0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
201
Okunma
Kalbin o kadar güzel olsun ki, kötülük ona hiç işlemesin. Kötü insanlar, kalbinin ışıltısını görüp, yarasalar gibi senden uzaklaşsın.
Kalbin o kadar güzel olsun ki, içinden cıvıl cıvıl kuşlar uçsun. Mutlu mutlu kanat çırpsın. En Güzel yuvaları kalbin olsun.
Kalbin o kadar güzel olsun ki, yerdeki karıncalar bile, "bu insan bizi görür, bizi ezmez" deyip, yanında güvenle, huzurla dolaşsın.
Serçeler gelip eline konsun.
Korkusuzca avucundan buğday tanelerini afiyetle yesin.
Ağaçlar, "bu kişi zariftir, dallarımızı kırmaz, yapraklarımızı incitmez" deyip, hiç tedirgin olmadan dallarını sere serpe uzatsın, daha da yeşilinden yaprak versin.
Kalbin o kadar güzel olsun ki, seni uzaktan da olsa gören, "bu adam ne iyi bir adam," deyip sana muhabbetle selam versin. Yanına gelip sohbet etsin. Heybesini açıp, yemeğini, lokmasını seninle paylaşsın. Senden ayrılacağı zamanda, bu ayrılığa içlensin, üzülsün. Sicim sicim gözyaşı döksün.
Kalbin o kadar güzel olsun ki, sokak hayvanları, " bu insan çok merhametlidir, vicdan sahibidir. Halimizden anlar, derdimizi bilir. Empati yapar. Bize su da verir, yemekte verir" deyip sevgi ile kapına gelsin.
Kalbin o kadar güzel olsun ki, gül bahçesinden geçtiğinde, güller seni görüp, daha da gür açsın, daha da bir allansın, daha da güzel koksun. Ve böyle bir fırsat bulup, sana bu sunumu yaptıkları için de gül olduklarına sevinsin, büyük keyif alsın.
Kalbin o kadar güzel olsun ki, içinden çayını yudumladığın bardak bile, sırf senin için imal edildiğini hissetsin ve bundan mutluluk duysun, onur duysun. Tam ortasından öbek öbek buharlar yükselsin. İçine attığın şekerler, daha da bir tatlansın. İçtikçe içesin gelsin. İçtikçe içesin gelsin.
Abdurrahman Tümer