Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
Abdurrahman Tümer
Abdurrahman Tümer

Vefadır İnsana En Güzel Yakışan!

Yorum

Vefadır İnsana En Güzel Yakışan!

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

305

Okunma

Vefadır İnsana En Güzel Yakışan!

Vefadır,
İnsana En Güzel
Yakışan...
Vefa, aradan yıllar geçse de, mevsimler geçse de unutmamak, hep onu düşünmek, onunla geçen her anı hatırda tutmaktır.

Vefa, ona giden yolları, onu barındıran şehirleri, onun üstünde kanat çırpan kuşları dahi sevmektir.

Vefa, sadakattir, dostluktur, sorumluluktur.

Vefa, bir ömür kıymet vermektir.

Vefa, hatırlamak, yine hatırlamak, daima hatırlamak ve hiç bir zaman unutmamaktır.

Zaten Kula vefası olmayanın Hak’ka da vefası olmaz.
Mevlana şöyle der:
"Yaşam gülmeyi, sevgi hak etmeyi, vefa unutmamayı, dostluk sadık kalmayı bilen içindir."

Vefa, ismi gibi kendiside güzel. Sözünde durmak, ahdinde durmak, hiç bir zaman unutmamaktır. Dostlukta, arkadaşlıkta, kardeşlikte, buram buram sevgi kokar, bağlılık kokar, samimiyet kokar. Bir insanın kendisine bir zerre dahi olsa bir iyiliği unutmamaktır. Ve kendisine yapılan iyiliğe karşı hürmet etmektir. Minnetle hatırlamaktır.

Vefalı insanları seviyorum. İçinde vefa olan yürekleri, kalpleri, gönülleri seviyorum. Onlar karanlığın içinde ki yıldızlardır.
Onlar kırmazlar, incitmezler, nankörlük etmezler... Naiftir, zariftir taşıdıkları karakter.
Hayatı yaşanabilir yapanlar onlardır. Yaşama tat katanlar, lezzet katanlar, şiirleştirenler onlardır. Onların varlığı bir bahar mevsimi gibi rengarenk, çiçeklerin kokusu gibi misku amberdir. Yaz güneşi gibi sıcak sımsıcak yüreklere sahiptir.
Onlar sadece insanlara değil, her bahar meyve veren ağaçlara, gölgesinde oturdukları çınarlara, gül kokusu saçan bahçelere dahi vefa gösterirler.
Üstünde yürüdükleri yollara, doğup büyüdüğü köylere, kasabalara, şehirlere bile vefa gösterirler.

Ama en güzel vefa, sizi doğurup büyüten, siz her zaman seve seve hizmet veren, giymeyip giydiren, yemeyip yediren, hastalandığınızda baş ucunuzda bekleyip, gecelerce uykusuz kalan, anneye, annelere olmalıdır. Onların hakkı hiç bir zaman ödenmez, ödenemez. Peki ya babalara vefa? Gece gündüz demeden durmadan çalışan, ter döken, bizleri okutan, arkamızda dağ gibi duran babalar en çok vefayı hakederler.
Hasılı üzerimizde bir zerre dahi iyiliği olan kim varsa onlara vefa ile bakmalı, minnetle yad etmeliyiz. Vefalı olmak bunu gerektirir çünkü.
Ama en büyük vefayı, bize can veren, kan veren, el, ayak, göz veren, nefes almamıza sebep olan Rabbimize olmalıdır. Dünyada ki bütün nimetleri soframıza seren, her şeyi biz insanlar için yaratan Allah’a vefa göstermeliyiz. O’nu her zaman, her yerde şükürle anmalıyız.

Vefanın en güzelini Peygamber Efendimiz’de görüyoruz.
Habeşistan hicretinin üzerinden yıllar geçmişti.
Bir defasında Habeşistan hükümdarının elçileri Efendimizin huzuruna geldiler. Efendimiz onlarla yakından ilgilendi. Hatta onlara bizzat hizmet etti. Ashabın bu hizmeti kendilerinin yapabileceğini söylemeleri üzerine, Resulullah şöyle cevap verdi:
"Bunlar Habeşistan’a göç etmiş olan ashabıma yer göstermiş, ikram etmişlerdir. Buna karşılık şimdi ben de onlara hizmet etmek isterim." Dedi.
Bu ne güzel bir vefa örneği. Bu ne güzel davranış. Bu ne ince yad etme şekli.
Resulullah vefada bütün insanlara örnektir.
Resulullah (s.a.v) hayatı boyunca dadısı Ümmü Eymen’e vefa gösterdi. Onu sık sık ziyaret eder, ve kendisine "anne" diye hitap ederdi.
Onun için:
"Annemden sonra Annem! Bu benim ev halkından sağ kalan tek kişidir." Diyerek iltifat eder, hürmet ve muhabbet ederdi.

Bir gün Peygamber Efendimiz, evine gelen yaşlı bir kadına ayağa kalkıp altında ki minderi ona verecek kadar hürmet ederdi.
"Hatice hayattayken bu hanım bize gelir giderdi. Hatice’nin dostuydu." derdi.
Ne güzel bir vefa örneği. Eşinin dostuna dahi vefa gösterirdi. İşte vefayı Resulullah’tan öğrenmek gerekir.

Vefa, hiç bir zaman unutmamaktır.

VEFA / TEŞEKKÜR

Sen, dağda açan kır çiçeği;
Her yanına geldiğimde güzel kokularla karşıladın beni.
Ben konuştum, sen dinledin.
Tatlı tatlı bakıp, gülümsedin.
Duruşun umudum oldu,
Rengin ilhamım.
Teşekkür ederim.

Sen, bahçemdeki dut ağacı;
Kanat oldun gölgenle, güneş vururken.
Serinlik oldun, serinlik verdin.
Yemişinle şifa, varlığınla huzur oldun.
Yeşil yeşil baktın yapraklarınla.
Salıncaklar kurduk dallarınla.
Sabileri sevindirdin.
Teşekkür ederim.

Ah! Annem, canım annem!
Beni doğurdun, beni büyüttün.
Yemedin yedirdin, giymedin giydirdin.
Uykunu böldün, uykusuz kaldın.
Sevgini, ilgini hep bana verdin
Sevincim sevincin oldu, derdim derdin.
Teşekkür ederim.

Babam!
Evimizin direği, mangal yürekli adam.
Gece gündüz bizim için çalıştın.
Bizim için didindin.
Üşüdün belli etmedin,
Aç kaldın hissettirmedin,
Gün oldu çaresiz kaldın, üzüldün
Gün oldu için için ağladın,
Sezdirmedin...
Yanımızda bir dağ gibi durdun.
Teşekkür ederim.

Sen papatya gülüşlü sevdiğim;
Aşkına Kurban olduğum yar!
Sebebi oldun sevinçlerimin.
Sebebi oldun şiirlerimin.
Kalbime bağlanmış kördüğümüm.
Gönlümün rızkı bildiğim.
Ellerimi tutuşuna, gözlerime bakışına,
Hep yanımda kalışına,
Çocuklarımın annesi oluşuna,
Teşekkür ederim.

Ve siz çayını içtiğim dostlar;
Yoluna, sofrasına denk geldiğim,
Gönülden muhabbet ettiğim.
Eyvallahla geldiğim, eyvallahla gittiğim,
O pirüpak sevginize,
O candan ilginize
Teşekkür ederim.

Abdurrahman Tümer

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Vefadır insana en güzel yakışan! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Vefadır insana en güzel yakışan! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Vefadır İnsana En Güzel Yakışan! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL