0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
112
Okunma

Güzel bir şeydir, birinin sana “Senin üzülmen beni acıtır” diyebilmesi…
Çünkü o cümlenin içinde merhamet vardır, ilgi vardır, en çok da insanın içini ısıtan bir sahipleniş hissi. Herkesin kalbi yorgun, herkesin omuzlarında görünmeyen yükler varken, biri çıkıp da senin yükünü hafifletmek istemesi… İşte asıl kıymet oradadır.
Sevgi, bazen büyük sözlerde değil, en sade hâliyle hissedilir.
Birinin sesi yüreğine su serper, birinin dokunuşu kalbini sakinleştirir. İnsan böyle anlarda anlar: değer görmek bir ihtiyaç değil, bir armağandır.
Ne güzel ilişkiler var;
kimsenin kimseye ağır gelmediği…
İnsanların birbirine omuz olduğu, sessizce destek verdiği, “Ben buradayım” demeyi unutmayan ilişkiler.
Bazısı sadece dinler, yargılamadan.
Bazısı iki kelimeyle içini ferahlatır.
Bazısı bir gülümsemeyle dünyanı hafifletir.
Ve bazısı… hiçbir şey söylemeden yarandaki sızıyı alır gider.
Aslında aradığımız şey hep aynı:
Biri olsun yanımızda, kalbimizi anlayan…
Düşsek kaldıran, yorulsak dinlendiren, kırıldığımızda sessizce onaran.
İnsan, sevildiğini hissettiği yerde güçlenir.
Değerlendiğini hissettiği yerde iyileşir.
Ve güven duyduğu bir yüreğe yaslandığında, en büyük acıları bile küçülür.
Belki de hayatın bize öğrettiği en önemli şey şudur:
İyilik, sevgi ve incelik hâlâ var.
Yeter ki doğru insanla aynı kalp dilinde buluşalım.
Ve yeter ki biri, samimiyetle fısıldasın:
“Sen üzülme… Sen üzülürsen benim içim acır.”
5.0
100% (1)