Montaigne şöyle der:
"Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez."

Bu sözü çok sevdim. İnsanın bu hayattan ne istediğini bilmeli. Hayatta bir hedefi olmalı. Ve hedefine ulaşmak için gece gündüz çaba göstermeli. Bütün enerjisini bu uğurda harcamalıdır.
Yolunu, yönünü belirlemeli.
Aksi takdirde Montaigne’nin dediği gibi olur.
Hedefi olan bir gemi üzerine gelen her fırtınayla mücadele eder. Gideceği yönü bulur. Hedeflediği limana sağ selim vurmasını bilir. Ama nereye gideceğini bilmeyen bir gemiye hiç bir rüzgar katkı yapamaz. Bir divane gibi yerinde dönüp dönüp durur. Amaçsız, hedefsiz, projesiz...

Onun için her zaman hayattan ne istediğini bil. Hedefini belirle. Rotanı çiz ve ilerle.

Başarının yarısı, bir insanın yapmak istediği şeyi bilip, ona göre projeler üretmesidir.
Mesela bir öğrenci "ben tıp fakültesinde okuyup doktor olmak istiyorum" derse, hedefini belirlemiş olur. Ve buna görede kendini donatir. Yeterli bilgiye ulaşması için de gece gündüz çakışması icap eder.
Hayatta ne istediğini belirledikten sonra gerisi kolay olur. Gerisi çalışmak, gayret göstermek, bilgi sahibi olmaktır.

Mevlana Hazretleri şöyle der:
"Sen hiç buğday ektinde arpa bittiğini gördün mü?"

Neyi ekersen onu biçersin. Neyi hedeflersen onu elde edersin.

Fatih Sultan Mehmet Han, henüz 14 yaşındadır. Hocası medreseyi dolaşırken bakar ki, Fatih’in odasında gece vakti ışık yanıyor.
"Şehzadem ne yapıyor acaba?" diyerek odaya girer. Bir sürü evrak görür masanın üstünde. İstanbul’un fetih planları, projeleri...
Daha o yaştaki Şehzade Hayatta ne istediğini belirlemiş. Ve İstanbul’u nasıl fethederim diye planlar yapıyor, projeler üretiyordu.

Resulullah’ın İstanbul için:
"Onu fetheden kumandan ne güzel bir kumandan, onu fetheden asker ne güzel bir askerdir." müjdesine nail olmak istiyordu.

İşte bu Fatih için, ne yapmak istediğini bilmekti.

İşte bu bir hedef belirlemekti. Ve bu hedefin koşullarına uygun plan projeler yapmaktı.

Ve Fatih hedefine ulaşmıştı.

Sen de bu hayattan ne istediğini bilirsen, ulaşırsın.

Bu dünyada her insanın bir hedefi, bir Kızılelma’sı olmalıdır.

Abdurrahman Tümer