1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
274
Okunma
YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE
Bu “silah bırakma” olayı tam bir dümendir! Büyük PATRON büyük revizyon peşinde olabilir! Köyün ağası kendisi söyleyemediği sözü mahallenin delisine söyletirmiş!
Çoğu kimse bu siyonist terör örgütü pkk ve uzantılarını Dem parti ya da Apo’nun inisiyatifinde zannediyor!
Bu terör örgütünü kim ya da kimler hangi amaçla kurdurdularsa o amaca doğru adım adım gidiyorlar; terörsüz Türkiye denilse de aslında perde arkasındaki ağa babalarının hedefi “Türkiye’siz Türkiye” ..!
Teröristle müzakere olmaz mücadele olur!
Sivrisinekle mücadele gibi bir iş dönüyor ortada; tetikçi kimin silahını bırakacak? Onun eline o silahı veren büyük patronlar istemeden onlar silah bırakamazlar! Nitekim ormanları yakmayı SİLAH OLARAK kullanıyorlar işte! Sizin silah dediğiniz ateş kazanına konulan beş-on tane bozuk keleş mi? Amerika’nın EĞİT-DONAT çalışmalarında hibe ettiği ağır silahlar vardı galiba! Trump’ın temsilcisi şu Büyükelçi, bir teröristin elinden tutup Suriye Cumhurbaşkanının masasına oturttu mu oturtmadı mı! Burada bir DÜMEN yok mu sizce de?
Efendim, 50 senelik terör bitiriliyor işte, niçin sevinmiyorsunuz? gibi SLOGANİK ifadeler de atılıyor ortaya, TERÖRDEN BESLENENLER EN ADİ ALÇAKLARDIR! TERÖRE SEVİNENLER DE ŞEREF YOKSUNUDUR!.. hadi hep beraber sevinelim! Sevinelim de kardeşim, ortada bir başarı mı var? Yoksa, farklı bir cenderenin içine mi çekiliyoruz? Biz sahnede sevinç naraları atarken perdenin arkasında yeni dümenlerin dönmediğinden nasıl emin olabiliyorsunuz? Ansızın karşımıza çıkıverecek yeni bir musibette bu milleti nasıl ve neyle bir araya getirmeyi düşünüyorsunuz? Bir defa siz toplumun bin yıllık DİNAMİKLERİNİ ve kültür değerlerini zayıflatmışsınız; Milletin millîlik vasfını zedelemişsiniz, toplumu siyasal kamplara bölmüşsünüz, aile fertlerine varana kadar toplumu herkesle kavgalı hâle getirmişsiniz, halkın Din’e karşı duruşunda mesafeler üretmişsiniz, din adamına karşı güvensizlikleri had safhaya çıkmış, cemaat kelimesi yozlaşmış, birlik ve beraberlik denilince hangi ortak noktada birlik ve beraberlik gibi kaygılar akla geliyor hemen, alabildiğine politize edilmiş ve siyasi kimliklerini tapınma noktasına çıkarmış azımsanmayacak bir kitle var önünüzde! Devlete karşı saygı ve güvende çok ciddi aşınmalar var! Haklı ve yapıcı eleştirileri insanların suratına çarparak ağza alınmayacak küfür ve hakaretlerle mukabeleye tabi tutmuşsunuz, siz ne anlarsınız, biz ne dersek o olur havasında KİBİR ABİDESİ olmuşsunuz, devlet adamının güven veren babacan çekiciliğini antipatik bir iticiliğe dönüştürmüşsünüz! Bu çok ciddi ve TEHLİKELİ ve sosyal bir problem değil mi Allah aşkına? Kime neyi izah edeceksiniz.. edemiyorsunuz işte!
Bir de bizim GÖZ BOYAMA MEDYASI var; bu sahneyi göstererek “Ne mesaj verildi?” gibi güya stratejik deha ürünü bir AÇILIM yapıyor bana! Hadi ordan! Adamlar MAĞARADAN GELDİ, çakaralmazları ateşe attı ve TEKRAR MAĞARAYA DÖNDÜ! Adamlar “MAĞARAYA DEVAM!” dedi, daha sen ne mesajı soruyorsun?
Birileri de “bu iş uzarsa …….” diye, başka bir mesaj veriyorlar! Ne istediklerini bilmeyecek kadar olaylardan habersiz olduğunuzu da düşünmüyorum ama, ne sözler verilmiştir, kim neyi bekliyor, orası da ayrı bir muamma!
Elbette devletimizin güçlü olması her vatanseverin en önemli arzusudur. Fakat, bir milletin asıl gücünün silahı değil, inançlı ve ahlâklı nesli olduğu hakikatini gözardı ediyoruz galiba! Ayrıca “küfür tek millettir” gerçeğinden hareketle, Müslümanlar tarihin hiçbir devresinde maddi açıdan onlardan daha güçlü olmamışlardır! Bunu en iyi onlar biliyor ve bizi manevi olarak zayıflatmaya devam ediyorlar!
Hep dertleri mi söylüyorum! Çözümünüz nedir, derseniz?
Türkiye acilen ve öncelikle Avrupa ve Amerika’ya karşı daha ilkeli ve daha mesafeli durmaya başlamalı, sebep oldukları pek çok problemi onların yüzüne çarparak müeyyide içeren ciddi cevaplar talep etmeli, hemen şimdi, israil’i devlet olarak tanımaktan vazgeçmeli, taraf olduğu uluslararası konularda karşılıklı çıkar ilişkilerini biraz daha derinden incelemeli, Müslüman ülkelerle ilişkilere daha kapsayıcı konularla devam etmeli, içerde kaybedilen halkın güvenini yeniden kazanmak için köklü adımlar atılmalıdır. Millet lafa ve uzun uzun konuşmalara kulak vermiyor! Önünde GÜVENİLİR ÖRNEK insanlar görmek istiyor! Güven, Hz. Muhammed Aleyhisselamın peygamberlikten önce gelen en önemli özelliğidir! Bize miras kalan en baştaki SÜNNET bu olmalıdır; sünnet diye kafada akıl yerine çenede kıl ararsanız GÜVEN’i kaybedersiniz, bugün olduğu gibi! Güven’i kaybedenin kazanacağı bir şey yoktur. Saygılarımla.
Murat Kahraman
29.07.2025/İst.