0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
87
Okunma
İnsan bazen susar…
Çünkü anlatacak çok şeyi vardır ama dinleyecek kimse yoktur.
Evde yankılanan sessizlik, duvarlara çarpar geri döner. Bir nefes, bir ses, bir “anlıyorum seni” cümlesi ister insan.
Zor değildir aslında insanı anlamak, sadece biraz kalpten dinlemek gerekir.
Ama işte, bu zamanda en çok kaybolan şeydir kalpten dinlemek…
Yalnızlık, bazen bir sığınaktır.
Kalabalıkların içinde kaybolmaktansa kendi sessizliğinde var olmaktır.
Ama bazen de bir ağırlıktır; bir bardak çayın karşısında oturacak bir dostun olmayışıdır.
Bir kitap, bir dua, bir kedi, bir hatıra… Her biri dost yerine geçmeye çalışır.
Yine de gönül, bir “can” ister yanına, bir “yoldaş”…
Mevlana’nın Şems’i bulduğu gibi, Şems’in Mevlana’yı bulduğu gibi olmalı bir insanın hayatında.
Birinin gönül aynasında kendini görmeli insan.
Bir dost, seni sen olduğun için sevmeli; menfaat için değil, muhabbet için yaklaşmalı.
O vakit yalnızlık bile güzelleşir, çünkü bilirsin ki bir yerlerde seni anlayan bir yürek vardır.
Zor bu çağda böyle birini bulmak…
İnsan çok, ama gönül az.
Söz çok, ama hal dili susmuş.
Yine de umut etmeli insan; çünkü her gönül bir Şems’i hak eder,
ve her Şems, bir Mevlana’yı bulmayı...
Abdurrahman Tümer