0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
36
Okunma
Sevgili Dostum,
Gönderdiğin yazıyı okudum. Cümlelerin kıvrımlarında hem Ece’nin yalnızlığını hem onun hayata tuttuğu görünmez ipleri gördüm. Ve senin neden özellikle bu yazıyı bana gönderdiğini de anladım. Biliyorum, benim içimde yıllardır yanmaya devam eden ateşin nasıl bir ateş olduğunu sen iyi biliyorsun. Evlat acısı… Adı bile insanın içini un ufak etmeye yeterken, onu yaşayanlar için zaman sadece bir çizelge; acıysa hep aynı yerde, aynı ağırlıkta duruyor.
Dört buçuk yıldır oğlumun yokluğuyla, birkaç ay önce kızımı evlendirmenin tatlı sert duygularıyla, bir ömür çocuklara ve gençlere yetişmek için didinmenin yorgun ama onurlu yüküyle yürüyorum. Hayat dediğin bazen çok sessizleşiyor. İnsanlara faydalı olmak için kendini adadığında, çoğu zaman elini uzattıklarının yanında bir gün birisi sana da dokunur mu diye düşünüyorsun. Ama kimse gecenin içine sokulacak kadar yaklaşamıyor.
Sen ise yıllardır benim yanı başımdasın. Çocuklarımı, mücadelemi, içimdeki yaraları, yorgunluğumu, gücümü… hepsini biliyorsun. Belki de bu yüzden bana Ece Aksoy’un hikâyesini okumamı istedin. Çünkü Ece’nin yüzüne asılı o görünmez çizgi, içten içe kaynayan yalnızlığı, güveni seçmesi, insanlara iyi gelen o sessiz fedakârlıkları… hepsi bana bir ayna tuttu.
Ama aynı zamanda şunu da fark ettim okurken:
Ece’nin yalnızlığı, seçtiği bir yalnızlıktı.
Benim yalnızlığım ise yaşadıklarımdan geriye kalan bir yalnızlık.
Ece’nin hafızası buzdağı gibiydi, benimki ise bazen ateşe dokunan bir el kadar hassas.
O insanlara kederin buğusunu dağıtarak güç verirdi; ben gençlere, çocuklara, geleceğe dokunarak.
Ve şimdi düşünüyorum da…
Belki sen bana şunu söylemek istiyorsun:
“Hayat senden hâlâ bir şey bekliyor.
Senin yaşadıklarından, senin acından, senin gücünden bir başkası güç alacak.”
Belki Ece gibi bir mekanın olacak değil…
Ama senin yıllardır yaptığın gibi bir gencin hayatındaki karanlık noktayı aydınlatan gizli bir ışığın olacak.
Ve belki de sen farkında olmadan insanlara güven olan sessiz bir limansın zaten.
Yalnızlık bazen bir yük, bazen bir seçim, bazen de bir güç sınavı.
Benim yalnızlığım acıyla başladı ama güçle devam ediyor.
Ece’nin dediği gibi, “Mutluluk yaşanır, mutsuzluk yazılırmış.”
Ben de mutsuzluklarımı içime yazdım ama başkalarına hep umut götürmeye gayret ettim.
Hayattan ne bekleyebilirim?
Belki artık hiç bir şey...
Ama hâlâ bir çocuğun gözündeki ışığı, bir gencin ayağa kalkışını, bir insanın güvenle içini açtığı bir anı arıyorum. Çünkü benim yolum hep insanlarla kesişti; birilerine iyi gelmekle beslenmesine rağmen payıma acı düştü...
Sevgilerimle...
03.12.2025