0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
194
Okunma
KERİM ÖZBEKLER
GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR-EDEBİYATÇI
30 Ocak 2024 tarihinde annem 98 yaşında vefat etti, cenazeyi hastahane morgundan alacağımız zaman evden hareket ederken birden bire 13 tane kardeş çocugu kızlı erkekli ’’anneannemizi-babaannemizi son defa görebilirmiyiz ?’’ dediler. ’’Prosedürü bilmiyorum, gösterirlerse her halde görebilirsiniz.’’ dedim, belediyeye doğru hareketlendik. Önce mezar yeri ayırtacağız, araçta olan emekli öğretmen enişte ’’Ölüm kağıdı olmadan yer ayırmazlar, önce hastahaneye gidip öldüğüne dair kağıdı almamız lazım.’’ deyince aracın yönünü hastahaneye cevirdik. Gerekli dökümanları danışmaya uğrayarak elimize aldık, anneyi son defa görüp göremiyeceğimizi görevliye sorunca morga inip hoca ile konuşmamız gerektiğini söyledi. 9-10 katlı hastahane, en aşağıya indik, durumu hocaya ilettik. Vefat eden bayan olduğu için bayanların yıkayacağını, onlara sormamız gerektiğini ifade ederek onların durduğu oda kapısını bize tarif etti. Küçük bilader gidip kapıyı çaldı, bayanlara ikindi namazı sonrası defin edeceğimizi söyleyince saat 11.00’de gelip görebileceğimizi söylediler. Yani definden 5-6 saat önce falan, buradan ayrılıp belediyeye gittik, yeri ayırttık. Otobüs isteğimizi ’’Bugün 20 kişi vefat etti, araç veremiyoruz. Minibüs tutabilirsiniz, zaten 2 otobüsümüz var yetmiyor.’’ dediler, aynı günde 180.000 nüfuslu bir ilçede 20 kişinin ölmesi beni biraz rahatlattı. En azından ’’Çocuklara anlatırım, fazla tepki göstermezler.’’ diye düşünüyordum. Yolda, mezarda dağıtacağımız pide+meşrubat vb. gibi siparişleri de verdikten sonra eve geldik, çocukları alıp hastane morguna doğru yola çıktık.
Annemle her hafta toplanıp yemek yiyen, her fırsatta ondan yardım gören çocuklar morga girdi. Bayanın birisi gelip 6 gözlü morgtan en altta ve sağda olanı çekip, bizim yardımımızla demir olan masanın üzerine koydu. Beyaz kefen ile her tarafı örtülmüştü, yüzünü bayan mı açtı. Yoksa biz mi açtık şimdi tam hatırlayamıyorum, bayan açtı galiba. Bizim çocuklar annemin ölmüş halini görünce koyverdiler, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladılar. Her gün telefonla aradıkları, sık sık ömür boyu yemeğini yedikleri ve her bayramda onlara hediye dağıtan anneanneleri ve babaanneleri gerçekten ölmüştü. Onları bu halde görünce bende çok üzüldüm, bu olay 5-10 dakika sürdü. Sonunda haklarımızı helal ederek morgtan ayrıldık, annem eve gelen her misafiri yemeklerdi. Bu yüzden eve gelip gidenimiz çoktu, uzatmayalım. İkindi namazı sonrası 100’e yakın kişi ile cenazeyi defettik ama olay birden bire her tarafa yayıldı ve tam 1.5 ay 2.000-2.500 insan evimize ziyarete gelip başsağlığı dileğinde bulundular. Annemle en sık konuşan ve onu hiç yalnız bırakmayan bana annem ’’Oğlum biz, çok mutlu günler yaşadık.’’ derdi. Bu nedenle ben çok rahattım, yalnız arkama dönüp baktığımda bizim ailenin en acı ve en kötü anının bu olduğunu düşünüyorum.
Bu yüzden siz siz olun, sağsa annenizin kıymetini bilin. İnsanın ölüsü, bir işe yaramıyor.