Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Hakan Yozcu
Hakan Yozcu

cengiz bayraktaoğlu'nun ardından

Yorum

cengiz bayraktaoğlu'nun ardından

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

353

Okunma

cengiz bayraktaoğlu'nun ardından

Hakan Yozcu
Karaca Köşe
Ahbap Gazetesi
KKTC

CENGİZ BAYRAKTAROĞLU’NUN ARDINDAN
Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak görev yaparken, Denizli Belediyesi’nden Denizli’de düzenlenen Uluslararası Amatör Tiyatro Festivaline Kıbrıs’tan bir ekip göndermemiz istenmişti. O sıralarda Karpaz Esprin Tiyatrosu “Salaklar Sofrası” adlı bir komedi oyunu sahneliyordu.
Oyunu Cengiz Bayraktaroğlu yönetiyordu. Aynı zamanda Karpas Espirin Tiyatrosu’nun da kurucusu idi. Oyunu izlemiştim. Karpas Bölgesi’nin gençleriyle kurulmuş amatör bir ekipti. Ama izlediğim genç oyuncular, o kadar yetenekli idiler ki yetişkinlere taş çıkartacak yeteneğe sahiptiler. Oyuna katıla katıla gülmüş ve sonunda ayakta alkışlamıştım. Demek ki imkân verilirse tiyatroyu tam anlamıyla bilmeyen, belki de ömründe hiçbir oyuna gitmemiş olan gençler fevkaladenin de ötesinde bir başarıya imza atıyordu.
Tabii bu başarıda oyunun yönetmeni olan Cengiz Bayraktaroğlu’nun etkisi son derece büyüktü. Adeta gençleri hamur gibi yoğurarak onları yoktan var etmişti. Böylece Karpaz’da tiyatro sevgisinin tohumunu atmış oldu. Öyle ki o ekipten gençlerin birçoğu ya oyuncu olmuş, ya sanatçı olmuş, ya da sanat alanında adlarını duyurmuşlardı. Ve hatta içlerinden biri Devlet Tiyatroları kadrosunda görev aldı.
İşte Cengiz Bayraktaroğlu yaptığı kişisel çalışmalarla bölgede tiyatroyu sevdiren, tanıtan kişilerden biri olmayı başardı. İskele Tiyatro Grubun’da başlayan çalışmalar daha sonra, Erenköy Belediyesi çatısı altında kurulacak olan Esprin Tiyatrosu’na kadar uzandı. Bölgede kendisinin çalıştırıp eğittiği gençlerle çok güzel oyunlara imza attı. Özverili ve arzulu çalışmalar kısa sürede ürünlerini verdi. Karpaz’da tiyatro sevilmeye ve ilgi görmeye başladı.
Daha sonraki yıllarda Cengiz Bayraktaroğlu yeğenleri Nazım, Atakan Bayraktaroğlu ve diğerleriyle Bambu Sanat Merkezi’ni kurdu. Bambu Sanat Merkezi de tıpkı Esprin Tiyatrosu gibi sanatı ve kültürü kendine amaç edindi. Yaptığı çalışmalarla kısa sürede adını tüm adaya duyurdu. Birçok etkinlikler yapıldı. Çeşitli kurslar, dersler ve eğitimler verildi. Yeni sanatçılar yetiştirildi.
Cengiz Bayraktaroğlu sadece tiyatro alanında değil, sinema alanında da birçok güzel işe imza attı. Onun yönetmenliğini yaptığı birçok kısa film yarışmalarda birincilik ödülü aldı. Öyle ki başarıları ada dışına da taştı. Yurtdışından da birçok ödüller kazandı. Özellikle Bambu adıyla çekilen, özürlü bir gencin hayata bakış açısını dile getiren, sevgiyle yaklaşılan her şeyin gerçek değerini bulup yeniden hayat bulabileceğini anlatan kısa film gerek ada içinde, gerekse yurt dışında ödüllere doymadı.
TRT’nin çektiği “Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisinde de görev alarak Barış Gücü Subayına hayat verdi. Burada da çok başarılı bir kompozisyon çizerek sanat gücünü ortaya koydu.
Biz, Cengiz Bayraktaoğlu ile Denizli’de beraber olduk. Orada “Salaklar Sofrası” oyunu Denizli Amatör Tiyatro Festivalinde KKTC’yi temsil etti. Ben de KKTC Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak onları yalnız bırakmadım. Çeşitli söyleşiler, konferanslar ve TV Programlarına katıldım.
Cengiz Bayraktaroğlu ile Denizli’de çok güzel anılarım oldu. O günleri unutmam mümkün değil. KKTC’yi en iyi şekilde temsil ettik.
Cengiz Bayraktaroğlu’nun yetenekleri bunlarla da kalmıyordu. O, çok yönlü bir sanatçıydı. Sadece tiyatro, sinema değil, el işlerinde de çok iyi biriydi. Onun ürettiği birçok anıtlar, figürler, heykeller, ülkemizin birçok yolunu, caddesini süslüyor. Mesela ilk aklıma gelen Mormenekşe meydanındaki Enginar figürü. Eğer yolunuz Mormenekşe’ye düşer ve içinden geçerseniz köyün tam merkezinde orijinale çok yakın devasa bir enginar figürü görürsünüz. İşte o enginarın mimarı Cengiz Bayraktaroğlu’dur.
Karpas’a mutlaka yolunuz düşmüştür. Yeşilköy’e girmeden tepenin en üst noktasında yine devasa bir ay yıldız figürü görürsünüz. Geceleri bu ay yıldızı ışıklar içinde görmeniz size büyük keyif verecektir. İşte bu ay yıldızın mimarı da Cengiz Bayraktaroğlu’dur. Onun yaptıkları anlatmakla bitmeyecek kadar çoktur.
Geçtiğimiz cuma akşamı sosyal medyada gördüğüm, kendisinin yetiştirdiği oyuncuların bir paylaşımı beni yürekten parçaladı. İşte sevgili sanatçı dostum Cengiz Bayraktaroğlu’nun Hakk’a yürüdüğünü orada öğrendim. Gerçi rahatsızlığını duymuştum. Ama Allah’tan umut kesilmez diyerek şifa bulacağını büyük bir umutla bekliyordum.
Ama olmadı. O mucize gerçekleşmedi. Yeğenleri Nazım ve Atakan Bayraktaroğlu “Amcamız, Hocamız, Bambu’nun babası Cengiz Bayraktaroğlu vefat etmiştir.
Son nefesine kadar tiyatro ve sahne aşkıyla yaşayan kıymetli amcamızı önce alkışlarla sahneden uğurlayacak, ardından dualarla sonsuzluğa emanet edeceğiz.” diye duyurdular.
Kıbrıs Türk Tiyatrosuna, sinemasına ve sanatına yıllarca emek veren Cengiz Bayraktaroğlu büyük bir sevgi seli içinde son yolculuğuna uğurlandı. Yenierenköy Erdoğan Hoşsöz Kültür Sarayı’nda onun için bir tören düzenlendi. Bu törene ailesi, yakınları, dostlar ve tüm sevenleri katıldı. Törenden sonra Yeşilköy Kabristanlığında huzur bulması için son ikametgahına emanet edildi.
Evet. Bu dünyadan bir Cengiz Bayraktaroğlu geldi geçti. Sevgisini her zaman kalbimizde duyacağız. Nur içinde yat dev adam.
Seni sevdik ve sevmeye devam edeceğiz.
Kalbimizdesin…
Mekanın Cennet olsun.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Cengiz bayraktaoğlu'nun ardından Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Cengiz bayraktaoğlu'nun ardından yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
cengiz bayraktaoğlu'nun ardından yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL