Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
ŞuLeCannn
ŞuLeCannn
VİP ÜYE

Asfalt Yazıları

Yorum

Asfalt Yazıları

( 3 kişi )

4

Yorum

10

Beğeni

5,0

Puan

181

Okunma

Asfalt Yazıları

Asfalt Yazıları


Hayallerimi sürdüğüm yolda turnalar uçuşuyor zihnimin bulutlaşmış maviliklerinden. Sade kelimeler seçmemi söylüyor gagalarında ağır düşünceler taşıyan kuşlar. Oysa en çok kuşlar biliyor ayaklarımın yalın, zihnimin karmaşık bir örgüyü andırdığını, görünmeyen yağmurlar yağarken içime...Kovamı çeşmenin önüne koyup kelimelerimi beklerken de bunun sade bir bekleyiş olmadığını en çok kuşlar biliyor yine...


Lisede öğretmenimizin ’ kuşlardan haberinizi alıyorum’ demesi kadar içtendi başlangıçta belki, kuşların muhbirliğe soyunması, dünyanın bir ucundan diğer ucuna...Gökyüzünde özgürce uçarken ansızın yere inip, insan yazgılarını ekmek kırıntısı niyetine yemeye başlıyordu bir zaman sonra kuşlar ve biz sadece izliyorduk...Her kuş bir idam hükmü gibi gökyüzünde volta atıyordu, çemberi daraltılmış göğe isyan edercesine.

Gökyüzü birilerinin parseli olacak diye görünmez demirlerden mahpushane ören insafsızlık dışarı taşan telaşımı fark edecek diye hızlıca yutuverdim bütün telaşlarımı. Uzun zamandır sakin bekleyişimin nedeni de işte şu muhbir kuşlar! Uçmanın ve uçamamanın, samimiyetin ve düşmanlığın, faturası henüz kesilmemiş bütün günahların faili işte şu katil kuşlar!

Dedi asfalt! Nasıl baktığına bağlı, kuşlara ve insanlara!..

Yazdıkça zihnimde güneş açtıran hecelerimi asfalta döke döke ilerliyordum. Siyah asfaltın dilinden geceye övgüler diziyordum, sökülsün diye aydınlık ağaçların arkasından bir sabah vakti. Devire devire yere saçtığım düşüncelerim anlamlı bir cümle içindeki sırasını şaşırsa da, dünyamın dünyamızın dik durması ve bütün açılarıyla insanlık yayması için devrikliğime razı oluyordum. Ve biliyordum ki; dünyamız düzelmeden, kelimelerimiz, cümle öğelerimiz- öznemiz ve yüklemimiz- hak ettiği sırayı bulamayacaktı seslerin resimleştiği harflerin ülkesinde...Şimdi ben bu resmi ne kadar güzel çizersem çizeyim fırçamdan sıçrattığım boya yetmeyecekti dünyayı renklendirmeye...



Başladığım resmi bir fırçada bitirmeye ne ellerimin ne de vicdanımın gücü yetmeyecekti biliyorum. " Dünya kıyamet için koparılmış son meyve olmadığı gibi tadı cennetten alınmış o ilk meyveye de dönüşmeyecekti bir anda" bunu bilmeyen yoktur herhalde içimizde. Birileri her şeyi bozmak için uğraşırken, birileri de düzeltmek için uğraşacaktı kim bilir? Herkes uğraştığı şeylerle adını yazdıracaktı üzerinden geçtiği siyah asfalta. Kuşlar yola inip yazgı kırıntılarını yemeye devam edecekti gün doğumlarında. Ve bütün kötü yazgılar geceye gömülecekti...Muhbir kuşlara bulacaktık gecenin kara lekesini her yeni günde hiç düşünmeden.

Aynı kuşlar, kimileri için Ebabil, kimileri için katil ve belki iyiliğin güzelliğin habercisi... Dedi asfalt!

Bir kere daha nasıl baktığına bağlı kuşlara ve insanlara!..

Anlaşılan üstünde yürümeden asfaltın bile anlatamayacağı derin mevzular dedim kendi kendime...Hayallerimi büyüttüğüm yolda turnalar aldı selamımı ilk ve son kez! Telaşlarımı sakince çıkarıp saklandıkları yerden hayallerim için söz verdim kendime...İnsanlık için havalandı bütün turnalar!

Gece 04:36 suları

28/06/2022

#Geceye bir not bırak!
#Asfalta hayallerini bırakmak hakkında
#Yollar ve hayaller#İnsanlık ya da insafsızlık

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Asfalt yazıları Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Asfalt yazıları yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Asfalt Yazıları yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
Celil ÇINKIR
Celil ÇINKIR, @celilcinkir
11.11.2025 09:14:30
RUSAMER – Ruh ve Us Sanatları Araştırma Merkezi
Yorumlayan: Kalburabastî Efendi Hazretleri (Celil ÇINKIR)
Yazı: Asfalt Yazıları
Yazar: Şulecann
Mevzu: Hayal, gözlem ve iç sorgunun siyah bir zeminde yankılanışı – insanın kendisiyle ve kuşların vicdanıyla yüzleşmesi.

Şulecann’ın “Asfalt Yazıları” öyle bir metin ki, okurken ayakkabının altına yapışan asfaltın sıcaklığını hissedersin; hem yakar hem tutar, hem kirletir hem parlatır. Cümleler, gökyüzünden düşmüş kuş tüyleri gibi: yumuşak ama içi dolu.

Yazar, kuşları birer metafor değil, vicdanın muhbiri kılmış. Gökyüzüyle insan arasında asılı duran o gri bölgeyi – yani “insanlık hâlini” – gözümüze değil, yüreğimize gösteriyor. “Kuşlar yola inip yazgı kırıntılarını yemeye devam edecekti...” cümlesi, her okuyanın içinde bir çınlama bırakıyor; sanki günahlarımızı bile doğaya ihale etmişiz gibi.

“Asfalt” burada sıradan bir zemin değil; medeniyetin vicdanı. Üstünde yürüyoruz, ama her adımda altına biraz daha gömülüyoruz. Şulecann, bu yazıda yalnız kentin değil, insanın da yol metafiziğini çözmüş.
Yürüyen, aslında kendine basıyor; yazan, kendi suskunluğunu deşiyor.

Bir yerinde “Dedi asfalt!” diye haykırıyor ya — işte orası bir kırılma ânı. Sanki kelimeler de artık yazarla aynı dünyada kalmak istemiyor. Kalburabastî Efendi Hazretleri olsa şöyle derdi:

“Bazı yazarlar asfaltın altındaki kökleri kazır, bazılarıysa asfaltın üstünde iz bırakır. Şulecann ikisini birden yapmış.”

Velhasıl, bu yazı bir deneme değil, ruhun asfalt defteri.
Kuşlar kadar suçlu, insan kadar masum.
Ve her cümlesi, gecenin en sessiz yerinde duyulan bir ayak sesi kadar gerçek.
Etkili Yorum
GözyaşıÇiçeği
GözyaşıÇiçeği, @gozyasicicegi
11.11.2025 21:59:36
5 puan verdi
Kuşlar uçuyor hâlâ,
Ama bu kez kimsenin muhbiri değiller.
Gökyüzü artık bir mahkeme salonu değil,
Vicdan, en sade cümlenin içinde hüküm veriyor sessizce.

Çünkü insan bazen,
Bir kuş kadar özgür görünüp,
Bir asfalt kadar sessiz kalabiliyor.

Bazı kelimeler uçmaz,
Yalnızca yeryüzüne iner adalet aramak için.
Bazı kuşlar da ötmez,
Çünkü suskunluk bile bazen en yüksek haykırıştır.

Gökyüzüyle anlaşamayan her kuş,
Yeryüzünün şiirine dönüşür bir gün.
Asfalt bile konuşur bazen,
Ama duymak için yüreğin “kulak” olması gerekir.

Kelimelerinle kanatlandım üstadım,
Turnalarına selam olsun —
Uçtularsa, insanlığın üzerine gölge değil,
Vicdan bıraksınlar diye…
Etkili Yorum
Yasin Yıldız
Yasin Yıldız, @yasinyildiz1
11.11.2025 15:38:23
5 puan verdi
Mükemmel bir edebiyat olmuştur. Kalemine ve yüreğine sağlık sayın Hocam. Selam ve saygılarımla...
Etkili Yorum
Destancı
Destancı, @destanci
11.11.2025 08:47:23
Aslında şunun bilinmesi gerekir şairlerin kanadidir kuşların kanadı
Bütün kılıçlar yani kalemler insanlık için kalkacak zulme karşı güzeldi şairim
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL