Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Halukgta
Halukgta

Kalem Suresi 44. Ayete Dikkat! “Sen Bu Sözü/Hadisi Yalan Sayanı Bana Bırak.”

Yorum

Kalem Suresi 44. Ayete Dikkat! “Sen Bu Sözü/Hadisi Yalan Sayanı Bana Bırak.”

1

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

148

Okunma

Kalem Suresi 44. Ayete Dikkat! “Sen Bu Sözü/Hadisi Yalan Sayanı Bana Bırak.”

Değerli dostlarım, bu makalemde sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim, çok önemli bir ayet var. Allah’ın Resulü Kitap Ehline, Allah’ın sözlerini/hadislerini yani ayetlerini tebliğ ederken, bazı zorluklarla karşılaştığını ve Allah’ın sözlerini ayetlerini kabullenmekte nazlandıklarını Kur’an’dan görüyoruz. Hatta bir kısmı, tamam senin tebliğ ettiğin Kur’an’a inanırız ama bizim atalarımızın inançları da var, bu konularda da hükümleri sen veriver dediklerinde, Allah’ın çok dikkat çekici ve uyarıcı ayetler indirip, “SİZLERE İNDİRDİĞİM KUR’AN YETMİYORDU” diye ikaz ettiğini biliyoruz. Bu makalemin konusu olan ayeti önce yazalım, daha sonra birlikte, ayetin öncesi ve sonrası ayetlerle birlikte düşünerek, bu ayetten günümüzde bizlerin alacağımız, kıssadan hisseye birlikte bakalım.

Kalem 44: SEN BU SÖZÜ/HADİSİ, YALAN SAYANI BANA BIRAK! BİZ ONLARI, BİLEMEYECEKLERİ BİR ŞEKİLDE, YAVAŞ YAVAŞ AZABA DOĞRU ÇEKECEĞİZ. (Kur’an yolu. Diyanet işl.)

Gördüğünüz gibi ayette özellikle ALLAH’IN HADİSİ diye geçiyor. Ayeti tercüme edenler Allah’ın hadisi yani sözü Kur’an olduğu için, direk Kur’an diye çevirenlerde var. Ayette çok önemli bir uyarı, ikaz yapıyor Rabbimiz Kitap Ehline. Benim hadislerimi yani ayetlerimi tebliğ ederken inanmakta nazlanan, hatta yalan sayan Kitap Ehli için Allah Resulüne, sen hiç üzülme seni dinlemeyen, inanmak istemeyenleri bana bırak diyor. Allah bu uyarıyı ikazı, Kitap Ehline yapıyor. Hz. Muhammed, Allah’ın vahyini Kitap Ehline tebliğ ederken, atalarının inancına ters düşen, bazı ayetleri inkâr edip kabul etmek istemiyorlardı. Çünkü onlar tıpkı bizlerin yaptığı gibi, YALNIZ ALLAH’IN VAHYİ İLE DİNİN YAŞANMAYACAĞINA İNANIYORLARDI. Allah’ta onları bana bırak, yavaş yavaş onlara azap edeceğiz diyor. Ne dersiniz aynı yanlışları bizler, Kur’an’ın tümüne iman ettik dedikten sonra, ALLAH’IN APAÇIK HÜKÜMLERİNİN TAM TERSİNE, atalarının ya da batıl mezhep inançlarını yaşayabilmek için, bazı ayetleri görmezden, duymazlıktan geliyor, hatta hükmünün kalktığını bile söyleyenleri duymuyor muyuz?

Bu ve benzeri ayetleri okuduktan sonra, bazı kardeşlerimiz şunu söyleyebiliyorlar. “BU AYETLER BİZE DEĞİL KİTAP EHLİNE SÖYLENİYOR, BİZİ BAĞLAMAZ.” Bunu söylediğimiz andan itibaren, Kur’an’ın neredeyse tamamına iman etmemiş, Allah’ın hadislerini/sözlerini/ayetlerini de inkâr etmiş hayatımıza geçirmemiş oluruz. ÇÜNKÜ KUR’AN’IN TAMAMI ZATEN, ALLAH’IN VAHYİNDEN SAPMIŞ KİTAP EHLİNE İNDİRİLMİŞTİ, DOĞRU YOLA DÖNEBİLSİNLER DİYE. Bu ayetten alacağımız, çok önemli kıssadan hisseye gelince. Bu uyarıların tamamı Allah’ı inkâr edenlere değil, tam tersine daha önce Allah’ın gönderdiği Resullerine ve kitaplarına iman ettiğini söyleyen, Kitap Ehline söyleniyor ve onlar uyarılıp ikaz ediliyor. Peki, ne yapmışlardı da Kitap Ehli bu konuda uyarılmıştı, lütfen bunu Kur’an bütünlüğünde dikkatle düşünelim. İsterseniz bu ayetin öncesine bir göz atalım, bunun nedenini anlayalım.

“SİZE NE OLUYOR, NASIL HÜKÜM VERİYORSUNUZ? YOKSA ELİNİZDE OKUDUĞUNUZ BİR KİTAP VAR DA ORADA İSTEDİĞİNİZİN SİZİN OLACAĞI MI YAZILI? YAHUT BİZDEN, HER NE HÜKMEDERSENİZ MUTLAKA ÖYLE OLACAĞINA DAİR KIYAMETE KADAR SÜRECEK KESİN SÖZLER Mİ ALDINIZ? SOR ONLARA: İÇLERİNDEN KİM BUNA KEFİL OLUYOR? YOKSA ONLARIN ORTAKLARI MI VAR? DOĞRU SÖYLEYENLER İSELER, HAYDİ GETİRSİNLER ORTAKLARINI! O BÜYÜK KORKU VE DEHŞET GÜNÜ GELİP DE SECDEYE ÇAĞRILDIKLARINDA BUNU YAPAMAZLAR; O SIRADA GÖZLERİNE KORKU ÇÖKMÜŞ, PERİŞAN OLMUŞLARDIR. HÂLBUKİ ONLAR, YAPABİLECEK DURUMDA İKEN DE SECDEYE ÇAĞRILMIŞLARDI.” (Kalem 36- 37-38-39-40-41-42-43 )

Kalem suresi 44. Ayetin öncesine baktığımızda, ne yazık ki biz Müslümanların yaptığı yanlışlar gibi, Allah’ın Resulleri aracılığıyla Kitap Ehlini uyardığını görüyoruz. Peki, hangi konularda ona bakalım. Dini konularda hüküm vermeye çalıştıklarında, Allah onları uyarıyor ve diyor ki, benim dinime iman ettiğiniz halde, DİN ADINA VERDİĞİNİZ HÜKÜMLER BENİM İNDİRDİĞİM KİTAPTAN DEĞİL. Yoksa siz bana iman ettikten sonra, benim vahyimi terk edip, kendinize hüküm verici başka kitaplar edinip, istediğiniz hükümleri oralardan mı veriyorsunuz diye ikaz ediyor. Ne dersiniz Kitap Ehlinin yaptığı bu yanlışı okurken, aklınıza BİZLERDE AYNISINI YAPIYORUZ DİYE GELMEDİ Mİ? Biliyorum geldi. Çünkü bizler bu ayetleri muhatap almadık, bizi değil Kitap Ehlini uyarıyor Allah diyerek, farkında değiliz aynı hataları yapmaya bizlerde devam ediyoruz. Kitap Ehlinin, Kur’an’ın özellikle bazı ayetlerini YALAN saymalarının nedeni, kendi batıl inançlarına ters düştüğü için kabul etmiyorlardı ve Resule bazıları “SEN BU KONUDA DERLEYİP BİZE BİLDİRİVERSEN OLMAZ MI”, gibi isteklerini Kur’an’dan çok açık görüyoruz. Günümüz İslam yaşamımızdan küçük bir örnek. Allah Kur’an’da, şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin olmadığı O günden sakının, sakın kendinize veliler edinip ardı sıra gitmeyin, güvenilecek Veliniz yalnız benim diye Kur’an’da bizleri uyardığı halde Allah, bizler neler söylüyoruz? Velisi olmayanın Velisi şeytandır. Resulün şefaati, bizlerin büyük günahlarına olacaktır. İŞTE BU YANLIŞ İNANCIMIZ, APAÇIK ALLAH’IN AYETİNİ YALANLAMAKTIR. Hâlbuki Allah büyük günahlardan sakınırsanız, küçük günahlarınızı affederim diye uyardığı halde, büyük günahları da Resulüne affettirmenin yolunu ararken, ALLAH’IN AYETLERİNİ GÖRMEZDEN DUYMAZDAN GELEREK YALANLADIĞIMIZIN, FARKINDA BİLE OLAMIYORUZ.

