0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
382
Okunma

Çocuğun Karakterini Ören Tuğlalar
Teknolojinin ve hızlı yaşamın gölgesinde büyüyen çocuklar, artık oyun yerine ekranla tanışıyor. Her davranış, her hareket bir tuğladır; çocuğun karakterini örer, geleceğini şekillendirir.
Sabah uyandığınızda, üç yaşındaki Elif’in elinde telefon…
Ağzında biberonu, mamasını yiyen bir yaşındaki bebek sessizleşsin diye televizyon karşısında…
Okuldan gelen Ali ise saatlerce bilgisayar başında. Bu manzara artık neredeyse her evde.
Telefon, tablet ve televizyon artık çocukların hayatının merkezinde. Ancak uzun süreli ve kontrolsüz ekran kullanımı; dikkat dağınıklığı, sosyal kopukluk, öfke kontrolü sorunları, bağımlılık ve kimlik karmaşası yaratıyor.
Teknolojiyi susturucu bir araç gibi kullanmak, kısa vadede sessizlik getirir ama uzun vadede duygusal yoksunluk bırakır.
“Çocuğun karakterini şekillendiren en güçlü etken, ailedeki davranışlardır. Teknolojinin çocukları ele geçirdiği bu çağda, anne babaların önce kendilerini disipline etmesi gerekir. Çünkü çocuk, gördüğünü taklit eder. Elinde telefonla susturulan çocuk, büyüdüğünde duygularını da sessizliğe teslim eder.
Ağaç yaşken eğilir; eğrilik çocuğun değil, yetişkinin ihmalkârlığındandır.”
Bilimsel Araştırma: Psikologlardan Örnekler
Jean Piaget (İsviçreli psikolog):
“Çocuk, sadece verilen bilgiyi almak yerine deneyimleyerek öğrenir. Ebeveynin rolü, engellemek değil yönlendirmektir.”
Çocuğun aktif öğrenici olduğunu hatırlamak, oyun ve keşif yoluyla gelişimine rehberlik etmek önemlidir.
Doğan Cüceloğlu (Türk psikolog):
“Çocuğa gösterilen sevgi ve verilen sınırlar, onun kendine güvenen, sorumluluk sahibi bir birey olarak yetişmesinin temelidir. Çocuk, anne-babanın tutarlı ve şefkatli rehberliğiyle hayatı öğrenir.”
Sevgi, sınır ve model olma; sağlıklı karakter için şarttır.
Hiperaktif ve Asi Çocuklarda Disiplin
Bazı çocuklar vardır ki sabırla yoğrulmuş özel bir yaklaşım ister: hiperaktif ve asi çocuklar.
Anne babaların ve öğretmenlerin dikkat etmesi gerekenler:
1. Net Kurallar: Karmaşık cümleler yerine kısa ve açık talimatlar verin.
2. Sakin Otorite: Bağırmak yerine kararlı ama sakin olun. Asi çocuklar öfkeye tepki verir.
3. Enerjiyi Yönlendirin: Spor, sanat ve açık hava etkinlikleri ile enerjiyi boşaltmasını sağlayın.
4. Tutarlılık: Kurallar bir gün var, bir gün yok olmamalı.
5. Olumlu Davranışı Övün: Küçük başarıları fark edin ve takdir edin.
6. Güç Çatışmasına Girmeyin: Seçenek sunarak hem kuralı uygulayın hem de çocuğun kendini güçlü hissetmesini sağlayın.
Çocuğa Çocuk Gibi Davranmak ve Beden Hakları
İzin Almak: Öpmek veya sarılmak istiyorsanız, önce çocuğun iznini alın.
Zorlamamak: Çocuk istemiyorsa sarılmaya veya öpülmeye zorlamayın.
Bedenini Tanıtmak: Özel bölgelerini tanıtın; yalnızca güvenilen kişilere dokunulabileceğini öğretin.
Doğru ve Yanlış Dokunmayı Öğretmek: Sarılmak, el ele tutuşmak, öpücük gibi sevgi gösterileri güvenli kişilerle sınırlıdır.
Beden Haklarına Saygı Kültürü: “Hayır” demek, rahatsızlık hissetmek doğal karşılanmalı.
Toplum ve Ailenin Rolü
Her çocuk bir aynadır. Onlara yansıttığımız sabır, sevgi ve sınırlar, geleceğin ahlakını, vicdanını ve sorumluluğunu oluşturur.
Disiplin, ceza değil; doğruyu öğretme sanatıdır. Çocuklar, korkuyla değil, sevgiyle sınır öğrenir.
“Her çocuk bir tuğladır; onu sağlam örmek, insanlığın geleceğini inşa etmektir.”
Remziye ÇELİK