1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
298
Okunma
Yeni Toplumcu Gerçekçi Sanat Anlayışı
Kazım Demir
18 Nisan 2011 – Çağdaş Sanat / 4 dk okuma
“İnsanı insanlaştıran eylem, doğada bulduğunu tüketmesi değil; üretim etkinliğine girişmesidir.”
Son yıllarda vahşi bir tüketim kültürü egemen olmuş; insanın yarattığı değerler hızla içi boşaltılarak yok edilmeye başlanmıştır. Sanat adı altında yürütülen pek çok faaliyet ise bu sürecin bir parçası haline gelmiştir. Kendilerine “toplumcu” etiketi yapıştıran bazı çevreler, sanat anlayışlarını anlaşılmazlıkla örterek, insani olan sanatı insandan uzaklaştırma çabasına girişmişlerdir. Bu, bilinçli ve sistemli bir yozlaştırma hareketidir.
Toplumun ilerici birikimini çürüten bu anlayış; sosyal faaliyetleri bireyciliğe indirgeyerek, modern çağın “ilkel kölelerini” yaratmaktadır. Oysa geçmişin toplumcu mirası sahiplenilmeli, daha da ileri taşınmalıdır. Sanat, yaşamla iç içe olmalı ve toplumun beğenisine açık bir biçimde sunulmalıdır.
Sanattan kopmadan halkın düzeyini yükseltmeli, halktan kopmadan sanatın düzeyini artırmalıyız. Sanatçı, halka tepeden bakan değil; halkla birlikte yürüyen, onun diliyle konuşan, onun içinde olan bir figür olmalıdır. Sanat, toplumsal yaşamla bütünleşmeli; halkın bilincini yükselten kolektif bir çabayla, insanlığa sıcak bir ekmek gibi sunulmalıdır.
Çok kültürlü bu coğrafyada, farklı dillerin, halkların ve kültürlerin sanatını hassasiyetle işleyerek topluma bir zenginlik olarak kazandırmalıyız. Egemenlerin sanatıyla ezilenlerin sanatı arasındaki ayrımı iyi kavramalı, bu farkı halka da kavratmalıyız.
Toplumcu Gerçekçi Sanat Nedir?
Toplumcu gerçekçi sanat, insanı yalnızca belli bir çevre içinde resmetmez; aynı zamanda o çevreyi ve dünyayı değiştirecek itici güçleri de tüm çıplaklığıyla ortaya koyar. Bilimsel toplumcu bir yaklaşımla üretilen sanat, günlük bilinci dönüştürür. Bilinç, yalnızca bugünü değil, geleceği de analiz eder ve sanatıyla bu çözümlemeyi halkla paylaşır.
Toplumcu sanat bir mücadele sanatıdır. Emek kavramını yüce bir değer olarak ele alır. Bu anlayış, toplumsal kurtuluş mücadelesinin estetik ifadesidir. Yeni bir toplumun ancak köklü bir değişimle mümkün olabileceğini bilir ve bu değişimde sanatın rolünü ön saflara taşır.
Yozlaşmaya Karşı Sanatın Direnci
Bugünün dünyasında kitle imha silahlarının yerini bireyci sanat anlayışı almıştır. Tüketimi yücelten bu anlayış, kitleleri zehirleyerek çürütmektedir. Toplum, her geçen gün daha fazla yozlaştırılmakta, kaosa sürüklenmektedir.
5.0
100% (1)