0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
237
Okunma
DİN CEHALETİ TAŞIMAZ
İlköğretim den başlayarak okuya bildiğimiz yere kadar okumak olmamalıdır. Herkesin okullu olsun olmasın devamlı okumasıdır. Cehaleti söküp atmak, onu evimizden köyümüzden ve kafamızdan kovmaktır. İşte benim kastettiğim okumak budur.
Dinin ilk emri olduğu için okuma konusu da dönüp dolaşıp dini konulara istemeyerek konu buraya gelmektedir. Size gerçek olan bir konuyu örnek olarak vermek istiyorum. Geçmiş yıllarda bir kurban bayramında köyün camisinde namazdayız. Bayram namazı idi. İmam efendi vaaz ediyor. Ogün camide namazda olanlar olayı dinleyince hatırlayacaklardır. Hz.İsa zamanında dul ve ihtiyar kimsesiz bir kadının oğlu vefat eder. Kadıncağız devamlı oğlu için ağlar. Ahu zar içindedir. İsa kadına böyle yapma, ölünün arkasından bu kadar ağlanmaz. Ölü mezarında rahat edemez derse de kadını ikna edemez. Bir gün kadını alıp mezarlığa götürür orada mezara üç ihlâs ve üç Fatiha surelerini okur. Mezar kendiliğinden açılır. Ölen delikanlı mezardan doğrulur. Saçları pamuk gibi beyazlaşmıştır. Annesi ile konuşur. Benim arkamdan böyle ağlama ben rahat edemiyorum der. Tekrar mezar kapanır. Biliyorsunuz Hz. İsa’nın ölüleri diriltebilme gibi mucizeleri olduğu rivayet edilir. Aslında ölüye can verme değil. Cehalet içindeki uyuyan dünyadan bir haber toplumu aydınlatmasıdır diriltme konusu.
Şimdi burada bir şeyin dikkatinizi çekmiş olması lazım. Ama hayır. Cehalet insanı kör, bilgisiz eder. Orada okunduğu söylenen ayetler kurandaki ayetlerdir. İncilin ayetleri değildir. Bunu anlatan cami cemaatinin da huşu içinde dinlediği imamın cehaletidir. Cemaat okuyup araştırmadığı için konuya vakıf değildir. Tam bir cehalet örneğidir. Çünkü kuran ayetler, İncil den altı yüz sene falan sonra Hz. Muhammed’e vahiy edilmiştir.
Bir kere pozitif ilimleri tahsil etmemiş, tarih, coğrafya, matematik kültürü olmayan, devamlı okuyup araştırmayan insanlara vaaz ettirmemek gerekir. İmamların yüksek tahsilli din eğitimi görmüş olmaları gerekir. Cahil doktor insanı candan, cahil imam dinden eder.
Dine ihanetin asıl adı dinciliktir Gerçekten iman sahibi olmayan devlet ve millet düşmanları, dine hizmet ediyormuş görüntüsü altıda insanları kandırıp tarikat ve cemaatler vasıtasıyla sömürmektedirler. Hiç bir tarikat ve cemaat tarih boyunca gerçekten dine hizmet etmemişlerdir. Gençleri elde edip amaçları doğrultusunda kullanmak için okutma, burs, ev kiralama gibi tuzaklar kurmaktadırlar. Kullanılacak kişileri bu yolla temin edip kullanmaktadırlar.
Maalesef böyle bir durum dinler tarihi incelendiğinde ve hatta zamanımızda din otoritelerine, din sınıfı ve kıyafetlerine inanılmayacak ölçüde alışmış olan insanlık Kuran’ın temel ilkelerinden sapmıştır. Bunları açık ve aleni olarak yapamadıkları için tarikatlar ve cemaatler gibi maskeli kurumlar vasıtasıyla yapmaktadırlar.
İslamiyet ne bir din sınıfı nede din adamı diye bir tip ve nede din kisvesi kabul etmemiştir. Kuran tüm yetkiyi akla dayanan pozitif düşünceye, ilme vermiştir. İşte burada karşımıza yine Kuran’ın ilk ayetindeki emri OKU lafzına gerek olduğu ortaya çıkıyor.
Bilim Sünnetullaha (varlık yasalarına) din ise Hükmullaha (Allahın hükmüne) dayanır. Kilise hem bilime hem de dine kötülük etmiştir. Konsül kararları ile din buyruklarını ve bilim kanunlarını belirlemeye çalışmış her ikisine de zarar vermiştir.
İşte bizde de sarıklı kardinaller diyeceğimiz bu tarikat ve cemaatler da ki dinciler Hıristiyan Konsülleri gibi çalışıp dine kötülük yapıp saf ve temiz inanan insanları tuzaklarına düşürmektedirler. Bütün bunlar dikkate alındığında gerçek bilgi ve kültüre ulaşmak aklımızı kullanarak gerçeğe ulaşmak, sıkça değişik ilmi, dini ve diğer konularda yazılmış sosyal içerikli eserleri okumak lazım.
Evet, boş zamanlarımızı okuyarak, kötü alışkanlıklarımız dan arınmak doğrulara ulaşılması dileklerimle.
Durmuş Karabağlı