Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
ŞuLeCannn
ŞuLeCannn
VİP ÜYE

Ahtapotya 2

Yorum

Ahtapotya 2

( 4 kişi )

3

Yorum

12

Beğeni

5,0

Puan

227

Okunma

Ahtapotya 2

Ahtapotya 2


Sabahleyin siyasi soğukluktan Barış’ ın boğazına kılçık batmış. İyilik elinden geleni yapmış, Dürüstlük uzun uzun telkinlerde bulunmuş ama Barış yutkunmakta zorluk çekiyormuş hala. Gece uyuyamadın mı diye sormuş İyilik ve Dürüstlük? Nasıl uyuyayım diyerek cevap vermiş Barış. İnsana, toprağa, ülkeme, dünyaya barış gelmeyince nasıl uyuyayım sevgili dostlarım?

Akşamdan yanan ateşin alevleri çoktan sönmüş, gece rüzgarın da etkisiyle küller etrafa saçılmıştı. İyilik kendisini öne atıp ateşi yakmayı teklif etmiş. Dürüstlük çalışkanlığını ortaya koyup odunları seçmiş ve ocağın önüne kadar getirmiş. Barış ise yüzünü yıkıyormuş derede. Kırmızı okyanusların kan lekeleri, derenin azıcık suyunda asla yıkanmayacaktı o da biliyormuş ama bir umut zemzem damlaları gibi eline yüzüne sürüyormuş derenin suyunu.

Çok küçükken kardeşim, hayvanları sevdiği için onunla birlikte lavaboda balık akvaryumunu yıkamaya yardım ediyordum. Neyse efendim bir tanesini yanlışlıkla lavabodan kaçırdım. Baktım çok üzülüyor kardeşim, bu arada çok küçük bir balıktı, belki dere balığıydı delikten giden balık. İşte kardeşim üzülmesin diye ona dedim ki; o dere balığı şimdi, dereye ulaştı sakın üzülme kardeşim...O da çocuk safiyetiyle inandı tabii. Biz Ahtapotya’ dan devam edelim.

İyilik ve Dürüstlük sohbet ederek ateşi yakmışlar, çayı ocağa koymuşlar, dahası kahvaltıyı hazırlamışlar ama Barış sofraya gelmekte gecikmiş. Gecikmesiyle ilgili bahaneler bulmuş ama Dürüstlük de sofrada olduğu için dile dökmekten vazgeçmiş. İyilik çayları servis etmiş, etrafta horoz, tavuk sesleri, kuşların seslerine karışmaktaymış. Barış, arkadaşlarına açıklama yapmak gereği hissetmiş. Bilirsiniz demiş benim olduğum yerde hep birlik, olmadığım yerde de savaşlar olur. Eğer iyilik ve dürüstlük yer üzerinde hakimiyet sağlamazsa benim küreye barış saçmam imkansız dostlarım sizler de biliyorsunuz bunu. Ne yapmalıyız diye atılmış hemen İyilik?

Barış’ ın istediği şeyler hem çok zor hem de çok kolaymış. Önce kendinize dürüst olun demiş Barış. Sonra da kardeş olun, birbirinizi sevip sayın, ayırmayın ve bütün bunları iyilik adı altında yapın. Nasıl yani burada çok madde var diye düşünmüş Dürüstlük ve İyilik. Bir insana, bir ülkeye, bir toprağa bir yüreğe kinlenmek, küsmek, tecrit etmek ondan çok size zarar verir diye sürdürmüş konuşmasını Barış. Siz savaş istedikçe rüzgar daha da şiddetle esecek, Güneş doğmayı geciktirecek, karanlık aydınlığa küfür edecek ve Dünya nefes alması imkansız bir yer haline gelecek.

Sevdiklerinizle meşgul olmak varken siz nefret ettiklerinizle çoğalıyorsunuz her gün. Sevginin kucak açmaktan başka bir stratejisi yokken; nefretin, kin ve intikamın kendisini göstermek için bin bir türlü yolu, hilesi, çıngırağı, şeytanı, vesvesesi vardır haydi dürüst olalım demiş son olarak Barış. İyilik söze girmiş. Kendimize nasıl bir iyilik yapalım peki bugün diye sormuş?

Günlük işlerinizi yaparak bana katkıda bulunabilirsiniz mesela demiş Barış. İyilik çok severmiş katkı türevinden işleri. Hemen çayını içip, çamaşırları kaptığı gibi dereye inmiş. Taşlardan hatırı sayılır bir kurna yapmış kendine ve hemen başlamış beyazları yıkamaya. Ne kadar çitilese de; insanlığın kirini, hile hurdasını çıkaramıyormuş yıkadığı şeylerden. Daha, çook su, çook sabun ister bu savaşlar diye söylenmiş. Dürüstlük karşıdan bağırmış. Barış’ ın yanında denecek şey mi bu şimdi? Yakında savaşlar bitecek demeyi aslında ben de çok isterdim ama insanlık fert fert üzerine düşenleri yapmadıkça Barış keyfini süremeyecek demiş dürüstlük adına. İyilik, madem çamaşırları yıkadım bir iyilik daha yapıp sereyim demiş. Çamaşır ipi ya da askılığı yokmuş yanlarında, Barış çözüm üretmeyi severmiş hemen düşünüp teklifte bulunmuş. Doğada yıkadık ya doğaya serelim ne olacak demiş. Dürüstlük onaylamış Barış’ ı, İyilik ise: son, bu son diyerek iyilik yapmaya devam etmiş. Taşlarda yıkanan çamaşırlar yine taşların üzerine serilmiş. Evde olsaydım da koltukların, kanepelerin üstüne atardım ne olacak demiş Dürüstlük. Hee ne olacak demiş Barış. Her şey şu çamaşırları yıkayıp sermek kadar kolay olsaydı diye devam etmiş Dürüstlük. Dürüst olmak gerekirse diye söze her başladığında İyilik ve Barış çetin ama gerçekçi bir sınavın içinde olduklarını fark ediyorlarmış hemen, dürüstlüğün kollarında.

İnsan sadece dürüstlük karşısında savunmasızdır çünkü. Sevgide dürüstlük, savaşta dürüstlük, iyilikte ve barışta dürüstlük. Devam edecek..

ŞuLeCan

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (4)

5.0

100% (4)

Ahtapotya 2 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ahtapotya 2 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ahtapotya 2 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
29.9.2025 07:06:55
5 puan verdi
Güzel bir neden bul...
Ölüme razı gelir insanoğlu...
Saf bir gönlün varlığına yemin ederim...

Ne güzel bir vasat.
Çaylar demli...

Benim kentten kaçışım...
Herşeyi ve herkesi...
Bırakıp...

Hayatım
Olanlar
Olmayanlar

Çok saygımla Üstadım
Etkili Yorum
Gule
Gule, @gule
28.9.2025 22:29:54
Şule ben senin hızına yetişemiyorum ama gelmişken de toptan okuyorum. Bu üç silahşörü "iyilik, dürüstlük ve barışı" böyle masalsı bir havayla anlatman gülümsetti.

Anlatımdaki bu duruluk, yalınlık ve masumluk yine bi çırpıda okuttu kendini...Devamı da ekmek peynir gibi gider diye düşünüyorum.

Sevgiler, iyi geceler.

Etkili Yorum
M.Y.
M.Y., @m-y
28.9.2025 21:51:33
"İşte kardeşim üzülmesin diye ona dedim ki; o dere balığı şimdi, dereye ulaştı sakın üzülme kardeşim..."
Bizim de cennete gideceğiz söyleniyor, korkmayalım, üzülmeyelim diye.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL