7
Yorum
21
Beğeni
4,2
Puan
449
Okunma


Aşk, fırtınanın kendini feda edişidir; yıldırımlarıyla dünyayı aydınlatma tutkusu. Sevgi ise okyanusun sabrıdır; kıyıları bin yılda şekillendiren sessiz kalış. Felsefe tarihi bu iki gücü tanımlarken hep bir paradoksla karşılaşır.
Platon "Şölen"de aşkı "tanrısal çılgınlık" (mania) olarak nitelerken, Thomas Aquinas Summa Theologica’da sevgiyi "irade edilen iyilik" (benevolentia) sayar.
Buradaki temel ayrım, Aşk "olmak", sevgi "sürdürmek" ister.
Schopenhauer’ün tespiti:
"Aşk, türün iradesinin bireyi kandırmasıdır. Sevgi ise bireyin türe meydan okuyuşu." (İstenç ve Tasarım Olarak Dünya, Cilt 2)
TARİHİN DÖNÜM NOKTALARI
Truva Savaşı (Aşkın Zaferi):
Helen’in aşkı, bin gemiyi denize indirdi. Ama küller arasından çıkan tek kalıcı eser Hektor’un oğluna sevgisiydi (Homeros, İlyada 24. Bölüm).
Hindistan’ın Bağımsızlığı (Sevginin Zaferi):
Gandhi’nin satyagraha’sı (hakikat sevgisi), şiddetsiz direnişle imparatorluğu devirdi. Oysa Bhagat Singh’in devrimci aşkı, idam sehpasında bireysel kahramanlığa hapsoldu.
Kierkegaard’ın Analizi:
"Aşk, ’ya hep ya hiç’ diyerek Tanrı’ya meydan okur. Sevgi ise ’yarım ekmek’teki kutsallığı fark ederek insanlaşır." (Kaygı Kavramı)
Doğu Felsefesinde Sentez:
Mevlânâ’nın "Hamdım piştim yandım" sözü üç aşamayı simgeler:
Hamlık: Sevginin pasif kabullenişi
Pişme: Aşkın aktif dönüştürücülüğü
Yanma: İkisinin sentezde yok oluşu (Fenâfillâh)
Modern insan bu iki gücü tüketim nesnesine çevirdi:
Aşk ; Romantik komedilerde indirgenmiş libido
Sevgi ; Psikolojik "bağlanma stilleri"ne hapsolmuş teori
Oysa Heidegger’in uyarısı geçerliliğini korur: "Özü unutulan varlık, metalaşmaya mahkûmdur."
Aşkın gücü, dağları yerinden oynatabilmesinde değil, bir karıncayı Tanrı katına çıkarabilmesindedir.
Sevginin gücü ise fırtınadan sonra kalan tohumları yeşertme becerisinde saklıdır.
"Aşk, varlığa anlam katar; sevgi, anlama süreklilik verir.
Birincisi gökyüzünü yırtan şimşek, ikincisi yeryüzünü besleyen yağmurdur.
Asıl güçlü olan, gök gürültüsü ile toprak kokusunu aynı anda içinde taşıyabilen ruhtur."
"Aşk, insanı tanrılaştıran bir yanılsamadır; sevgi ise insanı insan yapan gerçeğin ta kendisi. Biri bizi yıldızlara fırlatır, diğeri düşüşümüzde yere bir saman yığını olur. Belki de asıl mucize, saman yığınını oraya koyan duyguda saklı olan sonsuzluktur."
Felsefi Kaynakçalar :
Platon - Şölen (MÖ 385)
Mevlânâ - Fîhi Mâ Fîh (13. yy)
Arthur Schopenhauer - İstenç ve Tasarım Olarak Dünya (1818)
Søren Kierkegaard - Kaygı Kavramı (1844)
Erich Fromm - Sevme Sanatı (1956)
Helen Fisher - Aşkın Anatomisi (2004)
Çağdaş DURMAZ
5.0
80% (4)
1.0
20% (1)