Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Entellektüel-41
Entellektüel-41

ÖĞRETMEN OLMAK

Yorum

ÖĞRETMEN OLMAK

( 10 kişi )

5

Yorum

23

Beğeni

5,0

Puan

169

Okunma

ÖĞRETMEN OLMAK

ÖĞRETMEN OLMAK



“Hiçbir zaman gül yağmaz. Daha çok gül istersek, daha çok fidan dikmemiz gerekir.” George Eliot


“Eğitim”, hayata ve topluma intibak edebilmenin ortak adıdır. Eğitim insan yaşamında önemli bir olgudur. Günümüzde, hem kişinin mutluluğu, hem de milletin geleceği ve refahı bakımından özel bir önemi vardır.
Eğitimin, yalnızca kalkınma çabasında olan ülkeler için değil, kalkınmış ülkeler için de geleceğin toplumunu biçimlendirmede en önemli araç olduğu bir gerçektir.

Eğitim, öğrencileri bilgi yüklenen değil, merkeze alan, öğrenmeyi öğrenen, kişilikleri gelişmiş, yeteneklerini kullanan, problem çözen, analiz ve sentez yapabilen, akılcı, yapıcı, duygu ve düşünceleri dengeli, sevgi dolu, hoşgörülü, ulusal ve evrensel değerlere saygılı vatandaşlar olarak yetiştirmelidir.

Eğitimin en önemli amacı, çocuklarda, “doğruya, iyiye ve güzele” olan eğilimin güçlendirilmesidir. Bunun için çocukları; “düşünmeye, araştırıp keşfetmeye” teşvik etmeli, onlarda gerçeği keşfetmenin zevkini ve neşesini uyandırmalıdır.
Günümüzde; bilgiyi taşıyan ama kullanamayan değil, nasıl öğreneceğini bilen, gerçek bilgilere ulaşabilen, bildiği gibi davranan, düşünerek yeni bilgiler üretebilen, sorun çözen bireylere gereksinim duyulmaktadır.

Eğitim, bütün toplumların temel sorunlarının başında yer almaktadır. Bu temel sorunun ana öznesi de hiç kuşkusuz “öğretmen”dir.

Bir ülkenin kalkınmasında, nitelikli insan gücünün yetiştirilmesinde, toplumdaki huzur ve sosyal barışın sağlanmasında, bireylerin sosyalleşmesi ve toplumsal hayata hazırlanmasında, toplumun kültür ve değerlerinin genç kuşaklara aktarılmasında öğretmenler başrolü oynamaktadır.

Öğretmen, hayat boyu öğrenen, her fırsatı bir öğrenme kaynağı olarak değerlendiren ve kendisini sürekli yenileyip sınayan kişi olarak örnek olma durumundadır.

Milletlerin ruh ve karakterini şekillendirmede etkin rol oynayan öğretmenlerin bu işlevlerini yerine getirebilmesinde üretkenliğinin önemli bir etkisi vardır. Bu işlevini layıkıyla yerine getiren öğretmenler için; “bütün bir toplum onların eseridir” denilebilir.

Bunu en iyi biçimde yapabilmek için de öğretmenin çağı yakalamış, gelişme ve yeniliklere açık, kendini devamlı yenileyen bir yapıda olması gerekmektedir. İstenmeden de olsa insan eğitiminde yapılacak bir hata, sadece yetiştirilen bireye zarar vermez. Aynı zamanda toplumun geleceğini de olumsuz yönde etkileyecek sonuçlar doğurur.

Bireye yapılan yatırım, uzun vadede verim alınacak bir yatırımdır. O yüzden yapılacak bir hata, ya da yanlışlık, toplumları felakete götürecek sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle öğretmenlerin çağın ilerisinde bir eğitim anlayışına sahip olması beklenmektedir.

Çocuklar, değer gördükleri, sevildikleri ve kendilerini güvende hissettikleri, destekleyici ortamlarda keşfederler ve sunulan öğrenme fırsatlarını değerlendirirler. Bu destekleyici ortamın en önemli bileşeni ise öğretmen ile çocuk arasında kurulan tutarlı ve güvenli ilişkidir.

Çocuklara önem ve değer veren öğretmen, kendini onlara sevdirecektir. İşte bu sevgi, eğitim ve öğretim ortamının ön koşuludur. Bu yüzden okulları yönetici ve öğretmenlerle bir sevgi yuvası haline dönüştürmek gerekmektedir.

Bakışlarında tatlı pırıltıyı, dudaklarında sıcak tebessümü ve davranışlarında ilgi ve alakayı eksik etmeyen bir öğretmen, okulunu ve sınıfını sevgi bahçesine çevirir.

Kelebekler ışığa koşuştuğu gibi, çocuk yürekler, genç kalpler de sevgiye koşar. Sevgi dolu bir öğretmen ışık demektir. Öğrencileri onu arar ve sorarlar. Öğrencileri öylesine bağlıdır ki, “öğretmenim!..” deyince, gözlerinde sevinç ışıkları yanar. Ona kavuşmak, elini tutmak ne kadar anlamlıdır.

Öğretmen yalnızca bir insan yetiştirmiyor. O bir dünya büyütüyor, bir dünya yetiştiriyor. Çünkü insan bir dünyadır. Cismiyle, ruhuyla, hayaliyle, idealiyle ve beklentileriyle bir dünya.

Çoğu zaman kâinata sığmayan bir dünya. Sevgiyle temeli atılan, sevgiyle örülen, sevgiyle kurulan bir dünya. O dünyada her güzellik bulunacaktır. Saygı, sevgi, hoşgörü dayanışma ve fedakârlık bulunacaktır.

Eğitimin mayası sevgi ve şefkattir. Eğitim sevgiyi öğretmeli ve sevgiyle yapılmalıdır. Özellikle çocukların sevgiye daha çok ihtiyacı vardır. Onlar sevgiyle büyür ve sevgiyle eğitilirler. Eğitim ve Sevgi, bir araya getirilmesi gereken en uygun iki sözcüktür.

Kişiler arası ilişkiyi, barışı, güveni, fedakârlığı hoşgörüyü, başarıyı oluşturan önemli özelliklerden biri sevgidir. Sevginin olduğu alanlarda; “yenilikler, güzellikler ve başarılar” vardır.

Ümidimizi, yaşama sevincimizi, güçlülüğümüzü sevgilerden elde ederiz. Duyguların en yücesi, en anlamlısı sevgidir. Sevgi faktörü öğrenmeyi kolaylaştıran en önemli unsurdur.

Öğretmenler öğrencilerini sevgi dünyasında gezdirerek eğitmelidirler. Gönül kapılarını onlara açık bırakmalıdırlar. Onlar bu kapıdan girerler ve öğretmenlerinin sevgi bahçelerinden istedikleri bilgi çiçeklerini dererek kolayca öğrenirler.
Sevgi yoluyla girilebilen gönül kapısını öğrencilerine kapatan öğretmenin onlara öğretmeye çalıştığı bilgiler taşın üzerine ekilmiş tohumlara benzer. Böylesi tohumlar asla çimlenemez.

Sevgi ile yetiştirilen ve bu şekilde büyüyen bir yetişkin, davranışlarında sevgi yöntemini kullanır, olaylara ve kişilere sevgi gözüyle bakmaya çalışır.

Sevgi ve güven duygusu kırılmalarının onarımı mümkün değildir. Ruhsal anlamda; güvensizlik ortamında sevgi yeşeremez. Sevgisiz ve güvensiz bir ortamda insan yapayalnızdır.

“Sağlıklı, tutarlı, bilimsel ve çağdaş bir eğitimin gerçekleşmesi”, öncelikle çocuklarımıza koşulsuz sevgi, hoşgörü ve doğru bir disiplin anlayışıyla yaklaşmamıza ve onlar için etkili bir model olmamıza bağlıdır.

Türk Eğitim Sistemi’nde bizim ivedilikle, sevgiyi eğitimin her alanına yansıtmamız gerekmektedir. Bu da ancak, seven ve sevmesini bilen öğretmenler tarafından gerçekleştirilebilir.

Çünkü seven öğretmen, sevilen öğretmen demektir. Sevilen öğretmen ise; öğrencisine en güzel “sevgi eğitimi”ni sunan kişidir. Yani; “sevgi öğretmeni” dir.

Yılda bir gün değil, her zaman ve her koşulda öğretmenin değerini bilmemiz, değerli olduğunu ona hissettirmemiz, en uygun ortamlarda görevini huzur içinde başarı ile yapabilmesi için maddi ve manevi engelleri ortadan kaldırmamız elzemdir.

Tüm öğretmenlerimizin “öğretmenler günü” nü kutluyor, sağlıklı, huzurlu, başarılı çalışmalar diliyorum.

Sevgiyle kalın…

Seyfettin KARAMIZRAK

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (10)

5.0

100% (10)

Öğretmen olmak Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Öğretmen olmak yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÖĞRETMEN OLMAK yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
Hüzünlü peri
Hüzünlü peri, @huzunluperi
24.11.2025 01:51:47
5 puan verdi
Saygıdeğer ustam merhaba..

Eğitimin özünü, öğretmenliğin ruhunu ve sevginin dönüştürücü gücünü böylesine berrak, böylesine incelikli bir dille anlatan bu derinlikli yazınızı okumak büyük bir kazançtı. Her paragrafı, öğretmenliğin sadece bir meslek değil; insanın kendi gönlünü, vicdanını ve sorumluluğunu da terbiye eden bir yolculuk olduğunu hatırlatıyor.

“Öğretmen olmak”, bir çocuğun dünyasını sevgiyle yoğurmak, düşünmeyi öğretmek, iyiyi ve güzeli mayalamak… Siz bunu yalnızca anlatmamış; her cümlenizde yaşatmışsınız. Eğitimin temelinde sevginin, merhametin ve insana duyulan güvenin olduğunu bu kadar özenli bir dille ifade etmek; hem öğretmenlerimiz hem de toplumumuz adına çok değerlidir.

Bilgiyi yükleyen değil, bilginin peşine düşürebilen; öğrencisinin ruhuna dokunabilen öğretmenlerden kurulu bir toplumun nasıl güçleneceğini anlattığınız bölüm, çağımızın en büyük ihtiyacına işaret ediyor. Sevgiyle açılan bir gönül kapısının, bir çocuğun kaderini nasıl değiştirebildiğini unuttuğumuz şu zamanlarda, yazınız adeta bir hatırlatma zili gibi çalıyor.

Bu anlamlı Öğretmenler Günü arifesinde, kaleme aldığınız bu yazı; yalnızca öğretmenlerimize değil, hepimize sorumluluğumuzu yeniden hatırlatan güçlü bir çağrıdır.

Eğitime ruh veren, sevgiyi merkeze koyan " başta sizin" ve tüm öğretmenlerimizin günü kutlu olsun.
Yüreğinize, emeğinize ve kaleminizin zarafetine saygılarımı sunuyorum.

Peri Feride
Etkili Yorum
YEŞİLIRMAK
YEŞİLIRMAK, @yesilirmak1
24.11.2025 10:44:14
Değerli üstadım yazınız sade, duygulu anlatmanız ayrı bir okunurluk yaratmış eserinizde ve her mısrası ayrı bir güzellik ve ahenk katmıştır.
Yazan yüreğinizi kaleminizi kutlarım
Başta ÖĞRETMENİMİZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE Tüm öğretmenlerimizin bu özel günü kutlu olsun
gül peri
gül peri, @gulperi
24.11.2025 01:30:07
5 puan verdi
paylaşpm için teşekkürler Selam saygılar
Etkili Yorum
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
24.11.2025 01:04:26
5 puan verdi
Bu yazı, öğretmenin sadece bilgi aktaran değil, sevgi ve rehberlikle öğrencinin hayatını şekillendiren bir yol gösterici olduğunu vurguluyor. Eğitimin özü sevgi ve şefkatle buluştuğunda anlam kazanıyor; sevgiyle büyüyen bireyler, topluma olumlu katkılar sunabiliyor. Öğretmenler, toplumun geleceğini inşa eden sessiz ama güçlü mimarlardır.
Tebrik ediyorum
Ogretmenler gününüz kutlu olsun
Saygılarımla hocam🧿🙏💐
Etkili Yorum
Ali Rıza  Coşkun
Ali Rıza Coşkun, @alirizacoskun
24.11.2025 00:21:14
5 puan verdi
Kıymetli üstadım, yazınızı büyük bir dikkatle okudum.
Kaleminizin gücüyle öğretmenliğin kutsal yönünü derin bir şekilde hissettirdiniz.
Eğitimin özünü sevgiyle yoğurmanız, satırlara ayrı bir anlam katmış.
Öğretmenin bir toplumun ruhunu şekillendiren en önemli unsur olduğunu vurgulamanız çok değerli.
Sevgi ve güvenin olmadığı yerde eğitimin filizlenemeyeceğini ne güzel ifade etmişsiniz.
Çocukların gönül kapılarını açan öğretmenin ışık olduğunu anlatışınız çok etkileyici.
Her cümleniz, öğretmenliğin bir meslek değil, bir yaşam biçimi olduğunu hatırlatıyor.
Okulların sevgi yuvası olması gerektiğini dile getirmeniz, geleceğe dair umut veriyor.
Yazınız, öğretmenlere duyulan minneti ve sorumluluğu güçlü bir şekilde ortaya koyuyor.
Kaleminize, yüreğinize sağlık; beğenerek okudum.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL