayrettin TÜRKOĞLU

Değerin Bedeli

Yorum

Değerin Bedeli

( 1 kişi )

1

Yorum

1

Beğeni

5,0

Puan

58

Okunma

Değerin Bedeli

Hayat, büyük derslerini çoğu zaman sessizce verir. Ne bağırır, ne uyarır… Bazen bir kırgınlığın içine gizler gerçeği, bazen görmezden gelinen bir davranışın arasına, bazen de içimizi usul usul sızlatan o görünmez ağırlığın içine… Ve biz çoğu zaman sanırız ki bizi yoran, başımıza gelenlerdir. Oysa insanı tüketen şey yaşadıkları değil; onlara nasıl izin verdiği, nasıl karşılık verdiği, hangi kapıyı açık bıraktığıdır.

İnsana değer vermek, insan olmanın en zarif yanıdır.
Ama hak etmeyene fazla değer vermek, kendi kalbine yavaşça işleyen bir yara gibidir. Çünkü bazıları iyiliği bir erdem değil, hazır bir hak sanır. Sen ne kadar veriyorsan, onlar senden biraz daha almayı doğal görür. Derken bir gün, kendi fedakârlığının altında ezildiğini fark edersin.

Ve o yakıcı soru döner durur zihninde:
“Ben nerede fazla geldim? Nerede eksik kaldım?”

Bazen susman hoşgörü değildir; kendi sesini kaybetmeye başlamandır.
Bazen görmezden gelmen, sana yapılanı değil, kendini unuttuğunu gösterir.
Ve en acısı, seni inciten kişinin bunu fark edecek kadar bile duyarlı olmamasıdır.

Hayat tam burada sessiz ama güçlü bir hakikat fısıldar:
Durmayı bilmeyen için kimse durmaz.
Sınır koymayan için kimse geri çekilmez.
Kendi değerini korumayan için kimse “onu incitmeyeyim” demez.

İnsan ancak içindeki kırılmanın kaynağını gördüğünde, yaşadıkları onu yıkmak yerine güçlendirmeye başlar.
Belki zamanında söylediğin bir “hayır”, bugün taşıdığın bütün yorgunlukları engelleyecekti.
Belki küçük bir sınır, büyük bir acıyı hiç yaşatmayacaktı.
Belki de verdiğin değerin güzelliği, yanlış kişilerde değil; doğru kişilerde kendini çoğaltacaktı.

Ve insan sonunda şunu öğrenir:
Hak edene verilen değer büyütür;
hak etmeyene verilen değer ise içten içe tüketir.

Değerini doğru yere koymayı öğrenen hiç kimse, hayatın ağırlığı altında kalmaz. Çünkü insan bu hayatta, kendisine verdiği değer kadar sağlam durur.

Zamanla fark edersin ki hayat kimseye fazladan zaman tanımaz. Seni tüketen insanlarla aynı masada oturmaya devam ettikçe, kendi içinden biraz daha eksilirsin. Bazen en büyük iyilik, sadece kendine yaptığın iyiliktir: yanlış kapıları kapatmak, yanlış insanlardan çekilmek ve değeri yanlış ellere teslim etmekten vazgeçmek…

Çünkü insanın en sessiz çöküşü, kendini unuttuğu anda başlar.
Ve en büyük toparlanması, kendi değerini yeniden hatırladığı gün…

Belki de asıl güç; başkalarının seni nasıl gördüğünde değil, senin kendini nerede durdurduğunda gizlidir. Attığın her adım, koyduğun her sınır, seçtiğin her yol… seni ya yüceltir ya da tüketir.

Ve sonunda hayatın en önemli sorusu belirir:
“Ben kime değer veriyorum, peki o bana ne katıyor?”

Bu sorunun cevabını bulduğunda yollar aydınlanır, yüklerin hafifler, kalbin yeniden kendine döner. Çünkü insan, doğruyu bulduğunda değil; yanlışlardan çekildiğinde gerçekten özgürleşir.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Değerin bedeli Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Değerin bedeli yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Değerin Bedeli yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ali Rıza  Coşkun
Ali Rıza Coşkun, @alirizacoskun
10.12.2025 06:30:22
5 puan verdi
Yazınız, hayatın en önemli derslerinden birini çok etkileyici bir şekilde dile getiriyor: değeri doğru kişiye vermek. Özellikle “hak edene verilen değer yüceltir; hak etmeyene verilen değer ise insanı yavaşça içten içe tüketir” vurgusu, metnin özünü güçlü bir şekilde ortaya koymuş. Kaleminize sağlık; derinlikli, düşündürücü ve yol gösterici bir eser olmuş, gönülden tebrik ederim.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL