Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
GÜLVADE KÖROĞLU
GÜLVADE KÖROĞLU

İçten Dışa Bir İnşa: Allport’a Göre Fonksiyonel Otonomi ve Olgun Kişilik

Yorum

İçten Dışa Bir İnşa: Allport’a Göre Fonksiyonel Otonomi ve Olgun Kişilik

0

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

243

Okunma

İçten Dışa Bir İnşa: Allport’a Göre Fonksiyonel Otonomi ve Olgun Kişilik

İçten Dışa Bir İnşa: Allport’a Göre Fonksiyonel Otonomi ve Olgun Kişilik

Kişilik, bireyin yaşamı boyunca sürekli değişen ve gelişen bir psikolojik örgüdür. Bu örgü, yalnızca doğuştan getirilen özelliklerle değil; çevresel etkileşimler, amaçlar, değerler ve bireyin kendisine uygun yaşam tarzını inşa etme çabasıyla şekillenir. Gordon W. Allport’un kişilik kuramı, bu süreci yalnızca geçmişin izleriyle değil, geleceğe dönük yönelimlerle açıklayan öncü bir yaklaşımdır. Allport, kişiliği sabit ve belirli kalıplarla tanımlamak yerine, bireyin zaman içinde geliştirdiği özgün psikolojik yapılar olarak ele alır. Bu bağlamda kişilik, bireyin “olması gereken” değil, sürekli “olmakta olan” bir yapısıdır.

Proprium: Kendine Uygun Yaşam Tarzının Psikolojik Temeli

Allport’a göre kişilik, bireyin sahip olduğu tekil ve bütüncül bir yapı olan proprium etrafında şekillenir. Proprium, bireyin benlik bilincini, değerlerini, yaşam tarzını ve kişisel sürekliliğini oluşturan merkezdir. Bu yapı, bireyin kendine uygun yaşam tarzını kurma sürecinde belirleyici olur. Allport bu noktada, bireyin gelişiminin sadece dışsal etkilerle değil, içsel yönelimlerle de gerçekleştiğini savunur. Ancak birey, kendine uygun bir yaşam tarzını kolayca kuramaz. Bu süreçte birey, birçok psikolojik gerilim, içsel çatışma ve çelişkiyle yüzleşmek zorundadır. Gelişim, işte bu gerilimlerin üstesinden gelme, onları bastırmak yerine anlamlandırma yoluyla gerçekleşir. Birey, psikolojik gerilimlerden kaçmak yerine onları birer gelişim aracına dönüştürmelidir. Çünkü bu tür mücadeleler, kişiliğin sağlamlaşmasına katkı sağlar.

Asıl olan, bir amacı gerçekleştirmek için sürekli mücadele içinde olmaktır.
Önemli olan, bir şeyi başarmak değil; o amaç uğruna sürekli mücadele etmektir.

Fonksiyonel Otonomi: Motivasyonun Geleceğe Yönelmesi

Allport’un en çarpıcı kavramlarından biri olan fonksiyonel otonomi, bireyin davranışlarını yönlendiren motivasyonların, zamanla kökeninden bağımsızlaşarak geleceğe yönelik ve içsel bir anlam taşıyan yeni bir yapı kazanmasını ifade eder.

Bir davranış başlangıçta dışsal bir nedene, zorunluluğa ya da geçmiş bir deneyime dayanıyor olabilir. Ancak birey zamanla bu davranışı içselleştirerek kendi değer sistemi içinde anlamlandırır. Bu durumda, davranış artık geçmişin değil, geleceğe dair bir vizyonun ve amacın ürünü hâline gelir.

“Önemli olan, şu andır. Birey, şu anı geleceği açısından anlamlandırabilmelidir.
Geleceğe dönük hiçbir dinamiği olmayan bir kişilik, olgun bir kişilik değildir.”

Allport’a göre otonomlaşan motivasyonlar bireyin hayata bakışını ve düşünce yönünü belirler. Bu nedenle birey, motivasyonlarını fonksiyonel, yani geleceğe yönelik kurgulamalıdır.

Olgun Kişilik: Kişilik Gelişiminin Zirvesi

Allport’un kişilik kuramında en ideal düzey, bireyin olgun bir kişiliğe ulaşmasıdır. Olgun kişiliğe sahip bireyler:

Geçmişe saplanıp kalmayan, geleceğe dönük hedeflerle yaşayan,

Dinamik bir iç dünyaya sahip olan,

Kendilik bilinci gelişmiş ve özerk kararlar alabilen,

Empati ve içsel bütünlük sahibi kişilerdir.

Bu bireyler, yaşamlarına yön verirken tek bir nedene bağlı kalmazlar. Kişilikleri, birbirinden farklı değer, hedef ve duygular arasında bütünsel bir denge kurar. Allport’a göre bu yapı, organizmalı bir psikolojik sistem olarak işler. Bu da kişilik özelliklerinin birbirini tamamlayan, tutarlı ve dinamik bir yapıda olduğunu gösterir.

Allport, bireysel karakteristikleri üç gruba ayırır:

Hakim Özellik (Cardinal Trait): Tüm yaşamı yönlendiren baskın eğilim.

Merkezi Özellikler (Central Traits): Bireyin davranışlarına sürekli etki eden temel kişilik yönleri.

İkincil Özellikler (Secondary Traits): Duruma bağlı olarak değişebilen, daha yüzeysel özellikler.

Bu özelliklerin uyumlu bir şekilde işlemesi, kişilikte olgunluğun göstergesidir. Özellikle proprium gelişmiş olan bireylerde bu uyum net bir şekilde görülür.

Dini His ve Dindarlık Türleri: İçselleştirilmiş İnanç mı, Araçsal İnanç mı?

Allport’a göre dinî inanç ve yaşantı, bireyin kişiliğiyle doğrudan ilişkilidir. Kişilik gelişmemişse, dini yaşantı da yüzeysel kalır. Bu bağlamda Allport, “olgunlaşmış dini his” kavramını ortaya koyar ve bu hissin altı temel özelliğini sıralar:

Dinî hissin kişisel farkındalıkla içselleştirilmiş olması,

Dinî inançların fonksiyonel otonomi göstermesi (geleceğe yönelik anlam ve amaç kazandırması),

İnancın yüksek ahlaki değerlere yönelmiş olması,

Bütüncül bir hayat felsefesine dayanması,

Kapsayıcı ve entegratif (birleştirici) özellik taşıması,

Enerji üretme ve değerleri koruyabilme kapasitesi (höristik karakter).

Bu çerçevede Allport, dindarlığı ikiye ayırır:

1. İçsel Dindarlık (Intrinsic Religiosity):

Bireyin dini, yaşamının merkezine koymasıdır. İnanç, bireyin değer sistemine derinlemesine entegre olmuştur. Dindarlık bir amaçtır.

2. Dışsal Dindarlık (Extrinsic Religiosity):

Din, bireyin yaşamında araçsaldır. Toplumsal kabul, aidiyet, güvenlik veya çıkar sağlamak için kullanılır. İnançlar içselleşmemiştir.

Allport’a göre yalnızca içsel dindarlık, olgun kişiliğin bir parçası olabilir. Dışsal dindarlık ise yüzeysel ve geçici bir yapıdır. Bu nedenle, kişinin dini yaşantısının anlamlı olabilmesi için, inançlarının içsel değerlerle bütünleşmiş olması gerekir.

Sonuç: Olmakta Olan İnsan...

Gordon W. Allport’un kişilik kuramı, bireyin sadece geçmişine değil, geleceğe yönelen bir varlık olduğuna işaret eder. İnsan, sabit bir kimlikten ibaret değil; değerleri, amaçları ve anlam arayışıyla sürekli kendini inşa eden bir varlıktır. Kişilik, durağan bir yapı değil; bireyin içsel dünyasındaki çatışmalar, seçimler ve yönelimler yoluyla şekillenen bir süreçtir.

Dinî yaşantı da bu sürecin bir parçasıdır. İnanç, yalnızca ritüellerden ibaret değil; bireyin yaşamını anlamlı kılan, kişiliğiyle bütünleşmiş bir değer sistemidir. Gerçek dindarlık, ancak olgun bir kişiliğin zemininde anlam bulur.

Sonuç olarak, Allport’un çizdiği bu psikolojik haritada insan; geçmişin etkilerine açık, bugünün farkında, ama asıl olarak geleceğe yönelen, olmakta olan bir varlık olarak tanımlanır.
Ve belki de en önemli soru şudur:

İnsan, geçmişiyle mi tanımlanır yoksa gelecekte ne olmayı seçtiğiyle mi?

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İçten dışa bir inşa: allport’a göre fonksiyonel otonomi ve olgun kişilik Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İçten dışa bir inşa: allport’a göre fonksiyonel otonomi ve olgun kişilik yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İçten Dışa Bir İnşa: Allport’a Göre Fonksiyonel Otonomi ve Olgun Kişilik yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL