0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
201
Okunma
1986 yazında, İsveçli bir çiftçi terk edilmiş kır evinde olağanüstü bir şeye rastladı: büyük ahşap kasalarla dolu tozlu bir bodrum. Kasaları açtığında, birçoğu canlı renklerde cesur geometrik şekiller içeren 1.200 resim bulduğunda şaşkına döndü. Bunların öneminden emin olmadığı için bir komşusunu aradı, ancak bu kişi bile keşfi kavrayamadı. Sonunda, bir müze küratörü resimlerin onlarca yıl önce bu eserleri yaratan İsveçli bir sanatçı olan Hilma af Klint’e ait olduğunu doğruladı. Keşfi daha da dikkat çekici kılan şey, bu soyut resimlerin Kandinsky, Malevitch ve Mondrian gibi ünlü soyut sanatçıların çalışmalarından önce yapılmış olmasıydı ve bu da Hilma’yı soyut sanat alanında gerçek bir öncü yaptı.
1862’de doğan Hilma Klint, yetiştirilme tarzından derinden etkilenmişti. Matematikçi olan babasının büyük bir kütüphanesi vardı ve burada erken yaşta geometriye ve sanata ilgi duymaya başladı. Hilma, İsveç Güzel Sanatlar Akademisi’ne katıldıktan sonra başarılı bir portre ve manzara ressamı oldu, ancak asıl tutkusu ruhsal ve soyut alemleri keşfetmekti. Zamanının bilimsel atılımlarından ve spiritüalizm hareketinden ilham alan Hilma, soyut formlarla deneyler yapmaya başladı ve alternatif boyutlardan gelen enerjiler olduğuna inandığı şeyler tarafından yönlendirilen eserler yarattı. Bu eserleri gizli tuttu, çünkü bunların ciddi bir sanatçı olarak itibarını zedeleyeceğinden korkuyordu ve bu da onu hem geleneksel bir sanatçı hem de çığır açan soyut sanatın yaratıcısı olarak çifte bir hayat yaşamaya yöneltti.
Hilma’nın soyut eserlerini halktan gizli tutma kararı bir gizemdi, ancak vasiyetinde resimlerinin ölümünden 20 yıl sonrasına kadar açılmaması gerektiğini açıkça belirtti. Dünyanın avangart vizyonuna hazır olmadığına veya eserinin paylaşılamayacak kadar kişisel olduğuna inanmış olabilir. Ne yazık ki sanatının varisi olan torunu, resimler ortaya çıkarılmadan önce vefat etti ve eserler 1986’da keşfedilene kadar yıllarca saklı kaldı. O zamana kadar, sanat dünyası soyut hareketleri tamamen benimsemişti ve Hilma af Klint’in vizyoner katkıları sonunda fark edildi ve onu soyut sanatın gerçek bir öncüsü olarak kabul ettirdi.
ALINTI ...