0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
157
Okunma
Bazı insanlar konuşmadan anlatır.
Çünkü ses, her zaman kelimede değil…
Bazen bir iskemlede bırakılan boşlukta,
Bazen de buharı tüten bir çayın sessizliğinde saklıdır.
Ben, o sessizlikle yaşamayı öğrendim.
Çünkü bir gün, evden eksilen bir nefesin ardından, kelimeler de eksilir.
Kalanla devam edersin.
Azalanla yaşamaya çalışırsın.
Ve bir noktadan sonra, yokluk da senin bir parçan olur.
Kasabanın sabah sessizliği,
İskelenin tenhalığı,
Rüzgârla kıpırdayan lambalar…
Hepsi konuşur benimle.
Çünkü ben artık duyabilenlerdenim.
Dışarıdaki değil, içerideki sesi.
Hayatın bana sunduğu şey bir kalabalık değildi.
Ama sakin bir kahvaltı sofrası,
Denize karşı içilen bir bardak çay,
Ve konuşmaktan çok anlamaya gönüllü birkaç an...
Onlar oldu hikâyem.
Eğer sen de kelimeleri artık dışa değil, içe doğru kuruyorsan,
Eğer bir zamanlar tam olanın, şimdi eksik olduğunu biliyorsan,
Ama hâlâ sessizlikle yürüyebiliyorsan...
Ben seni anlarım.
Ve belki,
bu hikâyede
senin de oturacak bir iskemlen vardır.
Şans ve Dans
09.08.2025
Oğuz Tepe