ÖZGELİŞİM VE COĞRAFYA -4
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Okullara giderek gençler ile sohbet etmek bizlere hayat tecrübesi kazandırırken, onlara da hayat tecrübesi olan, okuyan, yazan bir büyükle sohbet etmek hayatı öğrenme vesilesi oluyor. Gençler merak ettiklerini sorarak öğrenme fırsatı da buluyorlar. Ama bilinçli olarak Öğrencileri ile yazan okuyan insanları bir ataya getiren hocalar bulmak zor. Herkes meşgul, herkes yoğun. Bahene çok .
Sevgili dostum,
Buna rağmen , Hüseyin Mertol gibi hocalarda var. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Hüseyin Mertol 04. Mart.2025 günü bizi Coğrafya 2. Sınıf öğrencilerine “Özgelişim ve Coğrafya “ konulu sohbete devat etmişti . Aralık ayında da Coğrafya 4. Sınıflara “ Coğrafya Kader Değildir” konulu sohbete davet etmişti. O zaman da soru cevapları köşemizde yazmıştık. Okuyanlar faydalanmış, sosyal medyada yorumlar yapmışlardı. Halen internette okunan o yazılar verimli olduğundan bu söyleşinin soru cevaplarını da burada yazalım da tarihe yazılı not düşelim dedim.
Sevgili dostum, Özgelişim Yolcusu Kardeşim,
Güzel sorular , güzel cevapları, güzel cevaplar böyle yazılı hale getirince güzel yazıları da beraberinde getiriyor. Hayatta başarının bir ögesi ve insanları anlamanın yolu da güzel sorular sorabilmektir. Verilen cevaplar hem soru soranı, hem o an orada bulunanları aydınlatan bir ışık olur.Tabii baş başa soru cevap şeklinde yapılan sohbetlerde araya kimse girmediğinden bence daha etkili oluyor.
O halde sorulara ve cevaplara devam edelim.
SORU- Lisede sizi başarıya ulaştıracak motivasyon cümlesi neydi? (Hakime Genç) CEVAP- Hiç unutmam okul müdürümüz ve Kimya Öğretmenimiz Remzi Yıldız ki halen görüşürüz 40 yıl geçse de aradan “ Turan yanlış cevap verse de önemi yok, hiç olmazsa gayret ediyor. Önemli olan doğru cevap vermek değil ,doğruyu ararken gayret etmek” derdi .Bir de Azmi Erge Hocamız “ Turan genel kültürü sayesinde başarılı oluyor, sadece dersler ile yetinmiyor” demesi beni liseden beri motive eden şeyler.
Yani sizlerde çalışıp çabalayın, hocalardan, hayatta bilge insanlar ile tanışmaktan çekinmeyin , öğrendiğiniz ortamlarda bulunmaktan , öğrendiğiniz insanlarn ortamına girmekten çekinmeyin. Siz başkalarının ne dediğine değil iç sesinizin ne dediğine bakın. O her zaman sizi doğruya götürür.
40 yıl önce söylenen sözler bugün bile beni motive ediyora sizlerde hocalarınızın sizler için ve arkadaşlarnız için söyledikleri motive edcici sözleri iyi dinleyin. Belki de bugün olduğu gibi sadece bir günlüğüne bir saatliğine size konuşma yapmaya gelen insan ile iletişime devam ederseniz ilerleyen zamanda sohbetlerde vereceği hayat tecrübeleri belki de sizin de benim gibi 40 yıl unutmamanıza ve sizi motive etmesine sebep olabilir.
Şahsen konuşma yaptığım okullarda konuşmadan sonra gelip sohbet eden, iletişimde olan gençler ile sohbet etmekten, onlar ile arada buluşup yemek yemekten, çay içmekten çok haz alıyorum. İnsan öğrenmek kadar öğretmeyi de severse öğretirken yeniden öğrenmenin zevkini yaşar.
SORU- Neden pes etmediniz? ( Muhammet Murat Şahan)
CEVAP – Pes etmek güçsüz insanın işidir. Pes etmek zayıf insanın işidir . Kıskanan, bizim bilgimizi çekemeyen insanlar genelde bizi , güçsüz hisetmemize sebep olacak kelimeler ile yıldırmaya çalışırlar. Mesela geçen günlerde lseli bir gencin bir istediğini yapmadığım için “ egositlik, önyargılı olmak, duygusuz olmak, v. B gibi özellikler ile suçlandım.
Derler ki “sizi sizde olmayan özellikler ile göklere çıkaranlar, kızdıkları zamanda sizi sizde olmayan özellkler ile aşağı çekmeye çalışırlar. Ne güzel söz. İki davranış bilimi kitabını okuyanın kendini uzman psiklog zannettiği zamanımızda , güçlü olmak ve olumsuz konuşan ve davranışlarda bulunanlardan uzak kalmak insanı güçlü yapıyor. O yüzden bizi anlayan ve bizim gelişmemizi isteyen , bu konuda gerçek yardımı yapan insanlar ile bir arada olmak bizim amacımız olmalı.
Bilgi ve sevgi olarak muhataplarımızdan üstün olacağız ki onlara bir şey öğretelim, Bilgi ve sevgisi yüksek olan insan da pes etmez ve pes etmeye çalışanları hayata bağlamaya çalışır. Onlar motive eder ve yüreklendirir. Sizlere de her olumsuzlukta pes etmemenizi ve gayretle öğrenmeye , okulda hayatta öğrenmeye devam etmenizi tavsiye ederim.
SORU-Arkadaş çevreniz ile nasıl iletişim kurdunuz ? Hiç sorun yaşadınız mı ? ( Hatice Hilal Tuna)
CEVAP- Duymadığımdan arkadaşlarım genelde yazarak anlatırlardı bana. Hatta kaleme bile gerek kalmaz parmakları kalem gibi yaparak masaya duvara bile yazarlardı. Dudak okurdum genelde. Bu yetmezse anlamadıklarımı sorardım. Tabii böyle yazarak anlaşmayı sevmeyenlerde vardı. Yardım etmek istemeyende. Bilirsiniz gençlerde kıskançlıklar çoktur. Buna üzülürdüm ama gene de arkadaşlarımızı severdim. Halen de severim . Bizi en çok azimli olmaya yöneltenlerde genelde kıskananlar olmuştur. Onlar bzim kaybetmemizi isterken bizler onlara inat azmederek hep kazanma yolunu seçmişizdir. Şimdi düşünüyorum da iyi ki inat etmişiz.İyiye gitmek için inat, azim her zaman kazandırır insanı.
Zorluk yaşamayan engelli gördünüz mü hayatta? Bizlerde tabii ki zorluklar yaşadık engelli olmayanlara nazaran hem de çokça. Önyargılar her zaman bizi başarılı olmaktan engellemeye yönelikti. Ama bizler bu zorlukları azmmizle , gayretimizle yendik ve bugün “iyi ki azmetmişiz, iyi ki gayret etmişiz diyoruz.
SORU- Yaşadığınız olumsuzluklara karşı umudunuzu nasıl kaybetmediniz ? (Mehmet Keskin)
CEVAP- “Azimli olmak hakiki zenginliktir”. İnsan azimli ise zengindir, “Olumsuzluklara inat olumlu olmaya gayret ederse daha zengindir” buna ilave olarak, buna inanarak gayret etmesi ona çok büyük huzur katar. Bunu ben yaşadım. Şimdi gençler iyi niyetli iletişim kurmak istiyor ama hep çekingenler, hep meşguller, ama boş arkadaşlar ile laflamak kolay geliyor. Arkadaş önemli .O olumlu düşünüyorsa size de aşılar bunu. Gençler genelde ”arkadaşım iyidir” derler. “Getir tanışalım” dersin. “Gelmiyor” derler. Hiç tanımadığımız, yanımıza gelmeyen insana biz nasıl övgüler dizelim. Bunu anlattığımız zaman önyargılı, takıntılı oluruz. İyi insan kendisi ile tanışmak, gelişimine destek olmak isteyen insanla bir defa olsun görüşür. Bakar ki faydası yok daha görüşmez. Hiç görüşmeyen önyargılı değil midir? Hani uzaktan önyargı ile baktığımız insan ile bir gün tesadüfen konuşuruz. Hoşlanırız dost oluruz ve “keşke seninle ilk gün tanışsaydık” deriz ya aynen öyle. İşte bu yaşanmışlıklar umudumuzu kaybetmemize engel oluyor.Olumsuzlardan bile ders alarak yolumuza devam ediyoruz.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Bak işte davet ettiler, gittik, gördük, anlattık, sordular cevapladık. Hediyeler sunduk. Cevapları bir defa daha burada cevaplayarak mektup haline getirdik. Senin de faydalanmanı sağladık. Okuyanlarda faydalanacak. İşte basit bir davetin içten yapılması bunları sağladı. İyi ki varsınız Hüseyin Mertol hoca. “Sologanınızdaki gibi” der olmuyor, mert oluyor, çare oluyor, aracı oluyor ve umut oluyorsunuz . Bizde sizlere umut olmaya çalışıyoruz. Sevgiyle dostum. Umutla...