FİTNE KATİLDEN BETER!

Evet, Yüce Allah Kur’anda "Fitne katilden beterdir!" diye bildirmiştir. Katil, savaş, katliam, cinayet, yok etme gibi anlamlara gelir.. fitne, bütün bunlardan daha şedit ve tehlikelidir; zira toplumun birlik ve bütünlüğünü bozar, dayanışmayı yok eder, sevgiyi ve muhabbeti ortadan kaldırır. Bu sebeple tarik boyu her toplumun içinde fitnecilik ve fitneciler bulunmuştur. Bunların eylemlerinin adına da NİFAK denilmiştir. Yüce dinimizde nifak yasaklanan fiiller arasındadır; bu fiilin failine de münafık denir.

O pis nifak’ın yaktığı ateşin dumanı Madımak’ta da, Başbağlar’da da bütün bir ülkenin ve insanlığın üzerine çöktü, sadece bir kısım insanların değil! Zira biz bir toplumuz, koca bir milletiz, hiçbirimiz “bir kısım” ya da “bir kesim” değiliz! Kim bu milletin fertlerini kısımlara ve kesimlere ayırırsa o bölücüdür, haindir, münafıktır. Biz bütün renk ve desenlerle birlikte iç içe koca bir Anadolu’yuz, bin yıldır bu şekilde kardeşçe yaşadık, inşaallah kıyamete kadar da yaşarız.. inşaallah.
Fakat, o pis nifak ve nifakçılar kıyamete kadar boş durmazlar; her insanın ve her toplumun kırılma noktalarını iyi analiz ederler ve oralara darbe vururlar.. alevi-sünni, Türk-Kürt, şuralı-buralı vb noktaları ayrılık sebebi gibi gösterip körüklerler. Günümüzde bu provakatif nifak terörü hareketlerini küresel olarak siyonistlerin sevk ve idare ettiklerini görüyoruz. Madımak’ta da aynı PROVAKASYON oynandı, maalesef! Esasında o kirli eller Madımak’ı yakarken birilerini yakmak ve bitirmek derdinde değildi ki; onların derdi milletin sinesinde yeni yangınlar çıkarmaktı! Ateş’i “yakma” işinde kullanmak hiçbir zaman insani olmamıştır tarihte; insanlığın ihtiyacı olan pişirme ve ısıtma ile sınırlıdır ateş.. Yakmak da ne demek, hele insan yakmak! Bırakınız insanı, biçilmiş ekinin köklerinin (bizde FİREZ derler.. bazı yerlerde ANIZ diyorlar) dahi yakılması çok yanlıştır. Ateşle azab etmek Allah’a aittir; Mülkün sahibi O! “Yakarım!” der de belki de ateşle yakmaz, amellerin geçersiz olma riskini dile getiriyor olabilir, ikaz için öyle sert darb-ı meseller vermiş olabilir Rabbimiz, zira O’nun merhameti her şeyi kuşatmıştır aynı zamanda.

İnsanların olduğu bir mekânı ateşe vermek insanlıkla asla bağdaşmaz, insan olan bunu yapmaz, yapamaz. Ama gel gör ki işte o PİS NİFAK! Şeytan işin başında olunca yakar işte, gizli ve kirli eller milleti birbirine düşürmek için 2 Temmuz 1993’te Madımak’ta, 5 Temmuz 1993’te de Başbağlar’da bu provakatif alçaklığı yaptılar, canlarımızı katlettiler, yaktılar.
Her zaman resmin büyüğünü ve bütününü görmek lazım, kirli elleri iyi tanımak lazım. Kışkırtıcı ve bölücü eylem ve söylemleri çabucak anlamak lazım! Milletimiz hamdolsun bu kirli oyunu çabuk sezdi ve galeyana gelmedi, birliğini ve kardeşliğini muhafaza etti, asırlardır nasıl yan yana yaşadıysa yine öyle yaşamaya ve yaralarını sarmaya devam etti. Bu da geçer yâ Hû dedi ve sağ olanlara hayat kaldığı yerden devam etti, doğrusu da buydu.
Zorlu tarihimizin her aşamasında, elbette Madımak’ta da Başbağlar’da da, terör ve doğal afetlerde, savaşlarda, hastalık ve benzeri durumlarda vefat eden insanlarımıza Rabbim gani gani rahmet eylesin, mekânları cennet olsun.
Vatan Bayrak mukaddesat ve Millet düşmanlarına Allah fırsat vermesin. Aziz milletimize ve devletimize saadet ve selametler dilerim, Rabbim zeval vermesin. Âmin.

Murat Kahraman Murâdî
05.07.2025/İst.