Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Necla plt hsbtc
Necla plt hsbtc
VİP ÜYE

MUCİT ÖĞRETMEN NEDİM ÇAKMAK'IN AYDINLANMA SAVAŞI

Yorum

MUCİT ÖĞRETMEN NEDİM ÇAKMAK'IN AYDINLANMA SAVAŞI

( 5 kişi )

3

Yorum

15

Beğeni

5,0

Puan

338

Okunma

Okuduğunuz yazı 26.11.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
MUCİT ÖĞRETMEN NEDİM ÇAKMAK'IN AYDINLANMA SAVAŞI

MUCİT ÖĞRETMEN NEDİM ÇAKMAK'IN AYDINLANMA SAVAŞI



Nedim Çakmak, bir idealistin yedi yıllık muhasebesini yapıyordu. İstifa mektubunu, meslekten değil, "bu düzenden soğudum" diyerek Müdür Bey’in titrek ellerine bıraktığında, ne yorgun ne de öfkeliydi; sadece yaşadığı aydınlanma savaşının bilgece sükûnetini taşıyordu. O gün, sadece kendi hikâyesini değil, Türkiye’nin geri kalmışlık tarihinin de kısa bir romanını kapatıyordu.
Vatanımda üç üniversite varken aydınlıklar vardı, şimdi 150 üniversite ile karanlıklar...
Nedim Çakmak’ın trajedisi, bu cümlenin somutlaşmış hâliydi.

Radyonun İcadı ve Ekonomik Esaret
Hayatı bir dağ köyünde öğretmen olarak başladı. 19 yaşındaydı, ama Çınarlı Meslek Lisesi’nden aldığı Radyo-Elektronik eğitimi sayesinde lise mezunu bir bilim insanı formasyonuna sahipti. Bilgisini hayata geçirmek istiyordu.
O yıllarda köy halkı, dünyadan haber almanın bedelini ağır ödüyordu. İthal Grundig transistörlü bir radyo tam 900 Türk Lirası idi. Nedim Öğretmen’in aylık maaşı ise sadece 450 TL.
"Bu millet öyle soyuluyordu. Bu duruma çok içerlemiştim."
İzmir Çankaya Caddesi’ndeki hurdacılardan atılmış radyo kondansatörlerini topladı. Muhtar İrfan’ın verdiği muhtarlık binasında kurduğu marangozhanede, bir transistörlü radyoyu sadece 30 liraya mal etti. Iskalası yoktu, ama ses kulağa gelince istasyon tamamdı. 900 liralık işin maliyetini 30 liraya indiren bu yerli üretim hamlesi, köy meydanındaki kahvede sevinç çığlıkları attırdı. Nedim, onlara sadece bir cihaz değil, ekonomik esaretten kurtuluşun sesini vermişti.

Sürgün ve Mevzuat Hazretleri
Ancak bu aydınlanma, karanlıkta işi olanları rahatsız etti. Bir gün, köydeki Uzun Mehmet’in armut ağacına astığı radyosu, devriyedeki jandarma Başçavuşu tarafından yakalandı. Oysa gerçek suç, izinsiz radyo imal etmekti ki, bu durum "Mevzuat Hazretleri" için adeta casusluk gibi bir şeydi!
O yıllarda öğretmenlerin milletvekili gibi dokunulmazlığı vardı. Maarif Müdürü Ahmet Bey, kibarca Nedim’i Kaymakam’ın makamına götürdü. Kaymakam bile takdir ediyordu; ancak mevzuat kesindi. Sonuç: Önce takdir, sonra bir sürgün cezası. Nedim Çakmak, Ödemiş Bozdağları’nda Yörük Kızılkeçili köyüne sürgün edildi.

Suyun Gücü ve Yeniden Baskın
Dikenli Köyü’nün yeni hâli olan Kızılkeçili’de Nedim yine boş durmadı. Köyün yanı başından boşu boşuna coşarak akan suya takıldı gözü. Terk edilmiş üç su değirmeninden birinin güçlü suyunu değerlendirdi.
İzmir Sanayi Bölgesi’ndeki sanayici ağabeyi Ahmet Tütüncüoğlu’ndan aldığı bir alternatör ve ekipmanlarla, birkaç günde küçük bir hidroelektrik dinamosu kurdu.
İlk açılış akşamı, suyun kapağını açtı. Ortalık gündüz gibi oldu. Köylü sevinçten çığlıklar atıyordu. Efeler diyarının efeleri, sabaha kadar zeybek oynayarak, dua ederek, rakı içerek o ışığı kutladı. Suyun gücü tam 15 köyü aydınlatabilirdi.
Ancak ışık, yine ağanın tarladaki süresini kısıtladı, köylünün ufkunu genişletti. Nedim Öğretmen’in "Başınıza iş açarsınız," uyarıları bir işe yaramadı. İki gün sonra basıldılar. "Tüm ilçe jandarması, bir terör örgütünü basar gibi, köyü bastı." Emek söküldü, hayal kırıldı.

İstifa ve Acı Miras
Nedim Çakmak ertesi gün kasabaya inip istifa etti. Yedi yılda dokuz köy gezmiş, sömürüyü anlamış, aydınlanmanın bedelinin çok ağır olduğunu tecrübe etmişti.
Sonra kendini denizlere attı. Önce telsiz zabiti, sonra Süper Tanker Süvarisi oldu. Yıllar sonra döndüğünde gördüğü manzara, kalbindeki yarayı derinleştirdi.
O, istifa etmişti. O, aydınlanma meşalesini bırakmıştı. Ama bıraktığı o acı miras, bu ülkenin geri kalmışlığının en büyük özetidir:
"Yıllar sonra döndüğümde gördüm ki, sığırlar aynı yerde otluyorlardı."
Ve bugün, Nedim Hoca’nın sığırları, her yapılan yeniliğe karşı durarak, karanlıkların kazanmasına hizmet etmeye devam ediyor.

Necla Polat Hasbutcu

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (5)

5.0

100% (5)

Mucit öğretmen nedim Çakmak'ın aydınlanma savaşı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mucit öğretmen nedim Çakmak'ın aydınlanma savaşı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MUCİT ÖĞRETMEN NEDİM ÇAKMAK'IN AYDINLANMA SAVAŞI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
Necla plt hsbtc
Necla plt hsbtc, @necla-plt-hsbtc
27.11.2025 00:19:41
Sevgili Edebiyat Defteri okurları ve bu güzel platformun emektarları,
Yazmış olduğum "Mucit Öğretmen Nedim Çakmak'ın Aydınlanma Savaşı" başlıklı metnin, [27611.2025] tarihinde "Günün Yazısı" olarak seçildiğini öğrendiğimde yaşadığım duygusal anı kelimelere dökmekte zorlanıyorum.
Nedim Çakmak'ın hikâyesini yazarken hissettiğim o derin vefa borcu, bugün sizin takdirinizle ödüllendirilmiş oldu. Benim için bu bir yazıdan çok daha fazlası; ülkesinin aydınlanması için didinmiş ancak yorgun düşmüş bir idealistin sessiz çığlığını yeniden duyurma çabasıydı.
Edebiyat Defteri gibi nicelikli ve samimi bir platformda bu hikâyeye yer verilmesi, sadece benim yazma motivasyonumu artırmakla kalmadı, aynı zamanda o sessiz kahramanların unutulmayacağı inancımı da güçlendirdi.
Kalbini koyarak yazan birine verilebilecek en güzel hediyeyi bana sunduğunuz için; yazıyı okuyan, hisseden ve üzerine düşünen tüm okurlara ve bu platformu yaşatan değerli ekibe yürekten teşekkür ederim.
Işığın ve umudun hikâyelerini yazmaya devam edeceğim.
Sevgi ve Saygılarımla,
Necla Polat Hasbutcu
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
27.11.2025 19:24:20
5 puan verdi
çok beğendim kutluyorum
Etkili Yorum
Tigem0663
Tigem0663, @tigem0663
27.11.2025 08:37:50
Aslında aydınlatma lambası yakıldığı zaman ne yazıkki söndürenler her zaman bulunuyor bu yüzden hep o lamba sönük kalıyor insan ortak bir düşünce üretmeli milli değerlerimiz olmalı sahiplenmek için
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL