Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Remziye ÇELİK
Remziye ÇELİK

Acının Ötesindeki Feminist Kadınlar

Yorum

Acının Ötesindeki Feminist Kadınlar

( 1 kişi )

2

Yorum

5

Beğeni

5,0

Puan

495

Okunma

Acının Ötesindeki Feminist Kadınlar

Acının Ötesindeki Feminist Kadınlar

Her susturulan ses, bir gün binlerce kadının kozasını kırıp özgürlüğe açılan kapı olur.

“Ben Aliye… Belki feminist nedir bilmem, ama biliyorum ki suskunluğum başka kızların susmaması için yeterlidir.”

Henüz 17 yaşındayken, öz abisi tarafından para karşılığı 47 yaşındaki bir adama kuma olarak verildi. Bir evde bazen 14, bazen 32 kişiyle yaşadı. Dört çocuğu, iki kumanın on çocuğu… O kalabalık evde yemek kazanı kaynasa da, Aliye kendi hayatının sofrasına hiç oturamadı.

On yıl sonra eşi vefat etti. Dramı bitmedi; töre baskısı yüzünden kendi kızlarını da küçük yaşta evlendirmek zorunda kaldı. Kızlarının biri 16, ikisi 17 yaşında istemedikleri evliliklere sürüklendi.

Bugün 62 yaşında, sosyal güvencesi yok. Aliye düşünceli bir şekilde fısıldıyor:

“Çocuklarım ellerini üzerimden çektiği an, ben ortada kalırım. Ne bir güvencem, ne de sırtımı dayayacağım bir gelir kapım var… Belki de yeniden, istemeden evlenmek zorunda kalırım. Ama biliyorum ki benim hikâyem, birçok kadının sesi olacak.”

Aliye’nin dramı sadece kendi kaderi değil; binlerce kadının ortak yazgısıdır.

Tarihsel Bağ: Baba ve Dedeler Kuşağı

“Benim babam Kurtuluş Savaşı’na gidip gelmiş bir adamdı. Atatürk’ün ordusuna at taşıyan, cephe görmüş bir neferdi. Ama evde kadınlarına cepheden ağır savaşlar bıraktı. Yedi kez evlendi, her dönüşünde bir eş gitti, bir yenisi geldi. 115 yaşında öldü, ama onun gölgesi hâlâ üzerimizde. Erkekler cephede kahraman oldu, kadınlar evde esir düştü.”

Bu tarihsel bağ, Aliye’nin kişisel mücadelesini toplumsal bağlamla bütünleştiriyor: Kadınların sessizliği, tarih boyunca göz ardı edilmiş bir savaşın parçası.

Türkiye’nin Feminist Kadınları
Aliye’nin sesi yalnız değil. Türkiye tarihinde de pek çok kadın, susturulmuş seslerin öncüsü oldu.

Halide Edib Adıvar, Kurtuluş Savaşı yıllarında kadınların örgütlenmesi, eğitim hakkı ve toplumsal görünürlüğü için mücadele etti.

Nezihe Muhiddin, Cumhuriyet’in ilk yıllarında kadınların seçme ve seçilme hakkı için büyük bir emek verdi, “Kadınlar Halk Fırkası”nı kurarak siyasete öncülük etti.

Aliye, suskunluğuyla konuşurken, onlar kalemi ve kürsüyü silah yaptı. Bu kadınların mirası, Aliye’nin acısıyla birleşiyor: Kadınların sesini duyurmak.

Dünyanın Feminist Kadınları

Dünya da aynı acıları yaşadı, aynı direnişi gördü.

Simone de Beauvoir, “Kadın doğulmaz, kadın olunur” diyerek kadınların toplumsal rollerini sorguladı, eşitlik mücadelesinin teorik temelini attı.

Malala Yousafzai, kız çocuklarının eğitim hakkı için Taliban’a karşı durdu, vuruldu ama susturulamadı. Bugün Nobel Barış Ödülü’nün en genç sahibi.

Aliye’nin hikâyesi, bu kadınların hikâyesiyle birleşiyor: Acının ötesinde direnen kadınlar, dünyanın dört bir yanında aynı mücadeleyi veriyor.

Feminist Kadınlar ve Erkekler Arasındaki Dayanışma

Feminist olmak sadece kadınlara özgü değildir. Erkekler de eşitlik için mücadele eder. Kadınların kendi hayatlarını savunmak zorunda kaldığı yerde, feminist erkeklerin desteği toplumsal dönüşüm için kritik bir güçtür. Dayanışma, kuşaklar boyu süren sessizliği kırar.

Aliye Gibi Kadınlar İçin Ne Yapmalı?

Aliye’nin hikâyesi yalnız değil. Onun gibi binlerce kadın, yıllarca susmuş, töre ve yoksulluğun pençesinde yaşamış, hâlâ da yaşıyor. Peki ne yapmalı?

-Eğitim: Her kız çocuğu okula gitmeli ve özgür bir geleceğe hazırlanmalı. Erken yaşta evliliklerin önüne bu şekilde geçilebilir.

-Sosyal Güvence: Kadınların yaşlılıkta çocuklarına bağımlı kalmaması için sosyal güvence ve emeklilik sistemleri güçlendirilmeli.

-Kadın Dayanışması: Dernekler, kooperatifler ve sivil toplum kuruluşları kadınlara hem ekonomik hem de psikolojik destek sunmalı.

-Erkeklerin Desteği: Toplumsal eşitlik, erkeklerin de mücadeleye katılmasıyla mümkün olur; erkekler seslerini yükseltmeli.

-Yasal Düzenlemeler: Töre cinayetleri, zorla evlendirme ve aile içi şiddeti önleyecek yasalar uygulanmalı; yaptırımlar caydırıcı olmalı.

Aliye gibi kadınlar, kaderine mahkûm edilmez; toplumsal dayanışmayla özgürlüğe taşınır.

Aliye’nin Çağrısı

“Anneler, babalar, eşler… Çocuklarınızı okutun. Onları cahil bir zihniyetin örümcek ağlarından koruyun. Alim, bilgili, kültürlü, özgür bir nesil yetiştirin. Ben umutlarımı, gençliğimi kaybettim ama onların geleceği özgür olsun.”

Feminist olmak sadece kendi hayatını savunmak değil; kuşaklar boyu süren sessizliği görünür kılmaktır.

Aliye’nin sesi, Halide Edib’in, Nezihe Muhiddin’in, Simone de Beauvoir’ın ve Malala’nın sesiyle birleşiyor:

Acının ötesinde feminist kadınlar vardır. Onlar yaşadıklarıyla değil, direnişleriyle geleceği yeniden yazmak isterler. Ve bu yeni yazıda, hiçbir kadın yalnız değildir.

✍️ Remziye ÇELİK
Gerçek hayat hikayesine...

Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Acının ötesindeki feminist kadınlar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Acının ötesindeki feminist kadınlar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Acının Ötesindeki Feminist Kadınlar yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Dosteli_
Dosteli_, @dosteli
30.9.2025 19:23:18
Bu toplumda hep bir haksızlık vardır erkek erkeğe
Ama haksızlık süreklidir kadınlara karşı '' der bir düşünür. Bir gün HACI BEKTAŞİ VELİ yanında eşiyle bir toplantıya katılır Oradakiler EŞİNİZ Mİ ? diye sorarlar Hayır der yüce insan EŞİTİM der . Bu noktadan bugünlere nasıl ve neden geldik ? Kim getirdi? Kadın hakları diye bir şey yoktur aslında . Eksiklik insanların çarpık yaşama bakışlarındadır. Kadını hep öteleyen ,ikinci sınıf bir insanmış konumuna indirgeyen ve bunu kutsayan tüm feodal yapı yaklaşım ve düşünceleri kınıyorum. Bu arada kadınların bu kavgada ne kadar belirleyici bir güç olabildikleri de ayrı bir tartışma konusudur . Duyarlı yüreğinize bu güzel tema için emeğinize sağlık Remziye hanım
Çerkez Kızı
Çerkez Kızı, @cerkezkizi
30.9.2025 17:02:30
5 puan verdi
harika emeklerinize saglik
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL