Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
ŞuLeCannn
ŞuLeCannn
VİP ÜYE

Şatodaki Karanlık

Yorum

Şatodaki Karanlık

( 4 kişi )

1

Yorum

8

Beğeni

5,0

Puan

202

Okunma

Şatodaki Karanlık

Şatodaki Karanlık


Dolapta sadece havuç kalmıştı. Havuçlardan güzel kızartma olur diye düşündüm. Havalar yeterince ısınmadığı için çamaşırları bugün de içeri serdim. İyi ki salonumuz çok büyük diye sevindim içimden. Çamaşırlığım yoktu belki ama giysileri koltukların sandalyelerin kapıların ve çekyatların üstüne asıyordum ve ertesi güne kurumuş oluyorlardı. Annem de böyle kurutuyordu diye geçirdim içimden, tek farkla ki annem sobanın demirlerine asıyordu bense peteklere, çabuk kurumasını istediğim çamaşırları.

Eski demlikleri boyayalı çok oldu içlerine küpeli çiçeği diktim ama henüz alışamadılar yerlerine. Küpeleri birer birer döküldü. Olsun hala biraz umudum var. Alışmazlarsa yerlerine kadife çiçeği ekmeyi düşünüyorum. Bugün de yuvasına yiyecek taşıyan saksağan ailesini imrenerek izledim odamın camından. Ağacın tepesindeki yuvaya dalları birer birer atlayarak çıkması dikkatimden kaçmadı. Demek ki kanadı da olsa birer birer çıkılıyor basamaklar kuşların da ülkesinde. Çocukluğumu anımsattığı için belki bilmiyorum İbrahim SADRİ’ den şiirler dinlemeyi çok seviyorum...

Bir örümcek avuçlarında sukut diyor ki

Bakıp da görmeyen gözler elbet bir zindanın kahrını özler

Nurullah GENÇ

Rüyamı hatırlıyorum sonra uçarak bir ağacın gövdesine iniyorum. Bir kişilik yatacak yer buluyorum ağacın gövdesinde ben buraya sığarım diye seviniyorum, bu ağaç saklar beni diye...Şatonun etrafını karanlık sarmış gece mi bilmiyorum? Ne kadar kovalasam o kadar büyüyor karanlık, karanlığın büyüttüğü ne varsa kanatlanıp büyüyor...

Geçen gün öğrenci etkinliğinde herkesten bir anısını yazmasını istediğimde bir öğrenci kağıda köpeklerden çok korkuyorum diye yazmış. Belki de zihninde sürekli köpekler kovalıyor bu minik yüreği. Çocukların yazdıkları notları okudum dün gece. Çoğu doğum günlerinden dolayı ne kadar mutlu olduklarını yazmışlar. Bazıları da başlarından geçen ama zihinlerinde yer etmiş kazaları yazmışlar. Yazar, doktor, polis olmak istiyorum diyenler olmuş anı köşesine...Yüreklerinin ve hayallerinin ne kadar güçlü olduğunu anlıyorum bir kere daha. "Onlar minicik cüsseleriyle koca dünyayı taşıyorlar biz kocaman bedenimizle karınca yüklerimizden kurtulmanın yollarını arıyoruz..."

Ruhuma saklambaç oynatan ne varsa şatodaki karanlığın bir yansıması diyorum kendi kendime. Karanlıkları nasıl büyüttüysem sizinle de küçültmek istiyorum bir şatoluk bu saltanatı. Geceye bir yazı çıkartmakla sabaha fırından taze ekmekler çıkartmak aynı duygu bir yazarın yüreğinde. Karanlıktan sıcak bir ekmek kokusu yayılsın diye burada bırakıyorum yazıyı şimdilik. Karanlığı bir engel olarak görenler aydınlığı hiçbir zaman hissedemeyecekler belki. Çünkü en derin karanlıklar bağrında sabahı taşır. O halde sabah yakın...Devam edecek

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (4)

5.0

100% (4)

Şatodaki karanlık Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şatodaki karanlık yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Şatodaki Karanlık yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
birincikadükşahıs
birincikadükşahıs, @birincikaduksahis
23.10.2025 01:43:42
Sayın Şule hanım, üzgünüm ama öncelikle sizi esefle kınadığımı belirtmek isterim. 😊

Çünkü, sizin gibi (genel olarak) pozitif yaklaşıma sahip birinin böylesi sıcak ve samimi anlatımla kaleme almış olduğu bu anektodlara "Şatodaki Karanlık" gibi sizinle ve içerikle bağdaşmayan bir başlık vermişsiniz.

Bana kalırsa başlıkta illa şato geçmesi gerekiyorsa "Gönül Şatomun Güncesi" gibi bir şey olabilir...

Her paragraf ayrı bir hayat hikayesi ama ben girişteki sobada kaldım. O eski günler geldi aklıma.

Mesela: Odadaki sobanın arkasında her zaman boşluk olurdu bizde ve annem oraya geniş bir minder koyardı. Ablam da ben de okul sonrası o mindere oturmak (daha doğrusu kedi gibi kurulmak) için yarışırdık. Bazen ikimiz yerleşirdik mindere... Akşamları orada uyumak gibisi yoktu ama sıcaktan pişer kaçırdık hep😊

Ve o soba borusuna takılan o askının evimize ilk geldiği, babamın onu monte edişini ve annemin yüzündeki mutluluğu dün gibi hatırladım yazınızı okuyunca. Belki de o zamanın anneleri için dünyanın en büyük icadıydı o zımbırtı...

Gerçi yetersizdi, bu yüzden çamaşırların çoğu kapılara, koltuk arkalarına ve sandalyelere asılırdı..

Haaa bir de babamın (babam ki evde elini soğuk sudan sıcak suya sokmaz, masaya ekmek bile koymaz, hizmet isterdi hep) sobanın külleri arasında kiremitte balık pişirmesi geldi gözümün önüne.... Bilirsiniz çatıdaki o yarım oval, uzun kiremitler... Alta lahana yaprağı ortaya balık (genelde palamut) üstüne bir daha lahana yaprağı en üstüne de tekrar kiremit... Ama önce közleri maşayla şöyle bir harlamak lazım...
Kokusu burnuma geldi yav... Olsa da yesek derdim ama kiremiti geçtim soba hani...

Geçmişe yolculuk için teşekkür ederim.
Saygılar, selamlar...


birincikadükşahıs tarafından 23.10.2025 01:47:34 zamanında düzenlenmiştir.

birincikadükşahıs tarafından 23.10.2025 02:09:46 zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL