2
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
301
Okunma

Rüya
Mahallenin deli ineği ile yangın sokağının karakedisinin,
hicab-ı ali’sine buyursunlar efem;duyulsun bugün neşemiz gamdır
sazendelerin dudaklarına varan taamdır..kemale erdik desek de,özümüz hamdır..
gramafon zamanıydı dedi karakedi;kollu taşpılaklı kırkbeşlik…
tatyos efendiden,hicazkar bir curcunadır salındı sokağın sakin diline
“mani oluyor halimi takrire hicabım
üzme yetişir üzme firakınla harabım..”
al-i osman’ın sağım sağım sağılmıştı,damarlarındaki kızıl kanı
yeni zaptiye nazırı,hacı hüsref efendi,tövbelere geçirerek,
yedi düvelin sefiriyle,aynı masaya kurulmuştu
rakı kadehinde balık gözü kudurmuş;savaş dört koldan sunulmuş
deli danalarca boynuzlanıyordu,memaliki Osmani
Alaman postalına sığdırılmış,bir garabetti Yemen’den kaçış,
Kafkas’ta duruş,Çanakkale’de vuruş..!!
Bağdat demiryolları şimendiferi,çevresindeki
koca çınarları bir solukta korluyor;horluyor;zorluyordu Sarıkamış siperlerini…
kış bastırmış,yün çoraptan işlemişti;ayazı tepelerin
onbinlerce donuk el;parmak,tırnak
gümüşi mehtabla dualaşıp, kapısın zorlamıştı cennetin,cehennem buz kesmişti…!
Istanbul sakin;Şişli deli divane,divana yayılmış bir alay meczup,olmuş şahane..
Urumeli yanmış dökülmüş,kibelistan harabe
harp nazırına sordular;Baltık’tan Çindenizine
ipeklenmiş yolların,bekçiliğine soyunur musun?
varmısın aslanların artıklarına sulanmaya;çakallıkla doyulur musun?
yediler yudular,ellerini hava kaldırıp,yasin okudular
cami cami kıble kıble;kibeleye,bakamadılar
iki yalan bir doğru etmedi hiç!!
pahitad bozguna hazır,heryer,mebus,nazır
bir kalemde çizildi kaderi,ermeni tebanın
hamidiye kalıntıları,asakir-i muhammediye alıntıları
aşka gelip,saldırdı köşe bucak,dere tepe,kol ayak
gövde bacak,savruldu,bir uçtan diğerine
halebin arşınını,şamın tarçınını,ölçüp tadmadan
açlık iki kemik bir deri,çadır altı yatmadan
çöller yol oldu,yollar gözü yaşlı dere
isyana kalkanların vuruldu boynu dibinden
mavzer atanların,kırıldı tüfeği,düştü kabzası,silindi hafızası…
ölüm vız geldi bu vahşete,dirim çürüdü;lime lime
bu kıyıma mana veremedi kybele;acılarla yoğrulu
bacaklarını açıp,gömdü tenine,kurumuş damarları
bir gün gelir de,filiz verir diye..!
karakedinin gözleri kayboldu;deli ineğin kaşın ortasında
cüzzama yakalanmışcasına,döküldü etleri,avutları
kemik doku,hüzzam bir taş pilak yerleştirdi,bimen şen’den
“Haleli gözlerin hayale döndü”
Müziksel düttürü,bir bir söndürdü,garabet kilisesinin mumlarını ve sustu karakedi
karagözyan yetimhanesinde büyüdüm dedi,deli inek…
memelerinden akan sütü yalarak sakin;ne anamı bilirim…dedem,ecdadım kars’tan
van’dan sürgün gitmiş bilinmez o yere..!
Gümüşyan vakfından üçbeş akçeye; sığınıp, evlatlık edinmiş viyolet anam beni,gizlemiş
bahçesindeki ahırda ,dilsiz inlemelerimi,sağmal memelerimi..
bütün sokağın yetim bebelerine süt,kaymak;yoğurt çökelek olmuşum;tersim gübre
metan gazı salarım,sağır sultan-ı yegaha bile..
kurbanlık,adaklık değilsem;günde üç öğün sağılan memelerime
dışkıma,fışkıma,duacıyım,duacı..
eğer bu uğurda dikersem,havaya mor şalları,abide i hürrüyete serpin küllerimi...
şarka…sakın anıtlamayın beni,adaklamayın,dilimi,yenimi,tenimi..
dedi ve karabaşlı memelerini kocaman diliyle,yaladı yıkadı…
bugünlük bu kadar deyip,musluğu tıkadı..
inekleri örgütleyip;öğütleyip,söğütleyip,soyutladığı,bilinse de deli ineğin;süt dolu kovaya sıçtığı söylense de inanmadı karakedi..!
kovadaki yeni sağılmış ,sıcak köpüklü sütü çekti
diliyle şapur şupur;yudumlarının tadı,damağına dizdi
ve atladı birden kiremitleri kalaylı,saçakları alaylı;özgürlüğe sevdalı,kızgın dama
kızgın damdaki karakedi;kızardı,kızar,kız,kız kulesine yöneldi bakışları
deniz mavisinde nehirleşti,akışları,ılık bir sancıyla irkildi hayaları…
kıyam gününedek,kısır kaldı rüyaları !
Volkan Kemal
5.0
100% (3)