1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
341
Okunma
Kadın: Toplumun Temel Taşı
Kadının toplumsal rolü, üretkenliği ve görünürlüğü üzerine derinlemesine bir bakış.
Kadın, toplumu dönüştüren bir güçtür; görünür, eşit ve özgür olmalıdır.
Toplumun temel taşlarından biri kadındır; o sadece aileyi taşımakla kalmaz, kültürün, tarihin ve geleceğin biçimlenmesinde de rol oynar. Ne var ki çoğu zaman kadın görünmez kılınır, sesi bastırılır, emeği gölgelenir. “Kadın sadece evin kadınıdır, bir eş, çocuk doğuran bir mekanizma” gibi kalıplar, insanlık tarihinin en büyük yanılsamalarından biridir. Oysa kadın bir robot değildir; o bir varoluş, bir enerji, bir düşüncedir; hayalleri, duyguları ve gücüyle kendi dünyasını yaratır.
Görünürlük ve Üretkenlik
Kadına göz önünde olma hakkı tanımak, yalnızca eşitlik talebi değil, bir toplumun vicdanının ve aklının göstergesidir. Kadının toplumsal rolünün görünürlüğü ve üretkenliği, Atatürk’ün vizyonuna yakışan şekilde, laik ve demokratik haklara sahip olarak özgürce gerçekleşmelidir. Kadın üretmeli, yaratmalı; tüketmek ise onu pasif bırakmamalıdır. Eğitim ve projelerle güçlenme, Kemalist modernleşme ve kadın hakları anlayışına uygun olarak, kadını toplumsal hayatın eşit ve aktif bir bireyi hâline getirir. Üretmek, hayatın merkezine katılmak, topluma değer katmak ve kendi gücünü hissettirmek demektir.
Ötekileştirmeye Karşı Sosyal Projeler
Kadınların ötekileştirilmesine ve susturulmasına karşı sosyal projeler şarttır. Eğitimden kültüre, girişimcilikten liderliğe kadar her fırsat, kadının potansiyelini açığa çıkarır ve toplumsal gelişimi hızlandırır.
Tarih ve İlham
Eskiden “kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin” derlerdi. Oysa Mustafa Kemal Atatürk, kadının emeğinin ve gücünün dünyayı şekillendirdiğini söyler; Peygamberimiz de cennet’in annelerin ayakları altında olduğunu belirtir. Kadın ne bir mekanizma ne de yalnızca evin yükünü taşıyan bir varlıktır; o üretir, güç verir ve toplumu dönüştürür.
Kadının Gücü ve Varoluşu
Kadının adı, gücü ve varlığına sahip çıkmak; adaletin, refahın ve geleceğin teminatıdır. Kadın, tıpkı güneş gibi; ışığını esirgemeyen, etrafına hayat veren bir enerjidir. Ve tıpkı güneşin her doğuşunda karanlığa meydan okuması gibi, kadın da her varoluşuyla toplumun karanlık yanlarını aydınlatır.
Kadın sadece bir tarihsel figür değil, aynı zamanda insanlığın felsefî düşüncesinin, estetik değerlerinin ve vicdanının özüdür. Onu görünmez kılmak, yalnızca kadına değil, insanlığa ihanet etmektir.
Son söz olarak hatırlayalım: Kadın, tarihin ve geleceğin yazarıdır; ona saygı göstermek, insanlığın kendisine saygı duymasıdır.
Remziye ÇELİK
5.0
100% (1)