Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Mehmet Akif Tiryaki
Mehmet Akif Tiryaki

Marifetullah Yolculuğu

Yorum

Marifetullah Yolculuğu

( 2 kişi )

1

Yorum

5

Beğeni

5,0

Puan

101

Okunma

Marifetullah Yolculuğu

Terinos’un Marifetullah Yolculuğu

Datça’nın o serin gecesi, Knidos’un taşları sessizdi.
Tontonitos ayaklarının dibinde yatmış,
Keliternos içeride oğlunun gelişine sofra hazırlarken
Terinos bahçe demirlerine başını koymuş, derin düşüncelere dalmıştı.

Bu kez içtiği kekik suyu değil,
kâinatın kokusu geldi burnuna.
Rüzgârın içinde bir sır vardı.

“Âfâk…” dedi kendi kendine.
“Şu gökte dönen yıldızlar…
Bu dünya, bu liman, bu sokak…
Hepsi hoş ama hepsi perde.”

Sonra gözlerini kapadı.
Karanlığın içinde, kendi iç âlemi kabardı:
Hatıralar, sevinçler, korkular, pişmanlıklar…

“Bu da enfüs…” dedi.
“Bir insanın kendi iç denizi.
Ama… bundan öte bir şey var.”

Ve o an, Terinos’un kalbi bir anlığına hafifledi;
Sanki dünya üzerindeki 70 küsur yıllık yükleri
bir rüzgâr alıp götürdü.

Terinos, âfâkı geçti.
Enfüsü de geçti.
Dış âlemin sesleri, iç âlemin gürültüsü sustu.

Bir yakınlık çöktü üzerine.
Uzak değil…
Çok yakın…
İnsanın kendi canından bile yakın…

Sanki ona şöyle dendi:

“Ey Terinos, Ben sana şah damarından daha yakınım.
Ötelerin ötesi uzaklık değildir.
Ben hep buradaydım.”

Terinos’un gözünden bir damla yaş düştü,
ama bu yaş hüzün değil,
bulmanın yaşıydı.

Tontonitos başını kaldırdı,
Terinos onun başını okşadı ve gülümsedi.
Öndeki iki dişi göründü yine.

“Marifetullah…” dedi ihtiyar.
“Demek ki bu devlet, uzak dağlarda değilmiş.
Zekeriya Sofrası’nda bir bakır çorba gibi
sıcak ve yakınmış.”

Rüzgâr dindi.
Gece berraklaştı.
Terinos o gece,
hiç kimseye anlatmadığı bir sırrı anladı:

Allah, ötelerin ötesinden önce,
kalbe dokunan en yakınlıktır.

Ve o andan sonra Terinos’un yürüyüşü değişti.
Knidos sokaklarında daha hafif adımlarla yürüdü.
Çünkü artık hakikati bulmuş bir ihtiyarın neşesi vardı onda.


Masivadan Geçtik

Terînos’un gönül ufku açıldı rûh-i zîbâya.
Seher vaktinde nûr indi gönül semt-i Hudâ’ya.

Âfâkı seyr edip geçti, erip sırra sezâya.
Enfüste çözüldü perdeler, erdi safâya.

Duyuldu kalbinin içre yakın nefha-i Mevlâ
Uzaklık vehmdir, aslında Hak ermişti hevâya.

Şahâdâtın yakınlığını duydu her edâda
Tefekkür nûru çöktükçe silindi küll-i gavgâ.

Tontonitos baş ucunda bekip baktı o hâle.
Terînos oldu o dem Hak yolunun sâhib-i lübbâ.

Knidos gecesi doldu ilâhî bir nesîmâ.
Marifet koktu rüzgâr; erişti kalbe dildârâ.

Gazel – Fi Sülûk-i Marifet

Masîvâdan geçip Hakk’a gidelim, cemâli bâ-kemâle seyr idelim.

Ne âlem kaldı ne nefis bize engel, gel gönül,
Perde üstünde perdedir; hepsinî bir bir sürelim.

Hak yakın, sanma ki yollar bize dardır ey can,
Şahdamarımda nur ile bize “Ben burdayım” der, görelim.

Âfâk u enfüste ne varsa hepsi seyrân-ı fenâdır,
Bekâya açılan sır kapısını kalb ile bulup girelim.

Tevhîdin ırmağında yıkanırsa gönül her dem,
Akar rahmetle dolar; biz de o pınara yüz sürelim.

Gecenin sükûtunda kalbe doğan bir şavk ile
Terinos gibi aşkın sahrasına düşüp yürüyelim.

Bu Akif’in dilinde bir dua olsun bu gazel:
Masîvâdan geçip Hakk’a gidelim, cemâli bâ-kemâle seyr idelim.

Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Marifetullah yolculuğu Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Marifetullah yolculuğu yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Marifetullah Yolculuğu yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Hüzünlü peri
Hüzünlü peri, @huzunluperi
22.11.2025 13:45:51
5 puan verdi
Değerli üstat merhaba,

“Marifetullah Yolculuğu” başlığı altında bir araya gelen bu metinlerin her biri, kaleminizi değil yalnızca; gönlünüzün de ne kadar geniş bir ufka sahip olduğunu gösteriyor. Terinos’un hikâyesiyle başlayan bu yolculuk, âfâk ve enfüs arasında gidip gelen bir tefekkürün adeta ete kemiğe bürünmüş hâli.

Hem hikâyede hem şiirlerde sezilen o derinlik—bir insanın Rabbine yakınlık arayışının kelimelere dökülmüş hâli—okuyanın gönlünde tarifi zor bir iz bırakıyor. Özellikle “şah damarından daha yakın” hakikati etrafında kurulan bütün mısralar, insanın iç âleminde yankı bulan bir huzur taşıyor.

Modern anlatıyla klasik irfan dilini aynı nefeste birleştirmeniz, eserinize ayrı bir zarafet katmış.
Gazel diliyle yapılan dua ise metnin tamamını bir taç gibi tamamlıyor.

Bu eser, sıradan bir okuma değil; insanı durduran, düşündüren ve gönül evinde bir ışık yakan bir yolculuk.
Kaleminize, emeğinize, niyetinize gönülden tebrikler. Çok kıymetli bir çalışma olmuş.

Saygıyla,
Peri Feride


© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL