05 sıralari

Bir kaç karganın gaklamasıyla
Uyaniyorum rüyamdan

Tümay’ın dolap cekmecesine bir hamlede bıraktiğı
Kasık çatal sesleri gibi
Kalabalık kuş sesleri dağılıyor
Çevreye

Muhakkak bir nedeni
Var bu haykırışlarının

Millere dik basli davranan
ipliği cekistirmeden örmek lazim bu siiri

Aralıyorum gözlerimi
Ruyam aklimın çıkmaz sokaklarinda dönerken

Yari uykulu yari uyaniğim
adımı yanlış telaffuz edenlere
oyuncak tabanca uzatıyorum.
Ruya bu ya

Sabah rüzgarı şehrin
kollarından kurtulup

Yanan kibriti titretip söndürmeyen
Hafifligiyle
Yüzüme uflüyor


diger yandan
Araya giriyor dün yasananlar..

marketten aldigim
Ürünün abartili fiyatini
Kabaran fiş ödemesini hatirliyorum..
Gözlerim iyice açılıyor..


Pahali ürünü indirip
Daha da uygun başka bir ürün fiyatının
Üstune dizmişlerr
Uyanik marketler..

Derken
İyice aydinlanıyor odam
Dolap rafında buldugum o.unutulmus reçelden
Bir kasik alip.tabagima,
usare toplar gibi

Çay keyfi yapsam mi bal gibi..


Kumlarin durmadan ayagima bulastigi
O yaz karesi geliyor aklıma.

Arı gibi konma iste ordan oraya
Alsam mi kum bejinden de ilham..
Gerek yok.


Dur dur sen.


Kuslar susmuşken
Birden çoğalan sessizlikle..
Kusları dinliyorum




Sessizlik icindede
Kuslarin varligini hissedersin..

Sessizlik onların varliğını büyütüyor..




Ve ben,
anlıyorum
Bütün bu rastgele yazimlar
aslında tek bir hikayeyi sobeliyor.

...

Her bozukluk, her ip, her kum tanesi,
aynı şeyi söylüyor bana
Hayat,
birdenbire çıkan isimlerle değil,
sessizce büyüyen gölgelerle
anlam buluyor.


Millere dik basli davranan
ipliği cekistirmeden örüyorum

Ben deniz
Kıyının boynuna asılı
kolye ucu gibiyim

Ördukce uzuyor
Zinciri
Dalgalar zincir halkalarini eksiltecek
Yada koparacak
Bilinmez..



Doğanın nötr tuvali
Kum bejinden esinlensem.mi diyordum ..
Dalgası okusun diye denizin...

Neyse karismasin şimdi
Yeterince karışık yazdım.zaten..