2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
359
Okunma

“Kalbime döneceğim...
Ama hangi yolla?“
(İsmet Özel)
“ Hep aynı rüyayla uyanıyorum dağılmış hissettiğim dönemlerde . Ve o rüya hiçbir yere varmıyor, birden bire sonuna geldiğin çıkmaz sokaklar gibi…
Bu sefer de öyle oldu, küçük ayrıntılar dışında. Hayatımın farklı zamanlarında, farklı mekanlarında ve hep ortadan başlasa da konu , hissettirdikleri hiç değişmiyor.Ortadan başladığı gibi de sonuçlanmadan orta yerinde bitiyor rüya…Bazen çocukluğumun portakal çiçekli bahçesinde kaybolup evime dönemiyorum; bazen okuduğum lisedeki derse geç kalıyorum; bazen iş yerime varmak için koştururken,bazen de herhangi bir caddede dolaşırken yolumu kaybediyorum. Bütün insanlar kayboluyor ,sokaklar,sık ağaçlar ve kayalıkların olduğu bir dağ yoluna dönüşüyor çevrem.Ve ben civarında dolaştığımı bilmeme rağmen yolumu asla bulamıyorum.Kaygı ,kaybolmuşluk ve korku içinde uyanıyorum.Yüzlerce değişik versiyonunu gördüğüm bu rüyayı bir türlü anlamlandıramadım.”
Elmira, aynı hastanede çalıştığı doktora rüyalarından söz ederken durgundu, ama dingin değildi; sessizdi ama sakin değildi. Doktor sessiz ve odaklanmış bir dikkatle not alıyordu onun sözlerini. Her mimik,jest ,duruş ve sözcük kendini muhataba açık etmede bir veri olduğundan hiç soru sormuyordu .Elmira’ya optimum özgürlük alanı sağlamak istiyordu .Sözcüklerin vurgusu ve sıralaması bile önemliydi öyküyü anlamlandırmada. Doktorun iş dışında iyi bir dinleyici olup olmadığını merak etti Elmira, bu açılan etkin ve canlı dinleme alanında ne yapacağını bilememenin şaşkınlığı içinde bocaladı. Kadın sohbetleri dışında sabırla dinlendiği bir duygusal dışavurum anı hatırlamıyordu.
Bir psikolog olarak profesyonel yardıma ihtiyaç duymanın burukluğu içinde devam etti tutuk cümlelerine:
“ Sadece rüyalarımda değil, gerçekte de kayboluyorum ; haritalarda tabelalarda, anılarda…Gittiğim yollar zihnimde iz bırakmıyor,belki de bir yere varmayı hiç öğrenemedim.”
5.0
100% (2)