Rabbimiz, bu batıl inançlılara sor diyor. İçlerinden kim buna şahit? Hemen bizlerde kendimize bu uyarıdan sonra soralım. Allah yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, yalnız ondan sorumlu tutulacaksınız, Allah hükmüne hiç kimseyi ortak etmez diye uyardığına iman ettiğimiz halde, YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ, RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ OLMASAYDI KUR’AN KAPALI KALIRDI ANLAŞILAMAZDI DİYE İNANLARA SORALIM. ALLAH’IN RESULÜNE AİT OLDUĞU SÖYLENEN BU RİVAYET HADİSLERİN, RESULÜN BİZZAT SÖYLEDİĞİNE KEFİL OLACAK, ŞAHİTLİK EDECEK VAR MI ARAMIZDA?

Elbette hiç birimiz buna KEFİL olamaz şahitlik edemez, hepsi bir rivayete göre diye başlıyor. Bizlere düşen Resule atfen söylenen her hadisi, Kur’an onayından geçirip onayını alıyorsa kabul etmek, onaylamıyorsa reddetmek olmalıdır. Uyarının devamına bakalım. Rabbimiz yoksa onların ortaklarımı var diye soruyor. Peki, hangi konudan bahsediyor? Yahudilerde, Hristiyanlarda Resullerini hatta edindikleri veli, âlim kişileri adeta kutsallaştırmışlardı. Küçük bir örnek, Hristiyanlar Allah’ın Resulünü Allah’ın oğlu yaptılar yetmedi, O bizim yerimize bu dünyada azap çekti, bizler mahşer günü azap çekmeyeceğiz cennete gideceğiz dahi dediler. Tabi Yahudilerde aynı hataları yapmaya devam ediyorlar.

Bu satırları okuyunca hemen, aynı yanlışı yapan biz Müslümanlar geldi aklınıza biliyorum. Peki, bizler adeta onlarla yarışırcasına neler söyledik? Belki Kur’an bu konuda uyardığı için bizler Hz. Muhammed’i Allah’ın oğlu yapmadık, ama ondan farksız şeyler söyledik. Örneğin Allah’ın, Resulüm sen olmasaydın bu KÂİNATI yaratmazdım diyebileceğine, ne yazık ki bu toplum inandırıldı. Yetmedi mahşer günü haşa HZ. MUHAMMEDİN ŞEFAATİYLE, ONA İMAN EDENLERİ ALLAH’IN CEHENNEM AZABINDAN KURTARABİLECEĞİNE BİLE, ÇOĞUNLUK MÜSLÜMANLARI İNANDIRDILAR. İlginç değil mi, Allah’ın affetmediğini Resulüne affettirdik. Rabbimiz bizleri ve Kitap Ehlini kendisine secdeye çağırırken, YANİ KENDİMİZE VELİLER, EFENDİLER EDİNMEDEN YALNIZ ALLAH’A KULLUK ETMEYE ÇAĞRILDIĞINDA, NE YAZIK Kİ ÖNCE UYUP DAHA SONRA TÜM KİTAP EHLİ BUNA BİZDE DÂHİLİZ, SÖZÜMÜZDE DURMADIK. Biz Müslümanlar namazımızda, Allah’ım yalnız sana kulluk edip, yalnız senden yardım dileriz diye söz verdiğimiz halde, namazın bitiminde dua ederken, ŞEFAAT YA RESULALAH diyorsak, bizim için söyleyecek söz kalmamış demektir.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

