4
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
251
Okunma
Paşa dedesi anlatmıştı arkadaşın
Ona da vezir-i azam dedesi anlatmış
Paşa dedenin vezir-i azam dedesine de
Sipahi olan dedesi
Ona da
Amann bitmez bu sülale
İyisi mi boş verip dede şeceresini
Kulaktan dolma da olsa anlatayım size hikayeyi
Adet olduğu üzere
Evvel zaman içinde
Kalbur saman içinde
Pireler berber
Develer tellal
Ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken
Diye başlamıştı söze Paşa dede ama
Evvel diye zaman sürülmemişmiş daha o zamanlar piyasaya
- Rivayet odurmuştur ki tanrının adı bile yokmuşmuştu henüz kulların dillerde -
Hatta üretim hattında develerin esamesi okunmaz
Taa evrim öncesi azman mamutlara kafa tutarken
Ve berberliği meslek edinip
Masallara teşrif etmemiş iken henüz pireler
Sivilceli yeni yetme ergen iken yani dünya
Gözyaşı yokmuş imiş insanın meğer
Sonra bakmış Tanrı
Paldır küldür dökülüyor çamurdan mamûl kulları
İçten içe kahırdan kurudukça çamur
Sehven yapılan bu üretim hatası yüzünden
Aç biilaç kalıp telef oluyor yırtıcılara
Kemirmiş tabi bu durum Tanrı’nın içini
Yahu demiş
Denizleri gölleri okyanusları boşa mı yarattım hele ben
Alıp kafasını ellerinin arasına
Dertli dertli
Ne yapsam
Ne yapsam
Ne yapsam
Diye kara kara düşünür iken
Küttt bulmuş çareyi
Tutmuş önce yağ koymuş göz altına insanın
Bakmış ahali gözün yağını yeme derdinde
Masal bu ya
Bu sefer tutmuş
Pilot uygulama amaçlı
Gözyaşı bahsetmiş timsaha
Aha o da ne
Gözyaşı döküyor
Timsah yedikçe önüne geleni
Hay senin yapacağın işe diye kızıp timsaha
Vazcaymış Tanrı
Bakmış olmuyor
Vira bismillah deyip
Damlataş mağarası kondurmuş insanın içine
Dikik dikik baş aşağı dikit doldurmuş kökleri kirpik olan
İçe batsın ağlaması kolay olsun diye sırf
Sonra pınar komuş mağaranın içine yüce yaratan
Anlamış yani ağlamazsa boğulup telef oluyor kullar
Kuruyor içilerinin açelyaları
Gel zaman git zaman bir daha acımış tanrı
Bakmış bunların anası doğuştan ağlıyor
Kıyamamış
Gülmekten ağlamak güdüsünü zerk etmiş şak diye
Üstüne de kahkaha efekti çakmış oh mis
Rahatlamış içi tabi
Lakin sonra aklı evvelin biri çıkmış
"Ayy kızz
Gülmekten geberdim vallahi"yi keşfetmiş
Ölmeye bir bahane daha bulmuş insan böylece
Bu sefer de gülmekten ağladıkça kurumuş pınar
Tanrı ay ben şok demiş
- İster inanın ister inanmayın, ben de paşa dedenin yalancısıyım vallahi billahi -
İşte paşa dedeyi dinledim dinleyeli
Ülen niye ağlıyorsun oğlum diyorum bazen
İçinin parçalanması bir
Pişmanlıklar öte yana
O damlalar var ya o damlalar
Nasıl kıyarsın oğlum onlara
Her biri demli demli sen onların
Senden kopan çağlayanın parçası
Her biri içinde onca vakit taşıdığın
İçi mağara
Dışı çorak dağ
Ağlarsan ufalanır
Tuz buz olur
Sonra düşünüyorum eni konu
Aman boş ver ağla ülen ağla
Ağlamak
Yürekli
Mert
Er kişi işi
Dilediğin kadar ağla
Tohumuna para mı verdin hem
Madem tanrı sırf ağlayalım diye zahmete girdi
Düzenek kurdu o kadar
Zıbarana kadar ağla
Diyorum
Sızana kadar ağlıyorum sonra
Hem
Ağlamak
Ders kitaplarında yazmayan
Gizli boşaltım sistemidir insanın
Kâh içe merhem olur
Yumuşar kabuk bağlamış yaralar
Kâh boşaltır ruhu
Yakışır her göze her yüreğe zaar
Edebiyattaki dilde sadeleşme akımı gibi bir şey yani
Ayrıca ağlamak
Onlarca sözle kimseye anlatamadığını
Birkaç damlayla gözüne sokmaktır
Seni umursamayanın
İşte o zaman insan yerine kor
Susup dinler herkes
Gözyaşı senfonini
Sonuçta
Hayat dediğin
Şu mendebur
Şu evi başına yıkılasıca şey
Akut halisünasyon
Kronik şizofreni
Ölümcül paranoyadır aslında
Diken üstü dikensindir hep
Hep bir şüphe
Hep bir tereddüt
Hep bir tedirginlik
Hep bir ürperti
Hep bir endişe
Hep bir belirsizlik
Hep bir acaba
Bol karambol
Bol fiyasko yani
Düşünüyorum da şimdi şu sıra ara ara
Bir Kızılderili ata sözü mucidi olsaydım
Oturtur karşıma torunum
Kızıl kuyruklu ata ters binen oturgaçı yere yakın’ı
Derdim ki
Bak torun
Hayat yalnız yalnızken anlaşılır
Bilinir kıymeti
Ve yalnızca
Yalnız ağlayarak hazırlanır insan
Yalnız ölmeye
Gel de ağlama
Gülünecek haline