Sev!
Eşini kördüğüm gibi sev!
Duruşunu sev!
Gülüşünü sev!
Yüzünü sana çevirdiğinde bakışını sev!

Eşini kördüğüm gibi sev!
Gönlünün rızkı bilip onun için sev!
Varlığını sev!
Yokluğunda özlemini sev!
Bahar gibi sev!
Gülistan gibi sev!

Eşini kördüğüm gibi sev!
Duana kattığında sev!
Bir yastığa baş koyduğunda sev!
Papatyalara bakar gibi, güle çiçeğe bakar gibi sev!
Ömrümün yaşam hevesi, hayatının neşesi, kalbinizin atma sebebi bilip öyle sev!

Eşini kördüğüm gibi sev!
Gecenin yıldızı, gündüzün güneşi bilip sıkı sıkı sev!
El ele ol, gönül gönüle ol, kalp kalbe ol, doyasıya sev!
Evet işte böyle sev!

Evet, insan yaratılışı icabı sıcak bir yuvaya, hayatını birlikte geçirebileceği bir eşe ihtiyaç duyar.
Yüce Rabbimiz bir ayetinde:
"Kendileri ile huzur bulasınız diye size türünüzden eşler yaratıp aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi O’nun varlığının ve kudretinin delillerindendir." Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır." diye buyurur.

İşte insan eşiyle bir yuva kurarken, eşler birbirlerine iyi davranmalı, sevgi ve saygıyı eksik etmemelidir. Birbirlerinin kalbini kırmamalı, incitmemelidir. Sorunlara, sıkıntılara karşı el ele verip birlikte göğüs germelidir. Birbirlerine arkadaş gibi, yoldaş gibi davranmalı, birinin derdi diğerinin de derdi olmalı. Birinin yarası varsa diğerinde acı duyabilmeli, hemhal olabilmelidir.
Evlilikte elbette sıkıntılar olacak, acılar, sevinçler olacak. Evlilik dikensiz bir gül bahçesi değildir. Her gülün bir dikeni vardır. Güzeli seven dikenine katlanmalıdır. Küçük bir sorun karşısında bir yuva yıkılmamalı, bir evlilik bitmemeli.

Peygamber efendimiz bu hususta:
"Erkek, hanımına sevgi ve şefkatle bakar, hanımı da ona sevgi ve şefkatle bakarsa, Yüce Allah’ta onlara rahmeti ile bakar. Erkek hanımının elini tutarsa parmaklarının arasından günahları dökülür." buyurur.

Eşler birbirlerine bakarken, her bakış bir Bahar esintisi olmalı yüreklerinde. Her tebessüm, birbirine gül sunar gibi tatlı olmalıdır. Söz adeta bala çalınmış gibi dilden çıkmalı.
Zarifçe, kibarca, şefkatle olmalı.
Unutma! Eşin, bir ömür boyu aynı yastığa baş koyacağın en değerli varlığındır.
Eşler birbirlerine gülistan olursa, emin olun dünya onlara cennet olur.
Hitap şekli önemlidir.
Efendimiz (s.a.v) Aişe Validemize "lübbetülayn" (gözbebeğim) diye seslendirdi.
Sen de eşine güzel sözlerle hitap et.

Peygamber efendimiz (s.a.v) eşine nasıl davrandıysa siz de öyle davranın:

1- Selamlayarak başlayın.
2- Ona aşkla bakın.
3-Eşini bir cennet kapısı bil ve ona öyle davran.
4- Onun varlığı senin yaşam hevesin olsun.
5- Eşinizi önemseyin ve ona gülümseyin.
6- Eşiniz bir gülistandır ve siz o gülistanın bülbülüsünüz. Yüreğinizden çıkan en güzel sözler onun için olsun.
7- Sevdiginizi söyleyin ve sevginizi hissettirin.
8- Eşinize güle, bahara bakar gibi bakın.
9- Eşinizle oyunlar oynayın, birlikte vakit geçirin.
10- Eşinizi kördüğüm gibi sevin.
11- Eşinizin istek ve taleplerini dikkate alın ve uygulayın.
12- Eşinizi kendinize, gönlünüzün rızkı bilin ve şükredin.
13- En güzelli de eşinizi dualarınıza katın, ona dua edin.
14- Eşine her zaman ve her yerde destekleyici ol.
15- Günlük ev işlerinde elinden geldiğince ona yardımcı ol.
16- Aynı sofraya oturun ve lokmanızı paylaşın.
17- Onunla muhabbet edin, sohbet edin.
18- Neşelendirin.
19- Bazı işlerde onun da fikrini alın.
20- Eşini değerli hissettirecek aktiviteler yapın.
21- Belli günlerde veya evlilik yıldönümlerinde ona sürpriz olacak şekilde hediyeler alın. Onu mutlu edin.

Abdurrahman Tümer