0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
196
Okunma

Tatil deyince insanın aklına genellikle deniz, sahil, otel gelse de bizim o tür heveslerimiz pek kalmamış olmalı.Eve sımsıkı bağlıyız bu günlerde. Zaten hayat pahalılığına ilave olarak fiyatlandırma dengesizliği işleri berbat ediyor. Misal, yarım litre su marketlerde 3.75 TL. iken aynı su bir kahvede üç dört katı, restoranda altı katı, hava limanında ise 90 katı fiyatla satılıyor. Sadece su değil, tostundan bir tas çorbasına varıncaya kadar her şeyin fiyatında farklılıklar dikkat çekiyor. Bu kolay açıklanabilir bir durum değil. Vatandaş kazıklanmak istemez tabi. Kısacası yüksek enflasyon ticari ahlakı bozuyor. Esnafı dinlersek o da haklı. Girdi maliyetleri artıyor, kira, elektrik, sigorta vs. hepsinin fiyatı değişiyor. Ve bacasız sanayi denilen turizm sektöründe işler kesat, deniyor. Öyle olmasa bu mevsimde dolar kuru gerilerdi.
Günler uzun, havalar sıcak. Birkaç arkadaşla ağaçların gölgesinde -çay bahçesinde- sohbete koyulmuşuz. Hepsi de emekli. Biri on altı yıl okul müdürlüğü yapmış. Otuz yılı doldurunca bıkıp ayrılmış. Diğeri milli emlakta memurluk, hastane müdürlüğü yapmış ve halen özel sektörde yönetici. En çok konuşan ve konustuğu dinlenen diğer arkadaş okullarda idarecilik, beldede belediye başkanlığı ve sulama birliği başkanlığı yapmış. Geçmiste yaşayıp şahit oldukları olaylardan anlatacakları çok şeyler vardı.
Günün sonunda kıssadan hisseye gelirsek; İnsanları ikna etmek hem kolay hem zor bir meseledir.İşine önem veren kimse öncelikle o işle ilgili mevzuatı bilmek zorundadır. Toplumda saygı görmek, kişinin sosyal statüsü kadar zekası ve problem çözme yeteneğiyle ilgilidir. Yanlış kararlar alabiliriz veya hatalı işler yapmış olabiliriz, yine de bunları telafi etmenin bir yolunu bulabiliriz.
Benim yöneticilik tecrübem olmadığından onları onaylamak, soru sormaktan başka sohbete fazla bir katkım olamadı. Fakat onların benim gibi iyi bir dinleyiciye ihtiyaclarının olduğu belliydi. Oyun bitince piyonlarla vezirin aynı kutuya konduğu gibi emekli olunca önceden neler başarıp başarmadığımızın pek önemi kalmaz mıydı? Kısaca durum şu: Sağlık her şeyin başı ve sonu. Gerisi boş.
"Güncemden Yapraklar"