kuranadavet1.wordpress.com/

twitter.com/KURANA_DAVET

www.hakyolkuran.com/

/Kuranadavet1/

hakyolkuran1.blogspot.com/

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kalem suresi 44. ayete dikkat! “sen bu sözü/hadisi yalan sayanı bana bırak.” Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kalem suresi 44. ayete dikkat! “sen bu sözü/hadisi yalan sayanı bana bırak.” yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kalem Suresi 44. Ayete Dikkat! “Sen Bu Sözü/Hadisi Yalan Sayanı Bana Bırak.” yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ar
Artukbey, @artukbey
5.10.2025 19:47:09
Rab edinmek nedir?
Din adamlarını rabler edinmeyin! Tevbe31 Kur'an'ın çok açık bir uyarısıdır. Hocasının hata yapmayacağına inanan kişiler onların ne dediklerine bakmazlar. Zaten hocası ne derse doğrudur (!)

Rab edinmek bir kişinin tüm sözlerini kabul etmek hata yapacağına ihtimal vermemek görüşlerini Allahın emri gibi kabul etmek sorgusuz sualsiz itaat etmektir Rab edinmeyi Elmalılı hamdi yazır güzel açıklanmıştır

Herhangi birini rab edinmiş olmak için ona rab adını vermiş olmak şart değildir Allahın emrine uygun olup olmadığını hesaba katmadan onun emrine uymak özellikle dinin hususlarına ait konularda onu kural koymaya yetkili sanıp ne söylerse neyi emrederse doğru kabul etmek ona uyduğu zaman Allahın emrine ters düşeceğini düşünmeden hareket etmek onun emrini taparcasına yerine getirmek onu rab edinmek ve tapmak demektir Elmalılı Hamdi Yazır Hak dini kuran dili Cilt 4 sayfa 318

Elmalılı hamdi Tevbe 31 ayeti tefsir ederken Rab edinmeyi böyle açıklamıştır Tevbe 31 ayette Ahbarları Yahudi alimleri ve Ruhbanları Hristiyan alimleri ve isa peygamberi rab edinenlerden bahsedilir Alimlerin görüşlerini sorgusuz kabul ettikleri için farkında olmadan rab edinmişlerdir

İşte aynı durum günümüzde de yaşanmaktadır Eskiden yaşamış rivayetçiler mezhepçiler evliyalar hatasız kabul edilerek her söyledikleri ayet gibi görülmüştür Tabi adı geçen alimlerin gerçekten o görüşte olduğunu da bilemeyiz

Kutsal kitapları tahrif etmek isteyenler islamı bozmak için alimlerin kitaplarını da değiştirmiş olabilirler. Nitekim İmamı Azam Ebu Hanife gibi akılcı rey ehli birinin, rivayetçiler tarafından dışlanan bir alimin sünni olması düşünülemez Muhtemelen Hanefiliği onun talebeleri kendi görüşlerini katarak kurmuşlardır

Sorgusuz sualsiz kabul etmemiz gereken tek kaynak Allahın kitabı Kuranı kerimdir. Böylece Allahı rab edinmiş oluruz. Eğer rivayet kitaplarına da vahiy dersek ve sorgusuz itaat istersek bu sefer kitap yazarlarını rab edinmiş oluruz.

Gazeteci gibi çalışıp halkı dinleyen ve kitap yazan rivayetçiler o dönemin inançlarını dünya görüşlerini hikayeleri peygamber sözü zannedip yazmışlardır. Sahihi Buhari demek Buharinin sahih dedikleri demektir. Sahihi Müslim demek Müslimin sahih dedikleri demektir.

Durum böyleyken hak ve batılın iç içe geçtiği kitaplara ikinci vahiy denemez.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL