İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
Grikırmızı
Grikırmızı
VİP ÜYE

Firari Kelimeler’den…

Yorum

Firari Kelimeler’den…

( 3 kişi )

2

Yorum

9

Beğeni

5,0

Puan

195

Okunma

Firari Kelimeler’den…



Beklemek mi gitmek mi oldu adın, hiç bilmedim. Gittiğim zamanların bekleyeniydi yerin, geldiğim zamanların gideni. Kocaman uğultuların gözü yaşlı sessizliğiydi sende durmak, sana bakmak, ve belki her gelişte senden gitmek.

Deniz gözlü bir kız olurdu sende kent ve sen kente her düşüşünde, ben sana her dönüşümde isli hatıraları çalardı şarkılar; sen susar, ben susar biz ağlardık…

Katran karası acıların su üstüne düşmüş silüetiydi tenin ve sana yaslanmış bir hayatın ezim ezim ezilmesi olurdu kayganlığında gezinmek.

Bir valiz dolusu kimsesizliği sırtlanmaktı sana gelmek; kente bırakılan yalnızlıkları umuruna bile almadan… Yalnızlık basamak olurdu kimsesizliğime ve sen kimsesizliğim olurdun.

Gelmek alacanın beyaza döndüğü bir gülümseyiş, gitmek akşam kızıllığı kaplı bir ağlamaktı senin yüzünde ve sana her bakışta basamak basamak tırmanırdı gözyaşlarım yerçekimine inat gözlerimden gözlerine.

Sen belli belirsiz bir yeşile dalardın, ben içinin duman kokan pencerelerinden bitip tükenmek bilmeyen bir maviliğe… Sana bakmak denize bakmaktı ve gözlerimin sana her değişinde deniz, gözlerinde yeşile çalar, zaman durur, an yosun kokardı.

Sesine de sessizliğine de yoldaş ederdin kıyına gelmiş çığlıkları. İnleyen her vapur düdüğü, yalnızlığına tecavüzdü. Sen kalabalıklaşır, ben yalnızlaşırdım.

Bazen bir kaçıştın sen; içinin duvarlarına suçumu haykırdığım. Kaçandım.. Tanıktın.. İs rengi sesin ihbar ederdi beni, kimseler duymazdı…

…………

Şimdi Kadıköy’ün, içinde bin ağlamak gizli kahkaha taşan siluetinden bakıyorum küskün duvarlarına. Rengin solmuş, sesinde gün be gün artan katran karası…

Ve ne zaman sana baksam gözlerimden avuçlarıma kusuyorum geçmiş diye içime kilitlediklerimi. Siyah beyaz hayaletler dans ediyor hayat ayamda. Müzik kırgın, gitar ağlamaklı…

Nasıl bir senfoniydi yaşamak seni aşkın kimsesizliğinde. Can çekişen ruhlardan yapılma uğultuların ortasında kulağa fısıldanmış sevişmelerdi terimize bulaşan. Her dokunuşun içinde bin ah gizliydi dilimizden sakındığımız. Aynı söylemlerle açmışken kapılarımızı, ayrılığın pimi şimdi neden gözlerimde. Patlasa, tüm renkler dönecek ya kızıla. Oysa en çok yeşil yakışırdı hem sana, belki biraz da bana…

Bir şarkının dizelerinden asıyorum kendimi boşluğa. Ellerin yok. Sesin gömülmüş içine. Bağır şimdi. Bağır çağır… Sustur çığlıklarımı sana. Yan,yak. Bırakma öyle; öleyim gitmelerin ertesinde.


Bil sözlerin düştüğünden beri içime, an’ ın gerçekliğinde Hak’ tı her şey. Kelimelere asılı heceler tersine döndü, gizlendi isimler.



Geçmiş Bir Eylül Vakti/İSTANBUL

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Firari kelimeler’den… Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Firari kelimeler’den… yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Firari Kelimeler’den… yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
-Tesbih-
-Tesbih-, @eternal2
18.9.2025 15:37:26
5 puan verdi



Bir insan daha nasıl işleyebilir bir yazıyı.
Her kelşmenin mimarı olmak ancak böylesi dokunuşla olur.

Görünen her şeyin arkasında bir sessizlik istifi.ben okurken hasret ritimleri buldum.
sesin yoklukla yer değiştirmesi duygusal bir red sanki.işitilmeyen ama çınlayan çığlıklar.

Seni okumak çok keyifli.
Sevgimle.




Etkili Yorum
M.Y.
M.Y., @m-y
18.9.2025 15:07:49
5 puan verdi
Eskiden mektuplaşırdık, haberleşme özgürlüğü vardı yani kimse kimsenin mektubunu okumazdı. Bir de edebi mektuplar vardı mektup tarzında yazılan herkesin okuması için. Bu iki türün arasında kaldım. Hem mahrem duygular hem aleni itiraflar ama edebi bir dil. İki kez okudum.
Sadece şu cümlede: "...sen susar, ben susar biz ağlardık…" yerine ... sen susar, ben susar ağlaşırdık... olsaydı dedim.
Saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL