EFENDIZIZLER

Kadınlara karşı duygusal yönden yaklaşmakta acele ediyorsunuz, bu yönde gelişen zaafınızı karşınızdaki kadın kısa bir süre sonra seziyor ve onu kullanmağa başlıyor..
Ve siz, onun zayıf yönlerinizin kullanılmasına gönüllü izin vermiş olduğunuzun farkına geç de olsa varıyorsunuz ama, artık iş işten geçmiş oluyor..Sevgi haleleriyle başınız harelenmiş, sevda sarhoşu olmuşsunuz, dünya umurunuzda değil.. Bu aptallık hali uzun bir süre sizi körleştiriyor, karşınızdakinin yörüngesinde olduğunuz için, onun hatalarını görmemezlikten geliyor, celladınıza aşık olmayı sürdürüyorsunuz..Karşınızdakinin kölesi olmuşsunuz.. efendi köle ilişkilerinden rahatsızlık duymayacak denli bir vurdumduymazlık, aymazlık içersinde yüzüyorsunuz..
Bu aymazlıktan uyanmanızı gerektirecek bir dürtü geliştiremiyorsunuz veya başka türlü düşünmenize olanak yok, kendiliğindenci böylesi bir akımın içine benliğinizi kaptırmış gidiyorsunuz..
Size zaaflardan nasıl kurtulunuru öğretmemişlerse, bunu öğrenmeğe istekli olmadığınız anlamına gelmemeli..Demekki, kölenin efendisine karşı isyanını gerektirecek nedenler henüz oluşmamış ve bunun için bilinçlenme süresine gereksinim var..Efendiniz sizi ne kadar aşağlıyorsa siz ona o kadar daha sıkı bağlanabiliyorsunuz henüz..Yeterki, size lutuf olarak sunulan sevgi zehirinin dozu eksilmesin!
Kadın ve erkek ilişkisinin bir iktidar savaşı olduğu belitini ezberlemişsiniz ama, onu içselleştirmemişsiniz. Veya bu iktidar kavgasında önceden yenik düşmeyi gönüllü olarak kabullenmişsiniz. Duygularınızın sömürülmesini kabullenmişsiniz.. O nedenle kendi kendinizi bu sömürü çarkından kurtarmk için ne bir çaba içersine girebiliyorsunuz, nede bir yöntem bulmayı deniyorsunuz.. Bu kölelik ilişkisi ne kadar sürer; zincirleriniz kırma gücünüz kendinizde ne zaman bulursunuz.. Böylesi yanıtsız kalacak soruları akıl bile edemeyecek bir devreden geçiyorsunuz..
Bir gün aniden efendiniz sizin yapamadığınızı yapıyor; yüreginizdeki zincirleri kırıp sizi azad ediyor..özgürsiniz artık.. sevinmeniz gerekirken, bir kör gibi yolunu şaşırmışlara dönüşüyorsunuz..
Efendinizin ayaklarına kapanıp,sizi bırakmaması için elinizden ne gelirse onu yapmayı deniyorsunuz.. Bir de bakıyorsunuz ki, tabir yerindeyse eğer, tekmeyi yedikce, dahada basitleşen köpekleşme dönemine giriyor bağımlılığınız..
Bu bağımlıktan nasıl kurtulunur sorusunu sormayı akıl ededurun, efendi köle ilişkisinin sonuçlarını merak etmiyor olsanız da, içine düştüğünüz bu sarhoş girdaptan siz ancak ancak siz kurtarabilirsiniz..
Efendinizin sizin kurtulamayışınıza ağıt yakmasını ve sizi acımasını beklemeyin..
Zaaflarından kurtulmak için kendinizi kendinizde arayın.. Çünki, bu köleleştirmenin öznesi siz olduğunuz gibi, esas suçlusu da sizsiniz!
Ayağa kalkın, bir kaç kez düşecek olsanız bile yürüyün, yürüyün!
Arkanıza bakmadan, kelepçelerinize, prangalarınıza inad ayağa kalın ye ileriye doğru yürüyün..
Kendinizden başka bir efendiye gerek kalmadığı öğrenenedek sürecek bu uzun yürüyüşte, siz kendi ayaklarınızı kullanmanın güzelliğine kavuşacaksınız..
En ufak bir zayıflık, bu geri dönüş kısır döngüsü sizi kölelikten kurtulmanızı engelleyecektir..
Esasında siz o efendiyi yarattınız.. Onun, bunda sizi kullanmaktan başka bir suçu yoktu..!

Volkan Kemal

Foto: Melbourne Australia
Rally