Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
ŞuLeCannn
ŞuLeCannn
VİP ÜYE

Kayıp Dantel

Yorum

Kayıp Dantel

2

Yorum

7

Beğeni

0,0

Puan

190

Okunma

Kayıp Dantel

Kayıp Dantel


Sabahlığımdaki yırtığa takıldı bir parmağım. O ana kadar varlığını fark etmediğim yırtığı kısa bir süre süzdüm. Bir şey dikmeye mecalim yoktu. Hem iğneyi, ipliği, dahası düğmeyi kim icat etmişti? Birileri sökecek, birileri dikecek sürekli öyle mi? Terzi bile kendi söküğünü dikemezken, neden biz bir diğerinin yırtıklarını, aksaklıklarını yamamak zorunda hissediyorduk kendimizi. Haydi terzi bunu meslek olarak yapıyor ve bundan para kazanıyor. Peki gönüllü terzilik işgüzarlık değil de nedir? Herkes yaptıklarının ve yapmadıklarının sorumluluğunu yüklenecek bu dünyada ve ötede. İyiliğin fazlası bile insanı felakete sürükleyebiliyor, kendinden fazla verdiği ve elinde hiçbir şey bırakmadığı için.

Bir çulha gibi ördüğüm zihnimde bir zincir sürekli kopuyordu ben tamire çalışsam da. İnsanlık, merhamet ve şefkat zinciri. Sevgi, aşk adı altında insanlar birbirine sürekli kötülük yapıyordu. Sizi seveceklerdi ama kendi istedikleri gibi ve istedikleri kadar. Aslında hiç sevmeyeceklerdi, sadece sevdiklerini iddia ederek, hatta adına; aşk, sevgi, ilgi, bilgi ticareti diyerek inciteceklerdi bu pazarda. Merhameti eksikti sevmelerin, şefkati yoktu sarıp sarmalamak için ve insanlıktan yoksundu kalplerimiz. Ukrayna’ da ölenler beyazdı ve değerliydi ama Suriye’ de, Gazze’ de, Afganistan’ da ölenler terörist ya da mülteciydi öyle mi?

İsimlerimiz, kimliğimiz, sevdiğimiz ve sevmediğimiz şeyler üzerinden bizi vuracaklardı. Lakaplar, künyeler, ödüller takacaklardı onlar gibi düşündüğümüzde, sevdiğimizde. Performans insanı olmamız istenecekti sürekli ama hepsi de birilerini memnun etmeye dair. Bazen sisteme, bazen kirli düşünceli insanlara bazen de kendi hırslarımıza, öfkemize esir edeceklerdi bizi. Modern kölelikte; takım elbiseli, eli kitaplı, telefonlu, tabletli ama maalesef empatisi olmayan robotlaşmış insanlara dönüştüreceklerdi bizleri. Kendimiz gibi düşünmemizi, giyinmemizi, yiyip içmemizi istemeyeceklerdi elbette. Bu yüzden onların düşüncelerini bile kendi düşüncemiz sanacaktık bazen bir reklamda, bir filmde, okuduğumuz bir cümlede. Kendi varlığını sevmeyen, benliğiyle mücadele içinde insanlar olacaktık günün birinde. Köyde ilkel bir yaşantının ortasında bir bardak çayla mutlu olup, çalışmaktan yorgun bedeniyle, mis gibi uyuyan o adamın ve kadının huzurunu çalacaklardı bizden yavaş yavaş. Korkularla ve güvensizlikle sarmalanacaktık bir gün. O gün bugün mü bilmiyorum ama hepimizde sürekli bir tedirginlik, ötekinin varlığından ötürü bir karamsarlık, tarifi olmayan bir sevgisizlik var kısaca. Nefret, kin demiyorum çünkü o sonraki aşama. Çocuksu masumiyetimizi unuttuğumuzda kayıp bir dantele dönüştü içimizde umutlar. Bir bir zincirleri sökülüyor ve öremiyoruz, yeniden inşa edemiyoruz aramızda gittikçe büyüyen bu kopuşu.

Şaşırmamaya, keşfetmemeye öyle alıştık ki birisi bize kıyamet koptu dese soğuk bir şekilde ’ -aaa evet kıyamet koptu...’ diyecek kadar duyarsızlaştık önce kendimize, sonra topluma, insanlığa karşı. Kendi mutluluğunun derdinde, dertli insanlar olmayı ne zaman, nasıl öğrendik hiç ama hiç bilmiyorum? Öğrenmenin, sevmenin, bilmenin, unutmanın her şeyin bir adabı vardı, mutlaka kendi içinde. Usul de saz da belirsiz anlayacağınız. Herkes Mecnun, herkes Leyla. Yok yok olmadı. Herkes prens, herkes prenses. Kimse köle değil.

Kayıp bir dantel gibiyim. Zihnimle, yüreğimle. Her okuyanın kendisine sorması gereken bir soru ile bitireyim. İlk hangi zincirde koptuk birbirimizden? En son hangi zincirde son bulacak bu düşmanlıklar?

ŞuLeCan

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kayıp dantel Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kayıp dantel yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kayıp Dantel yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
YANILGI USTASI
YANILGI USTASI , @yanilgiustasi
25.9.2025 12:00:57
Oysa ki
içimizden akıp gidiyor zaman ...

Çok çok güzel ve anlam yüklü.
Kaleminin çağıltısının serinliği , buraya kadar geldi .

Teşekkürler canım .
Etkili Yorum
M.Y.
M.Y., @m-y
25.9.2025 00:32:49
Gel de çık bu felsefi sorunun içinden: Danteller işlenir mi, sökülür mü?
Sonra dantel niçin var? Dantellere niçin motif işlenir? Dahası biri kendi dantel örneğini niçin başkasında görmek istemez? İnsan olduğumuz için mi yoksa öğretilmiş çaresizlik mi? HAyatı sorularla yaşamak güzel, soruyu sen soruyorsan cevabı başkaları düşünmeli. Neyse bu kadar saçmaladığım yeter.
Saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL