Çoğu insan rızkının telaşına düşer. Aç kalmaktan korkar. Bunun için de karamsarlığa kapılıp kara kara düşünmeye başlar. Kendini çaresiz, kimsesiz hisseder.

Oysa insan kimsesiz değildir. Rabbimiz yarattığı her canı başı boş bırakmaz. Bir başına terketmez. Yarattığı her canın rızkını da hesap etmiştir.
Yeter ki sen O’na güven ve çaba göster. Gayret göster.
O seni görüyor, her halini biliyor.

Çok sevdiğim ve ibretle okuduğum bir kıssa var.

RIZIK ENDİŞESİ ÇEKENLER!

Musa aleyhisselâmın eceli yaklaşmıştı. Ey Musa, çoluk çocuğuna vedâ et emri geldi. Musa aleyhisselâm, emre uyarak, çoluk çocuğuna vedâ eyledi.
Küçük bir çocuğu vardı. Onu kucağına alınca kalbine, benden sonra bu küçüğün hâli ne olacak düşüncesi geldi.
Allahü Teâlâ, Ey Musa, deniz kenarına git buyurdu. Musa aleyhisselâm deniz kenarına gitti. Ey Musa, asânı denize vur buyurdu.
Denize vurdu. Deniz açıldı. Dibi göründü. Musa aleyhisselâm baktı. Bir taş gördü. Kaygan, yarığı, çatlağı olmayan, yekpare bir taş idi. Ey Musa o taşa işaret eyle buyurdu Taşa işaret eyledi. Taş yarıldı. Musa aleyhisselâm baktı. İçinde zayıf, gözleri görmez, bacaksız bir böcek gördü. Ağzında yeşil, taze bir yaprak vardı.
Ey Musa, ben O Allah’ım ki Razzâkım; zayıf, görmez, elsiz ayaksız bir böceği denizde sert, yekpare bir taşın içerisinde yaşatıyorum ve ona taze yeşil bir yem veriyorum da, sen, seni seven dostunun senin çocuğunu zâyi edeceğinden korkuyorsun.
Benim rahmetim senin çocuğundan üstündür ve senin şefkatinden ziyadedir buyurdu…

Şüphesiz rızkı veren ALLAH’TIR.
Bir ayeti kerimede YüceRabbimiz:
"Şüphesiz rızık veren, güç ve kuvvet sahibi olan ancak ALLAH’tır." Buyurur.

İnsan bu bilinçle çalışmalı, gayret göstermeli ve sonra rızkı veren Allah’a tevekkül etmelidir. Çünkü sadece senin rızkını değil, kainatın içindeki her canlının rızkını veren O’dur.

Rızkın için telaş etme. Senin ve yaratılmış her canlının rızık kefili Allah’tır.

Senin üzerine düşen tek şey dürüstçe çalışmak ve çaba göstermektir.

Abdurrahman Tümer