İyi kul kim mi

Allahla örtüş...iyilik bunda... iyi kulluk İslam bunda...

SİVRİSİNEK.Öylesine üstünTEKNOLOJİ ile Donatılmış ki Allah ben yaptım sizin ülkünüz bu demiştir yarattıklarıyla.İyi kul örtüşendir

Allahınesmalarında Allahl örtüş...Halık sıftıyla teknloji öğretmenliği yapıyor Alh kularına örnek al Allhı...senin yaptıkarın ben de yapmalıyım demeli.görevler farzlar belli...Allah örtüş benimle der örnek al beni der.Vahiyle ve akıl okumalı bunları.Bir karga kemiği toprağa gömüyorsa onun aklı bile bu çözümü üretmişse eşref-i mahlukatsın senin aklın hem bunu hem daha üstün çözümleri almalı..."Aklını kullan dünya cennetleşir…"

Hayvanlar alemi ve bitkiler alemi...çözümlerle dolu.yaratılmışlar icad edildiği kadar Haliklık esmasıyla örtüşürsün.Esmalarda llahda yok ol hiç ol şükür bu...sabır bu...Allahla örtüşmeye sabır ve şükür ve tevbe kıymetli şeytan asiliğe sabreder şükreder tevbe etti...örtüşmek de yani secde...sabır -şükür tevbe gerektirir asilik de...

Ot gibiysen insanlığına şükretmişolmuyorsun bir üzüm asması kendini rüzğara karşı korumak için sabit bir şeye bağ atıyor.yani düşmanım var koruyucu bulmalıyım diyor... ve sabit olmayana değil sağlam kazığı bulana kadar sabrediyor... faydalı sabır bu Kur’anın emrettiği sabır bu...denkleme olması gereken sabır bu...

Aklını kullan çözümleri gör bitkiler alemi hayvanlar alemi çözümler buldu onları al sahiblen ve sen daha ekmelini de bul..İslam bu."İçki içme der ayet çünkü gizli hastalıklar var içkide ve sarhoşluk var...tembelik uyuşukluk var...

İman ettik demek ödül vericiye yetmiyor İnsanım demek de...aklın var kullan al ödülü"A-Z"ye der.Adil o yaradan çünkü

Aklının ödülünü al..kulandığın kadar verileektir ha..

İmanında tecelli ettiğikadar ödüllendirilecek ha sabah namazına kaldırmalıydı o iman seni..

﴾Ankbut/2﴿ İnsanlar, denenip sınavdan geçirilmeden, “İman ettik” demekle bırakılacaklarını mı sanıyorlar?
﴾3﴿ Andolsun ki biz, onlardan öncekileri de sınamıştık. Allah, elbette doğru olanları ortaya çıkaracaktır; kezâ O, yalancıları da mutlaka ortaya çıkaracaktır.
Tefsir

Putperestlerin başta Bilâl-i Habeşî, Ammâr ve Yâsir gibi kimsesizler olmak üzere, müslümanlara uyguladıkları baskı ve zulümlerin dayanılmaz noktalara ulaştığı Mekke döneminin sonlarında inen bu âyetler, gerçek mümin ve müslüman olmanın anlamını ve şartlarını ana çizgileriyle ortaya koyması bakımından büyük önem taşımaktadır. Buna göre insanların sorumluluklarını yerine getirmiş sayılmaları, dolayısıyla gerçek mânada müslüman olmaları için yalnızca “inandık” diyerek sözlü bir iman ikrarında bulunmaları yeterli değildir. Asıl dindarlık, Allah’ın insanları inançları uğrunda bazı güçlüklerle imtihan ettiğinde ortaya çıkar.

İbn Atıyye’nin de ifade ettiği gibi (IV, 305) her ne kadar bu âyetlerin, belirtilen tarihsel bağlamla ilgili olarak indiği kabul edilirse de içerdiği anlam ve mesaj süreklidir, evrenseldir; kapsamı da insanoğlunun karşılaşabileceği yoksulluk, hastalık, ölüm, savaş gibi bütün acı olayları, hatta yerine getirmek zorunda olduğu ödev ve sorumluluklara katlanmayı da içine alacak kadar geniştir. 3. âyette geçmiş çağlardaki toplulukların da bu tür fitnelerle imtihan edildikleri, yani düşmanlarının baskı ve zulümlerine mâruz kaldıkları belirtilmek suretiyle bu âyetlerin evrenselliğine işaret edilmiştir. Buna göre iyilikle kötülük, iyilerle kötüler, müminlerle münkirler arasındaki çatışma insanlık tarihinin sadece bir döneminde yaşanıp bitmiş bir olgu değildir; aksine bu “sünnetullah”tır, yani Allah’ın sürüp giden şaşmaz bir yasasıdır (Şevkânî, III, 221); başlangıcından sonuna kadar dünya hayatı bireyler için olduğu kadar topluluklar için de bir imtihan alanıdır. Nitekim müslümanlar, ilk zamanlarda olduğu gibi tarihin sonraki dönemlerinde de sıkıntılar yaşamışlar, inançlarını ve kutsal değerlerini yok etme hareketleriyle karşılaşmışlardır. Günümüz müslümanları da aynı durumu ağır bir şekilde yaşamaktadırlar; tarihin gelecek dönemlerinde de bu tür tehlikelerle karşı karşıya kalabileceklerdir. Şu halde bu âyetler sadece ilk müslümanları değil, her dönemdeki bütün inançlı insanları, –sadece “inandım” demekle yetinmeyip– kişisel ve toplumsal varlıklarına, değerlerine, hak ve özgürlüklerine, ülkelerine ve bağımsızlıklarına sahip çıkmaya; bu uğurda özveride bulunmaya, zorluklara ve acılara katlanmaya çağırmakta; doğrularla yalancıların, yani gerçekten mümin ve müslüman olanlarla sözde müslümanların bu şekilde ortaya çıkacağını, bunların Allah katındaki değerlerinin de bu imtihandaki başarı derecelerine göre belli olacağını ifade etmektedir.Kaynak: Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 252-253

Aklını kullanmayan "el--halık" esmasıyla örtüşmeye asidir...İcadcı olamaz tekik leman olamaz...

(Enfal/21﴿ Duymadıkları halde “duyduk” diyenler gibi de olmayın. ﴾22﴿ Allah katında canlıların en aşağı derecede olanları, sağır, dilsiz ve düşünemez olanlarıdır.

O kıldığın namaz değil namazın çekirdeği o...ondaki kıyamı secdeyi eylemlerine hallerine düşüncelerine duygularına taşırsan namaz olacak cami de başka çarşıda başka açıkta başka gizlide başka olduk yanar döner olduk..

Hicr/99:Ve Sana yakin (yani ölüm) gelinceye kadar Rabbine kulluk ve ibadete (ve Kur’ani istikamete) devam et (ve kurtul ki, Biz herkesi sonunda mutlaka hak ettiğine ulaştıracağız!)

İbadet ne mi esmasıyla ötüş...örnek al Allahı...esmalarda r-biz ol hiç ol Allahla kul ol yani...Esmacı ol Rabçı ol...siyaset ve teknk metot üret bunu başar...Gazze diye İran kendini bitirdi...Dünyaya Gazze dedirt yoksa o dünya Gazze diyeni bitirir...O suriye suriye diyenibitirir.dünyadasın arkana al dünyayı suriye dersen dünya da desin güven ver dünyaya...Gazze dersen Gazze esin...destekçileştir dünyayı ve adımı sonra at...

Fitneci-bzguncu olma-dünya ile birlikte ol uyumlu ol esmaya ve Allahın esteğini a ve küresel güçle uyumlu ol..Gazzeye öyle gir..İrail ozguncu_hamas a...sen büyük güce destekçi ol uyumlu ol büyük güçle...İran büyük güççe ezildi uyumlu ol Hamas erken sen.İsraili ezeceğim derken e..Büyük güçe ters ola ezilir ha...Esmaya uyumlu olmayana da Allah ezer ha...Allaha ve küresel güce uyumlu ol...fitnecisin değilse yani teröristsin değişe...büyük güç devrim ihtilal yapar fitneci sanarsa seni...

﴾2/191﴿ Onları yakaladığınız yerde öldürün; sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Harâm civarında onlar sizinle savaşmadıkça siz de orada onlarla savaşmayın. Şayet sizinle savaşmaya kalkışırlarsa o zaman onları öldürün. İşte kâfirlerin cezası böyledir!
﴾192﴿ Eğer onlar vazgeçerlerse, artık Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir.