Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
aydınbenli
aydınbenli

ASİL AZMAZ, BAL KOKMAZ

Yorum

ASİL AZMAZ, BAL KOKMAZ

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

400

Okunma

ASİL AZMAZ, BAL KOKMAZ


“Asil azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar aslı ayrandandır.” Atasözü Yapısı ve kişiliği erdemli insanları, yiğitleri anlatır. Bu kişiler asılları gibi hürmetli, heybetli ve vicdanlıdırlar. Geçmişi, ailesi, soyu zayıf ve acımasız olan kötü insanlar ise bu kişiliği taşırlar. Herhangi bir şeyin yapısı değişse bile kendine has özellikleri kolay kolay değişmez. Özellikle biçim olarak değişkenlik gösterse bile, asli özellikleri ve görevleri herhangi bir değişikliğe uğramaz. Manevi açıdan ise kişinin karakterinin ve kişiliğinin bozulmayacağını, mayasında kötülük ve yozlaşma olmadığını gösterir.
Haymana halkı olarak aslımızda, neslimizde kahramanlıktan gelir. 23 Ağustos 1921’de başlayıp 12 Eylül 1921’de Düşmanın Haymana’dan çıkarıldığı Sakarya Meydan Savaşının bir kısmının İlçemiz sınırlarındaki Mangaldağı, Şerefligözkgözü, Türbetepe ve Çaldağ mevkilerinde geçmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Ankara’nın tarihinde önemli bir yere sahip, Millî Mücadelenin en önemli safhası, Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihe geçen; “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır” sözünü söylediği, Sakarya Meydan Muharebesinin geçtiği ve kazanıldığı topraklar Haymana’dır.
Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Milli Park Sınırlarının Genişletildi, Artık Sındıran, Güzelcekale, Şerefligökgözü, Katrancı, Karasüleymanlı, Bahçecik, Gültepe, Kanlıgöl’de artık Tarihi Milli Park İçinde. 2015 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Haymana’nın 4 bölgesinin (Mangaldağı, Çaldağ, Türbetepe, İkiztepe) nin de içinde yer aldığı 13.850 hektarlık alan Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı ilan edilmişti. Kararda Haymana’da savaşın geçtiği ve üzerinde binlerce şehidin yattığı toprakların büyük bir kısmı yer almamaktaydı.
Yayınlanan resmî gazetede, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla alınan karar ile Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı yeniden belirlenmiştir. Bu kararla, Tarihi Milli Park sınırlarına, büyük bölümü Haymana sınırlarında yaklaşık 10 bin hektarlık alan daha dahil edilmiştir.
Sındıran (Uludağ ve çevresi), Güzelcekale (Uludağ ve çevresi), Şerefligökgözü, Katrancı, Karasüleymanlı, Bahçecik, Gültepe, Kanlıgöl de artık Sakarya Meydan Muharebesi tarihi Milli parkı içinde. Haymana için tarihi öneme sahip bu kararın çıkması için mücadele edenlere teşekkür ederiz, hayırlı olsun…
Ankara’nın bekçisi Haymana ve beş atlı. Anadolu’nun işgal edilmeye başlamasından ve İstanbul Hükümetinin zayıf düşmesinden cüret alan gayrimüslimlerden bir kısmı Ankara sokaklarında sabahlara kadar sevinç naraları atarak dolaşıyor, halkın huzur ve sükûnunu bozuyorlardı. Bu duruma çare arayan Ankara Vali Vekili Yahya Galip Bey, zamanın Haymana Kaymakamı Ali Cemal Bardakçı’ya 23 Eylül 1919’da bir telgraf çekerek vakit geçirmeden ve “acilen” Ankara’ya gelmesini ister. Kaymakam, ertesi sabah erkenden Haymanalı dört köylüyü yanına alarak yola koyulur, yedi saatlik yolculuktan sonra Ankara’da Vali’nin huzuruna çıkar. Yahya Galip Bey, kaymakamı sıcak bir şekilde karşılar, kendisinden Haymana’daki durumu öğrendikten sonra ‘Ben de Haymana’dan emin olduğum için seni buraya çağırdım. Ankara’da ise mutlaka asayişe ve otoriteye ihtiyaç vardır,’ diyerek Ali Cemal Bardakçı’ya Haymana Kaymakamlığı görevi yanında Ankara Polis Müdürlüğü görevini de tevdi ederek burada asayişi sağlamasını ister. Bu talimat ve görevden sonra Ali Cemal Bardakçı, Haymanalı dört köylüyü yanına alarak hemen işe koyulur. O geceden itibaren atlarının üstünde Ankara’nın karanlık ve dar sokaklarda tur atarak kısa sürede asayişi sağlar. Aradan bir zaman geçecek ve Yahya Galip Bey, Ali Cemal Bardakçı’ya; ‘Kaymakam yahu,’ diyecektir, ‘sarhoş naralarının yerini senin atlıların nal sesleri aldı.’ Ankara’ya Atatürk’ten önce onun inancı ve ruhu gelmişti. Bunu beş Haymanalı ilk defa başarmıştı. Haymana’nın bu beş atlısının kahramanlık öyküsünü oluşturanlar; Kaymakam Ali Cemal Bardakçı, Urunkuşlu Karabeyoğlu Hacı Şükrü Kara, İkizceli Hacı Mehmet Otuz Oğlu, İkizceli İsmail Nutukoğlu, Nalbant Efe Tevfik Erşan’dır. İşte bu hikâyenin kahramanı benim öz ve öz dedem Ali Cemal Bardakçı’dır.”
Aslımıza ve neslimize selam olsun. Şan ve şöhret abidesi Haymana ve Haymanalı ’ya selam olsun. Yeni Romanımız “EYLÜL, CUMHURİYET SAVCISI” çok yakında internette ve seçkin kitapçılarda olacak. Polisiye severlere müjdemiz olsun. Allah’a ısmarladık hoşça kalın.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Asil azmaz, bal kokmaz Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Asil azmaz, bal kokmaz yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ASİL AZMAZ, BAL KOKMAZ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL