Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
superbaba
superbaba

SANAL IRKÇILIK

Yorum

SANAL IRKÇILIK

( 3 kişi )

4

Yorum

9

Beğeni

5,0

Puan

168

Okunma

SANAL IRKÇILIK

SANAL IRKÇILIK

Günümüzde bilgisayar ve internet onları unutturdu.
Biz çocukluğumuzda çok okurduk Tommiksleri, Teksasları, Zagorları…
Zevkle izlerdik Tarzan filmlerini...
Örnek olurdu bize düşmanlarına bile iyilikten başka bir şey düşünmeyen bu kahramanlar…
Rüyalarımızı, hayallerimizi süslerdi; hep onların yerine koyardık kendimizi.
Hayatlarını hiçe sayarlardı –düşmanlarını bile- ölümden kurtarmak için…
Ama nedendir bilinmez, şans da hep onların yanında olurdu…
Uçurumdan düşseler bir dala takılırlar, elleri bağlı iken fırlayan bir cam parçası ipleri keserdi… Bir şekilde kurtulup yollarına devam ederlerdi…
Ezilen halkı (Kızılderililer, Zenciler) mutlaka korurlardı. Asla ırkçı değillerdi.

Çocuk aklımızla hep imrenirdik kötülüklerden arınmış, iyi kalpli ve dünyaya adalet dağıtan bu kahramanlara…
Çocuk aklımızla düşünemezdik gerçekte yaşamış mı yaşamamış mı bilmediğimiz bu kahraman tiplerinin bizlere sergilenmesindeki ırkçılığı…
Hiç düşünmezdik çocukluğumuzda Kızılderililerin koruyucusu bu beyaz kahramanlar ve Afrika’nın ortasında zencileri koruyan, ormanın düzenini sağlayan bir beyaz Tarzan’daki çelişkiyi…
Hiç aklımıza getirmezdik Kızılderilileri korumak için Zagor yerine Geronimo veya Oturan Boğa tiplemelerini. Zencileri korumak için Afrika’nın ortasında bir zenci kahraman tiplemesini…
Çünkü öyle koşullandırıyordu ki bu senaryolar; Bu yerli halklar zavallı, korunmaya muhtaç halklardı. Kendilerini korumaktan acizdiler. Onları –Beyazlara karşı bile- korumak için beyaz derili kahramanlar gerekiyordu…
Hatta zaman zaman bu yerli kahramanlara da yer verilse bile bizim beyaz kahramanların yardımıyla kahramanlıklarını sürdürüyorlardı.

Hani şu Birinci Dünya Savaşı sonrası ülkemizi işgal eden güçler “sizlere medeniyet getirmek için buradayız” diye kendilerini savunuyorlardı ya…
İşte yukarıda sözünü ettiğim olayda beyazların yaptığı sömürgeciliği ve ırkçılığı yeriyor gibi görünmekle birlikte aslında derin bir düşünce sonrası ırkçılık bulunduğu, sömürgeciliği, yağmacılığı oralara medeniyet götürmeye bağlama görüntüsü verdiği sonucunu çıkartıyorum.

Ve şu sanal reklamlarda olduğu gibi gizlenmiş olan bu ırkçılığa “Sanal Irkçılık” ismi koymak geçiyor içimden…

Ne dersiniz dostlar?

Kadir Tozlu
27.08.2011

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Sanal ırkÇılık Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sanal ırkÇılık yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SANAL IRKÇILIK yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi Etkili Yorum
Hüzünlü peri
Hüzünlü peri, @huzunluperi
13.11.2025 08:46:17
5 puan verdi
Saygıdeğer ustam merhaba,

Yazınızı okurken çocukluğumun tozlu rafları aralandı sanki.
Birden kendimi, sobanın üstünde kaynayan süt kokusuyla Tommiks okurken buldum.
Zagor’un baltası, Tarzan’ın asması, Teksas’ın o efsanevi adaleti...
Ne kadar masum görünürdü hepsi o zaman, değil mi? Oysa siz, o masum görüntünün altındaki “ince ırkçılık” damarını öyle berrak anlatmışsınız ki; insan bir anda hem nostaljiyle gülümsüyor, hem de içten içe ürperiyor.

Ne büyük fark…
Biz o zaman kahraman sanmışız beyazı;
ama şimdi görüyoruz ki o kahramanlık, başka halkların acısına gölgeymiş.Çok küçüktüm ama yinede biliyorum.
“Sanal Irkçılık” diyerek öyle yerinde, öyle çarpıcı bir kavram yakalamışsınız ki,
aslında bugünün dijital sömürgeciliğine de ince bir ayna tutmuşsunuz.
Eskiden dergilerde, filmlerde olan şey;
şimdi reklam aralarında, oyunlarda, algoritmaların arasında gizli…
Kahramanlar değişti belki ama düşünce sistemi aynı kaldı.

Sizi okurken şunu düşündüm ustam:
Demek ki çocukluğumuzun en renkli hayalleri bile birilerine hizmet ediyormuş.
Ama işte, sizin gibi düşünen kalemler sayesinde
artık o sis perdesi aralanıyor.

“Sanal Irkçılık” tanımı o kadar güçlü ki,
bugünün dünyasında parlayan her görüntünün ardındaki niyeti sorgulatıyor.
Yazınız bir uyarı gibi değil; daha çok bir vicdan çağrısı gibi.
Kızmadan, öfkesiz, ama derin bir bilgelikle söylüyor:
“Bakın, farkında olmadan hepimiz bir kalıbın içinde büyütüldük.”

Ne güzel ki siz, o kalıpları kıran bir kalemsiniz.
Hem geçmişi unutturmuyorsunuz, hem bugüne ışık tutuyorsunuz.

Kaleminize, yüreğinize, vicdanınıza sağlık.
Gerçek bir ustanın dokunuşu var bu satırlarda…
Sözünüz sadece bir yazı değil, aynı zamanda bir hatırlatma;adalet, farkındalık ve insanlık üzerine.

Saygı ve muhabbetle,
Peri Feride
levent taner
levent taner, @leventtaner
24.11.2025 09:12:55
Süpersin baba
İmrendim yazınıza, övünç duydum içtenlikle

Rahmetli *oksör Muhammed Ali'de bir konuşmasında "Tarzan" hakkında değerlendirme yaparken, düşünsenize beyaz dünyada doğmuş biri Afrika'ya geliyor sonradan, ağaçtan ağaca uçuyor, hayvanlarla konuşuyor, onlara hükmediyor, onlardaki enerjiyi orman lehine sinerjiye dönüştürüyor, yeri de geliyor bir arslanı, ayıyı alt ediyor, halbuki binlerce yıldır orada yaşayan, genetiği Afrika'ya göre şekillenmiş hiçbir siyah ne hayvanlarla konuşabiliyor, ne onları yeri geldiğinde alt edebiliyor demekte

Bu durum önemli ölçüde batının dünya hegemonyası hedefli sömürgeci ve ırkçı söylemleri etrafında gelişti, geliştirildi, Superman, Himan gibi kahramanlar Amerikan emperyalizmini, onun dünyayı şer güçlerinden koruyup kollama ayaklarını simgeledi, birde tabi soğuk savaş döneminin Amerikan Sovyet kutuplaşması düşünülebilir, malum arz ettiğiniz çizgi romanlar kapitalist batı dünyasının üretimiydi, söz gelimi Himan Amerikanizmi temsil ederken mücadele ettiği İskeletor, Hayvan adam ve çetesi başkan Reagan'ın "Şeytan'ın İmparatorluğu" tabir ettiği Sovyet Rusya'yı simgeliyordu alttan alttan

Bende arada Kızılmaske, Zagor okudum ama çocukluğum ve ilk gençliğim Tarkan, Kara Murat ile geçti, kendimi şanslı sayarım bu noktada, Teksas ile büyüyenler şöyle diyorlar sosyal medyada, Teksas'da konular Amerikan bağımsızlık savaşı zamanlarında geçiyor, İngiliz sömürgeciliğine karşı Amerikan özgürlük mücadelesi veriliyordu demekteler, halbuki bin dokuz yüz kırk beş sonrasının emperyalist batı tandanslı cartcurtları idi bunlar, Emperyalizmin at değiştirdiği safhalar bizi niye ilgilendirsinki, e bu kafanın siyahların kölelik evresine karşı duyarlı olması, Kızılderililerin soykırıma uğraması karşısında bilinçli, uyanık olması mümkün müydü? Western filmleri de böyle bir dünyayı çerçeveledi hep, kızılderili kafa derisi yüzerken, ona karşı kahramanca mücadele eden askerler muhabbeti, oysa öncesinde on altıncı asırda altın gümüş hummasına tutulmuş İspanyol, Portekizli sömürgecilerin yerli halka zulmü vardır, Kızılderililer böyle böyle bileylenir beyaz adama karşı

Nihayet, yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket benim hocam
Selam ve saygılarımla.
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
24.11.2025 01:16:13
5 puan verdi
Bu yazı, çocukluk kahramanlık hikayelerindeki görünmez ırkçılığı ve sömürgeci bakış açısını ele alıyor. Beyaz kahramanların ezilen halkları koruması, aslında bilinçaltında güç ve üstünlük algısı oluşturuyor. Yazar, modern dijital dünyadaki gizli ayrımcılığa “sanal ırkçılık” adını vererek, hem geçmişin hem günümüzün toplumsal önyargılarını düşündürüyor.

Tebrikler

Saygılar hocam 🙏🧿
Etkili Yorum
Orhan Gülaçar
Orhan Gülaçar, @egemavi
13.11.2025 16:00:35
Bizden önceki nesil Pekos Bill derdi .
Bizim nesil 'teksas tommiks' derdi , bu tanımlamanın içine bütün çizgi roman kahramanlarının olduğu varsayılırdı . kızılmaske , fantoma ,zagor vs bile okusanız adı teksas tommiks demek yeterliydi , bu
kahramanlar aynı devirlerde yaşamış olsalar da birbirleriyle hiç karşılaşmazlar birbirine düşman olmazlardı . ilkokul ders kitaplarının arasına gizleyecek kadar çocukları bağlıyordu .

Şef Seattle'nin Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak. sözünü hiçbir zaman emperyalist algı yöntemi olan bu kitaplarda yazmadılar . her şeyi çok sonraları öğrendik .

Bugün algı yöntemi artık milyonlarca kere daha güçlü
İnternet ve yapay zeka insan oğluna olmamışı olmuş gibi yansıtıyor . artık herkes hayata bu yapay dünyadan bakıyorum ve hepimizi esir aldılar .

Selamlar Sevgiler ...

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL