Birçok belediyelerde rüşvet/yolsuzluk soruşturmaları yapıldı, yapılıyor. Hangi partiden, hangi makamda kim olursa olsun hukuk dışı kirli işlere yönelenler ve onları siyaseten savunmaya çalışanlar vahim bir tablodur.
Gözaltıları, tutuklamaları ’siyasi operasyon’ diye kabul etmek kolay olmasa gerek.Zira yeterli delil, belge olmadan böyle işlere kim cesaret edebilir? Dava sürecinin avukat ordusuyla savunulması, temyiz aşaması var. Yani güneşi balçıkla kim sıvayabilir? Gerçekler ne zamana kadar gizlenebilir? Ayrıca itirafçılar işe yarar belge ve bilgiler ortaya koymak zorundadır. Her isteyen yalan ifadeyle, sallamakla itirafcı olamaz. Olanlara siyaset gözlüğüyle bakarsanız itirafçıların tehdit altında ifade verdiğini, belgelerin kurgu olduğunu düşünebilirsiniz ya da kuşku duyabilirsiniz. "Yargının siyallaşması" iddiası hep olmuştur. Acaba bunu söyleyenler "siz yargıya müdahale ettiniz, yetki bizde olunca biz de yaparız" demekten başka ne yapmış oluyorlar? Alternatif önerileri, yargı paketi projeleri olmadığına göre.
Başka belediyelerde de suçlamalar, soruşturmalar varken bunu gözlerden uzak tutmayı bir ölçüde başarmışlar.(www.yenisafak.com/gundem/sadece-chpli-belediyelere-mi-sorusturma-aciliyor-resmi-veriler-iddialari-curuttu-4689581)

Siyaset kirli işlere alet edilmemeli. Sanki bir tiyatro izliyoruz, ana teması, ’ bizden olanlar her zaman haklıdır.’ Suç isnat edilenler birbirini suçluyor. Bazen yargı mensuplarını tehdit edilebiliyor :Gün olur devran döner, işte o zaman görürsünüz! Bazen vatandaş sokağa davet ediliyor ki bu sorumsuzca bir tavırdır. Siyaseti daha da germektir. Belki de suçluluğu zımmen kabul edip hukuk dışına çıkmaktır. Fakat özgürlüğün de sınırı vardır.
Siyasetin dili, vicdanı, aklı kutuplaştırılır ve düşmanlık üzerine kurulursa en çok ülkemize zarar vermiş oluruz. Emeklinin, asgari ücretlinin haklarını savunmak için muhalefet daha çok şey yapabilirdi. Enflasyonu düşürme reçetesi, yargıda değişiklik önerisi göremedik
Düşmanlığa dayalı strateji yerine çeşitli sorunlarla ilgili düşünce üretebilselerdi herkes için daha yararlı olurdu.

Ne yazık ki ülkemizde oldukça yaygın bir ’ahlaki çürümüşlük’ her an her yerde kendini gösteriyor. Kendi çıkarını ülkesinin çıkarları üzerinde tutanlar günlerce gündemi meşgul ediyor. Kimin eseri bunlar? Rüşvetçisi, dolandırıcısı vs.bu toplumun içinden çıkmışlar. Demek oluyor ki "biz nasılsak öyle yönetiliriz" vesselam.

05.07.2025