Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Mahmut Fakhani
Mahmut Fakhani

Yalnızlığın İlahi Lütfu:

Yorum

Yalnızlığın İlahi Lütfu:

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

145

Okunma

Yalnızlığın İlahi Lütfu:

Yalnızlığın İlahi Lütfu:

Yalnızlığın İlahi Lütfu:

Eğer hakikatte ısrar eder,sabırlı,dirayetli,iyi niyetli kalmayı başarırsan, Tanrı sana herkesin gerçek yüzünü gösterir. Bu, önce seni sarsar. Çünkü o ana kadar sevdiğini sandıkların, güvendiğini sandıkların, dost bildiklerin, hatta bazen kendin ve başkaları hakkında kurduğun sahte hikâyeler,efsanevi masallar gözlerinin önünde birer birer çözülür. Masalların içindeki gürültü susar ve çıplak hakikat bir ayna gibi dikilir karşına. İnsan kalbinin bu kadar çok kırılma
sesi çıkarabildiğini o an öğrenirsin.
Ama bu kırılma bir yok oluş değil, bir yeniden doğuştur aslında. Kalbin bir cam gibi paramparça olurken içindeki ışık ilk kez dışarı süzülmeye başlar. O ışıkla bakarsın insanlara… Ve görürsün. Gülüşlerinin ardındaki boşluğu, övgülerinin içindeki hesapları, sevgilerinin içindeki korkuyu, dostluklarının içindeki yalnızlığı… Gördükçe susarsın. Çünkü artık konuşmak anlamını yitirir; kelimeler, bu yeni hakikatin taşıyıcısı olmaktan aciz kalır.
Ve o zaman, Tanrı seni yalnızlıkla ödüllendirir.
Bu yalnızlık, herkesin terk ettiği bir boşluk değil; senin artık seçmediğin bir kalabalıktır. Seni anlamayanların arasında susmak değil bu yalnızlık, artık kendini kandırmadığın bir sükûnettir. İnsanların sana söylediklerinden çok, söylemediklerini duymaya başladığında, artık sessizliğin dilini öğrenmişsindir. Ve o dil seni, başka hiçbir sözün götüremeyeceği kadar derine indirir.
Bir zamanlar aşk sandığın şeyin, kendi eksikliğinin yankısı olduğunu fark edersin. Sevgiye dair büyüttüğün masalların, aslında bir başkasıyla tamamlanma çabasından başka bir şey olmadığını görmek canını yakar ama seni özgürleştirir. Çünkü artık kimseyi idealize etmeden, beklenti yüklemeden, dönüştürmeye çalışmadan sevebilirsin. Belki daha az seversin, ama çok daha derinden. Belki daha az konuşursun, ama söylediklerin daha gerçek olur. Ve belki daha az kişi kalır çevrende, ama o birkaç kişiyle kurduğun bağ, bir ömre bedel olur.
Yalnızlık artık bir kaçış değil senin için; bir varış noktasıdır. O yerde hiçbir alkış yoktur, hiçbir onay, hiçbir ‘aferin’ beklentisi… Sadece sen varsındır ve içindeki sonsuzluk. Kendinle baş başa kaldığında, kimseyi memnun etmek zorunda olmadığında, iç sesinle dürüstçe yüzleştiğinde orada başlar asıl hayat. Ve Tanrı’nın en sessiz hediyesi işte o an gelir: kalbinin sesini artık dış dünyanın gürültüsünden ayırabilecek kadar saflaşmış olman.
Korkma bu yalnızlıktan. Çünkü bu, seni eksilten değil, seni kendine tamamlayan bir yalnızlıktır. Herkesin yolunu kaybettiği yerde sen içeri doğru yürümeyi seçmişsindir. Kalbinin en kuytu köşelerinde yıllardır bekleyen çocuğu kucakladığında, kendinle nihayet tanışmışsındır. Ve o tanışma, bütün aşkların, bütün dostlukların, bütün arayışların ötesindedir.
Artık bir başkasında kendine ev kurmazsın. Artık başkasının gözlerine muhtaç değilsindir. Çünkü kendi içindeki o sükûnet, sana en gerçek evi armağan etmiştir. Ve o evde, kimseyi değiştirmeye çalışmadan, kimseye kendini anlatma derdine düşmeden, sessiz ama derin bir sevgiyle yaşarsın.
Bu yüzden kalbin ne zaman ağırlaşsa, gözlerin ne zaman hakikate dolsa, bil ki yalnızlaşmakta değil, özgürleşmektesin.
Ve evet…
Tanrı sana herkesin gerçek yüzünü gösterdiğinde, seni yalnızlıkla ödüllendirir.
Çünkü o andan sonra, artık kalabalıklara ihtiyacın kalmaz.
Sen, kendine yoldaş olmuşsundur.

Sevgi ile.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yalnızlığın ilahi lütfu: Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yalnızlığın ilahi lütfu: yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yalnızlığın İlahi Lütfu: yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL