Bu çok derin ve insandan insana değişen bir sorudur.
Bilimsel açıdan bakıldığında, Allah’ın varlığı ne kesin olarak kanıtlanabilir ne çürütülebilir, çünkü bu, iman yani inanç anlamına girer.

Dini açıdan ise, hemen hemen tüm ilahi dinler(İslam, Hıristiyanlık, Yahudilik) Allah’ın var olduğunu, evreni onun yarattığını ve her şeyin O’nun kudretiyle varlıkta kaldığını söyler. Kuran’da da bu inanç şöyle ifade edilir:

"O Allah’ki gökleri ve yeri yaratandır."(En’am, 73)

Felsefi olarak da bir çok düşünür(Örneğin İBNİ SİNA, PASCAL, DESCARTES) Evrenin düzeni, varlığın nedeni veya ahlakın kaynağı gibi olgular üzerinden Tanrı’nın varlığını akılla temellendirmeye çalışmıştır.

YANİ ÖZETLE:
İnananlar için Allah kesin bir hakikattir.

Ağnostikler için bu, Bilinmez bir sırdır.

İnançsızlar için evren doğal süreçlerle açıklanabilir.

İSTERSEN BU KONUYU DİNİ,
Felsefi veya bilimsel yönden ayrı ayrı derinlemesine açıklayalım.

ALLAHIN VARLIĞINA BİLİMSEL AÇIDAN BAKALIM:

Bilim Bu Konuda doğrudan "VAR" veya "YOK" diyemez, ÇÜNKÜ TANRI KAVRAMI:
Doğa Üstü bir varlık olarak tanımlanır.
BİLİM İSE:
Sadece gözlemlenebilir ölçülebilir olgularla ilgilenir.

AMA BİLİM:
Evrenin nasıl işlediğini anlatarak, bazı soruların Tanrı fikrine neden yol açtığı veya neden gerek duyulmadığını tartışır.

Aşağıda üç önemli bilimsel Bakış Açısını Özetleyelim.

1-Evrenin başlangıcı(Büyük Patlama Teorisi)

Bilim, evrenin yaklaşık 13,8 milyar yıl önce büyük bir enerji patlamasıyla(Big Bang) ile başladığını söylüyor.
Bu teori şu soruyu gündeme getiriyor.
"Patlama öncesinde ne vardı?
O patlamayı ne başlattı?
Bazı bilim insanları: "Kendiliğinden quantum dalgalanması derken,
İnananlar bu başlangıcın Allah’ın yaratışı olduğunu söyler.

Yani Big Bang
Hem bilimsel açıklama,
Hem de yaratılışın delili
olarak yorumlanabiliyor.

2-Evrim Teorisi
Canlıların zaman içinde değiştiğini açıklar.
Bu, : "Allah yok" demek değildir;
Bazı bilim insanları bu süreci:
"Tanrının koyduğu yasalarla işleyen bir mekanizma olarak görür.

ÖRNEĞİN:

Bir çok müslüman bilim insanı,
"Allah evrimi bir araç olarak kullanmış olabilir" der.

3-Evrenin Düzeni ve "İnce Ayar" argümanı.
Fizik yasaları ve doğa sabitleri(Örneğin yer çekimi, ışık hızı, proton kütlesi) çok hassas değerlere sahip.
Bu sabitlerden biri bile biraz farklı olsaydı,
evren ya çökerdi ya da hiç oluşmazdı.
Bu nedenle bazı bilim insanları diyor ki:

"Bu kadar hassas bir düzen, bilinçli bir tasarımcının varlığını düşündürür."
BUNA: "Fine-Tuning(İnce Ayar argümanı denir.

DİĞERLERİ İSE:
"Çoklu evrenler olabilir" olabilir.
Biz sadece yaşama uygun bir evren de yaşıyoruz, der.

SONUÇ:
Bilim Tanrı’yı kanıtlamaz, ama evrenin düzeni, başlangıcı ve yaşamın karmaşıklığı gibi konular insanı Tanrı fikrine yaklaştırabilir.
Bu Yüzden
Bazı Büyük Bilim Adamları Tanrı’ya inanmış ve bazıları inanmamıştır.

Albert EİNSTEİN:
"Evrenin düzenin de ilahi bir zeka Görüyorum."

Stephen-Havking: "Evren kendi kendine açıklanabilir."

Bu Bilimsel Bakışın İslamda ki yaratılış anlayışıyla nasıl bağdaştığını açıklayayım.
Şimdi Bilimsel verilerle İslamın yaratılış anlayışı arasında ki bağı sade ve net şekilde kuruyoruz.

1-"Evren bir anda yaratıldı"-Big Bang ile Kur’anın benzerliği.

BİLİM:
Evren bir başlangıç anında çok yoğun ve sıcak bir noktadan ani bir genişlemeyle oluştu(Big-Bang)

Kur’an:

"Göklerle yer bitişik halde iken biz onları ayırdık."
(Enbiya Suresi, 30)

Bugün Bilim Diyor ki:
Evren başta tek bir noktaydı(Bitişikti) ve patlayarak ayrıldı.
Kur’an bunu 14000 yıl önce söylüyor.

2-EVRENİN GENİŞLEMESİ:

BİLİM:
Edwin Hubble’ın keşfine göre evren her an genişliyor.

Kur’an:

"Biz göğü güç ile bina ettik ve şüphesiz biz onu genişleticiyiz."
((Zariyat Suresi, 47)

Evrenin genişlediğini insanlar 20. yüzyılda öğrendi.

Kur’an ise bunu 14 asır önce bildiriyor.

3-İNSANIN YARATILIŞI(Embriyoloji)

Embriyoloji bilimi, insanın anne rahminde:
Bir damla sıvıdan,
Yapışan bir hücre kitlesine,
Sonra
et ve kemik oluşumuna dönüştüğünü gösteriyor.

KUR’AN:
"İnsanı yapışkan bir hücreden yarattık."
(Alak Suresi, 2)

"Sonra o bir alaka olur, sonra mudğa, sonra kemik, sonra o kemiğe et giydiririr.
(Mü’minun Suresi, 14)
Bu sıralama , modern embriyoloji ile aynıdır.

4-EVRENİN DÜZENİ(Allah’ın koyduğu yasalar)

Bilim evrenin fizik yasaları ile işlediğini söyler:
-Yer Çekimi
-Atom Yapısı
-Işık Hızı
-Kuantum Hareketi

İSLAM DERKİ:

"Allah her şey için ölçü ve denge koymuştur."
(Kamer suresi, 49)

Yani:
Bilimin "Fizik yasası" dediği şey,

İslam’ın "Allah’ın koyduğu nizam" dediği şeydir.

5-EVRİM İLE İSLAM ÇELİŞİR Mİ?

Bazı Müslüman bilim insanları şunu savunur:
"Allah canlıları yasalarla yaratır.
Evrim de O’nun yasalarından biri olabilir.

YANİ İSLAM:
"Yaratan Allah’tır"der.

Bilim "evrenin nasıl olduğunu" açıklar. Anlatır.

Biri neden’i
Diğeri nasıl’ı
anlatır.
Bu yüzden ikisi bir birine düşman olmak zorunda değildir.




SONUÇ:

Bilim:

Evrenin düzenini, başlangıcını ve işleyişini açıklar .

İslam: Bu düzenin neden ve kimin tarafından kurulduğunu açıklar.
Bilim "Nasıl" der.
Din "Niçin" der.

İkisi birleştiğinde :
Allah’ın varlığı fikri güçlenir.

Evren tesadüf değil, kasıtlı bir yaratılış olarak görünür.

Allah’ın varlığına bilimsel açıdan bakarsak
Bilim bu konuda doğrudan var veya yok diyemez çünkü tanrı kavramı
doğa üstü bir varlık olarak tanımlanır.
Bilim ise sadece gözlemlenebilir, ölçülebilir olgularla ilgilenir.

Am bilim, evrenin nasıl işlediğini anlatarak, bazı soruların Tanrı fikrine neden yol açtığını veya neden gerek duyulmadığını tartışır.