Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
ŞuLeCannn
ŞuLeCannn
VİP ÜYE

Kırmızı Vosvos

Yorum

Kırmızı Vosvos

( 1 kişi )

1

Yorum

8

Beğeni

5,0

Puan

189

Okunma

Kırmızı Vosvos

Kırmızı Vosvos


Ahşap evin küçük balkonundan seyrediyorum kendimi. Ellerimde lavanta kokusu var. Çocukluğum koşuyor toprak yolda. Her gün sokağımızdan geçen vosvosun tozu bulaşıyor yüzüme. İlkokul öğretmenim geçiyor ben tam da oyuna dalmışken. Eve git ve ödevlerini yap diyor gözlerimi kapatıp. Öğretmenim döndüğünde ise ben hala oyundayım. Oyundayken günlerin, haftaların, ayların hatta yılların koşturmacasına eşlik ediyorum. Geçip gidiyorlar birer birer, gözlerimi her kapatıp açtığımda.

Lavantadan keseler yaptığımda biraz daha büyümüş oluyorum. Güzel koksun istiyorum evimiz. Günlükler yazıyorum defterlere. Posta kutusunu yokluyorum eve her döndüğümde. Yürüyüşler yapıyorum elbette. Kendimden yine kendime yolculuk diyorum adına. Mektup geldiğinde nasıl seviniyorum. Radyoda Yücel Arzen çıktığında... Marmara fm, Akra fm açıksa nasıl da huzur buluyorum. Elimde el işim varsa, kasnak işleme ya da örgü vs.vs... Her espriye güldüğüm cömert zamanları anıyorum ahşap evin balkonuna dalıp. Nasıl da çocuktum nasıl da narindim.

Bedenim ve duygularım ağırlaşmadan önce kuş gibi hafif olduğumu anımsıyorum yıllardan sonra. Çocuk olmanın, sorumluluk sahibi olmadan istediğin gibi oyunlar oynamanın içsel hafifliği. İnanan bir insan olarak ise kul olmanın, hatalarıyla var olmanın, en önemlisi de büyüyüp ilahi emre muhatap olmanın derinliği sarıyor dört yanımı...

Şimdilerde kırmızı vosvos sadece zihnimden akıp geçse de çocukluğuma dair güzel bir anı olarak yerini baş köşede alacak daima. Hikmet öğretmenimin yüzünü ise çok az anımsıyorum. Hem yakışıklı hem de sinirli bir öğretmendi. Varlığımı anlamlandıran vosvos, evin yanında, odun almak için gittiğim ama derin derin düşündüğüm ahşap bodrum, aşağıda babamın bakkalı, mahallede oyun oynadığım onlarca çocuk. İlkokulu okuduğum tarihi bina, hemen aşağısındaki kütüphane, az büyüyüp İmam Hatip’ in yokuşlarından tırmanışım, ortaokulda en sevdiğim arkadaşım Elif, ağaçtan kayısı düşürmek için üst komşunun orta camını taşla indirişim. Babamdan, öğretmenimden sopa annemden terlik yiyip, azar işitişim. Hepsi dün gibi aklımda.

Evlendiğimde evin her yanına, kendi yaptığım lavanta keselerini yerleştireli de hayli zaman olmuş. Güzel kokuyor mu evim evet güzel kokuyor. Şimdi ise güzel yazılar yazarak yüreğime lavanta keseleri yerleştirmeye çalışıyorum. Yüreğim de güzel koksun istiyorum. Güzel kokarsa kalemimden taşanlar da güzel kokacak sanki.

Hoşça kal ahşap ev, hoşça kal kırmızı vosvos ve hoşça kal lavanta kokulu hayalleriyle kocaman yürekli çocukluğum. Hoşça kalın hepiniz. Ama sadece şimdilik...

ŞuLeCan

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Kırmızı vosvos Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kırmızı vosvos yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kırmızı Vosvos yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Ke
Keomaagain, @keomaagain
1.10.2025 12:35:25
Gel, seninle bir deney yapalım.
Oksijen gazını bulan, soyadı da Oksijen olan o manyak herif gibi.
Bir miktar lavanta alalım. Tartıp ikiye bölelim. Birini kapalı cam bir fanusta bekletelim (fanusun darasını sonra düşeriz). Bileceğin üzere cam fanusun ağırlığı değişmeyecektir. Peki ya diğeri? O neden eksilir? Çünkü lavantada uçucu maddeler vardır. Bir kaç gazdır bu, insan gözünün merceğini bunları görmeye yetmez. Burun algılar. Ne olduklarını şimdilik bilmiyoruz diyelim.

E haliyle bu uçucu maddeler hem zararlı hem yararlı olabilir. Bazılarına alerji yapar, bazıları bağımlı olup onlara sığınır. Kimi faydalıdır,, kimi zararlıdır, zararını bilenler mutlaka vardır. Ama konu bu değil. Konu:, sorgulamak.

Din sorgulamayı reddeder. Sorgularsan küfre girersin .Elbette inançla aklı birlikte çalıştırabilen insanlar da vardır (Darwin mesela, papazdı). Ama bunlar istisnadır. Genellikle inanç, birçok çiçeği solmadan kurutur, birçok yeteneği daha doğmadan öldürür. Çocuk, korkusundan soru soramaz. “Allah öyle yaratmış.” Bu bir cevap değildir. Cevap olması da mümkün değildir.

İman aklı öteler. İnanç ise başka bir şeydir. İnanç, “Orada bir şey var,” der. “Ben ne olduğunu bulmalıyım.” Aklına inanırsın.

Kırmızı vosvos kısmı ise Behzat Ç.’yi hatırlattı bana. Çocuklar sever vosvosu. Küçüktür, sevimlidir. Kaplumbağaya benzer;, çocuğun erişebileceği ve kullanabileceği bir şey.
Canım sıkılıyordu, iyi ki yazdın.
Tekrar nice senelere.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL