Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Mu
Muhammed Rıdvan Kaya

Gelenekçi Din Algısı ve Kur’an Merkezli İslam: Dinî Bayramlar Üzerine Bir Değerlendirme

Yorum

Gelenekçi Din Algısı ve Kur’an Merkezli İslam: Dinî Bayramlar Üzerine Bir Değerlendirme

1

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

111

Okunma

Gelenekçi Din Algısı ve Kur’an Merkezli İslam: Dinî Bayramlar Üzerine Bir Değerlendirme

Dinî bayramlar, İslam toplumunda derin bir sosyal ve kültürel öneme sahiptir. Ancak bu bayramların, İslam’ın kaynağı olan Kur’an’da yer almaması, konuyu teolojik bir tartışma haline getirmiştir. Geleneksel din algısıyla Kur’an merkezli İslam anlayışı arasındaki bu fark, bayramların dinî meşruiyetini sorgulayan bir düşünceyi doğurmuştur. Peki, bu bayramlar gerçekten İslam’ın bir parçası mı, yoksa tarih boyunca oluşmuş bir gelenek mi? Kur’an, İslam dini için yeterli olan kaynak olarak apaçık bir şekilde yol göstericidir: > “Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmedi mi? Şüphesiz bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt vardır.” (Ankebût Suresi, 51) Bu ayet, İslam’ın temelinde Kur’an’ın yeterliliğini vurgular. Ancak gelenekçi din anlayışına göre, İslam, sadece Kur’an ile sınırlı olmayıp, hadisler, mezhepler ve tarihsel yorumlarla zenginleşmiştir. Bu bağlamda dinî bayramlar, İslam’ın asli bir unsuru olarak değil, geleneklerin ve toplumların din anlayışlarına kattığı ritüeller olarak karşımıza çıkar. Dinî bayramlar, İslam dünyasında sadece manevi bir etkinlik değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı pekiştiren bir olgu olarak görülür. Gelenekçiler, bayramların toplumu birleştirdiğini, küsleri barıştırdığını ve ticari hayatı canlandırdığını savunurlar. Ancak bu iddialar, Ortadoğu’nun günümüzdeki sosyoekonomik ve kültürel durumuna bakıldığında eleştiriye açıktır:
Bölünmüş Toplumlar: Yüzyıllardır bayram kutlayan İslam toplumları, bugün onlarca parçaya bölünmüş durumdadır. Emperyalist ve Siyonist etkiler, bu toplumları sömürü nesnesine dönüştürmüştür.
Kültürel Yozlaşma: Bayramların varlığı, ne ekonomik eşitsizlikleri, ne faiz sisteminin etkilerini, ne de toplumsal yozlaşmayı engelleyebilmiştir. Kur’an’ın emrettiği infak ve zekât kurumları çökmüş, yerine tüketim odaklı bir bayram anlayışı gelmiştir.
Kur’an’da “bayram” kavramına rastlanmaz. Bu, bayramların dinî bir vecibe değil, toplumsal bir âdet olduğunu düşündürmektedir. Kur’an, ibadetlerin ve dinî ritüellerin Allah’ın belirlediği sınırlar içinde olması gerektiğini vurgular. Bu sınırların ötesine geçmek, insanın Allah’a din öğretmeye kalkışması olarak görülür: > “De: Allah’a dininizi mi öğreteceksiniz? Göklerde ve yerde olanları Allah bilir. Allah her şeyi bilendir.’” (Hucurât Suresi, 16) Gelenekçi din anlayışı, tarih boyunca çeşitli örf ve âdetleri dinin bir parçası haline getirmiştir. Bu durum, İslam’ın özünden uzaklaşmasına ve insanların Kur’an yerine dedelerinin izlerini takip etmelerine neden olmuştur: > “Hayır! Şüphesiz biz babalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk. Ve şüphesiz biz de onların izleri üzerinde gidiyoruz dediler.” (Zuhruf Suresi, 22) Bayramlar, bu örflerin en görünür örneklerinden biridir. Ancak bu ritüellerin insanlığın hangi sorununu çözdüğüne dair somut bir kanıt bulunmamaktadır. Dinî bayramlar, İslam toplumlarının bir geleneği olarak varlığını sürdürse de, Kur’an merkezli bir İslam anlayışında meşruiyetleri tartışmalıdır. İslam, bireyin ve toplumun hem bu dünyada hem de ahirette kurtuluşunu hedefler. Bu hedef, ancak Kur’an’a dönülerek ve dinî ritüellerin Kur’an’daki temellerine uygun şekilde icra edilmesiyle mümkündür. Bayramların dinî bir vecibe olarak görülmesi, İslam’ın özünden uzaklaşmak anlamına gelir. Kur’an, anlaşılmaz bir kitap değildir ve insanlara doğruyu yanlıştan ayırmak için rehberlik eder. Bu rehberliğe kulak vermek, İslam’ın birey ve toplum üzerindeki etkisini güçlendirecek ve gerçek anlamda birliği sağlayacaktır. > “Emrolunduğun şeyi açıkça söyle ve ortak koşanlara aldırma.” (Hicr Suresi, 94)

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gelenekçi din algısı ve kur’an merkezli islam: dinî bayramlar üzerine bir değerlendirme Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gelenekçi din algısı ve kur’an merkezli islam: dinî bayramlar üzerine bir değerlendirme yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gelenekçi Din Algısı ve Kur’an Merkezli İslam: Dinî Bayramlar Üzerine Bir Değerlendirme yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
M.Y.
M.Y., @m-y
19.9.2025 15:34:54
"Kur’an, anlaşılmaz bir kitap değildir" demişsiniz ve Kurani bir bakışı savunuyorsunuz anladığım kadarıyla. Bu anlayıştaki tek kişi siz değilsiniz, peki diğer Kurani bakışa sahip insanlarla anaşabiliyor musunuz?
Kuran'ı o günkü sahabelerin anladığı gibi mi anlamayı savunuyorsunuz ,yoksa Mehmet Akif'İn " Kuran'dan alıp ilhamı/ Asrın idrakine söyletmeliyiz İslamı" anlayışında mı. Kurana nasıl anlam vereceksiniz, zahiri anlamına mı batıni anlamına mı.
Bir ayetin yedi anlamı var mı diyeceksiniz, yani dilediğinizce tevil mi edeceksiniz.
Daha yazardım da uzun yorum yazara saygısızlık olur.
Saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL