Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Sadegül
Sadegül

Volkan Konak ve Kalp Krizi!

Yorum

Volkan Konak ve Kalp Krizi!

( 1 kişi )

1

Yorum

1

Beğeni

5,0

Puan

219

Okunma

Volkan Konak ve Kalp Krizi!


Sayın Doktor İlhan Korkmaz’ın yazısı:

- İŞTE KALP KRİZİ BÖYLE GELİYOR VE SEYİRCİYE SAYGISINDAN MAALESEF KONSERİNE DEVAM EDİYOR...!!😢
- Onu gördüğümüzde ve sesini duyduğumuzda, o adeta melodilere düşünsel ahenk veren sözlerini algıladığımızda, tüm bedenimize, beynimizin hipokampal hipotalamüsünden prefontal bölgesine dek nörotransmitterimiz ile taşınan ve tüm nöronlarımıza yayılan hormonal uyarılar dahil tüm iyi hissettiren duyusal duygusal uyarımlar her insana nasip olmaz ve her insan da bunları başaramaz iken çok çok nadir başaranlardan bir ses sanatçımız ne yazık ki fiziksel yaşamını kaybetmiştir.

- İnsan beyninde yaklaşık 1 milyar civarında bulunan piramidal hafıza nöronları ve yaklaşık 100 milyar sayısıyla 100 katını bulan tüm nöronlar ve onların arasındaki sinaps denilen bağlantı bölgeleri ile bütün beyin ve sinir hücrelerimiz vasıtası ile biz bu zamana kadar tanıdığımız ve hafızamızda kalan insanları da unutmayız ve onları sırası geldiğinde ve her düşündüğümüzde hayalimizde canlandırdığımız imajları ile kalıcı olmalarını sağlarız ve bu imajları her seferinde de içimize bir hoşnutluk ve ferahlık verir. Daha ne yapsın bu insanlar işte böyle ölümsüz olmayı sağlıyorlar ve ölümsüzlüğe de bir anlam katıyorlar içlerimizi ferahlatarak ...

- Sonsuzluk sadece o anlar yaşanıldığı zaman değil asıl yaşanıp bittikten sonra geriye kalan anılar ve yaşanmışlıklar ile kendini anlamlandırır…İsterseniz bir deneyin ve yaşamınıza girerek her düşündüğünüzde içinizi ferahlatan insanları hatırlayın ve her anımsadığınızda da sanki halen fiziksel olarak yaşıyorlarmış gibi hayatınızda yer aldıklarını hissedin ve salt olumlu olarak algıladığınız içinizi ferahlatan şey de işte adeta genetiğimize yansıyan ve nesiller boyu aktarılarak belki de yüz yıllar önce atalarımızın atalarının yaşadıkları ve bize piramidal nöronlarımızın ve sinapslarımızın sonsuz şekillerde genetiğimize iletilen yansımaları olduğunu ve asla ve asla olumsuz anıların ise bu şekilde hatırlanmasının söz konusu bile olmadığı bir olası gerçektir. Çünkü kötü anılar ve bize olumsuz gelen her yaşanılan imajlar kesinlikle beynimiz tarafından unutulmaya programlanır ve bir süre sonra gelecek nesillere aktarılamadan silinir giderler…Bize iyi gelenler ve olumlu yaşanılan anıları oluşturanlar ise asla unutulmayarak nesiller boyu aktarılmalarıyla sonsuzluklarına kavuşarak ölümsüz olurlar…
-- İşte öldükten sonra da nesilden nesile yaşamak isteyenler iyi ve olumlu oldukları takdirde gerisini piramidal nöronlarına ve sinapslarına bıraksınlar, devamını biyolojik spontane mekanizmalar ile onlar halledecektir mutlaka ama mutlaka…

- Büyük usta Volkan Konak da diğer bir çok büyük ustalar gibi; Sizler kesinlikle , sizleri unutmama donanımına sahip insanlarca ! unutulmayarak, bizlerle ve bizlerden sonraki nesillerimiz tarafından da yaşatılarak yaşamaya devam edeceksiniz. Buna inancımız tamdır.
--- Bu günlere kadar insanlığının ve sanatının ışığıyla aydınlattığın yüceliğin ile Yaratan senin kabrini talep ettiğin üzere o çınar ağacınn gölgesinde sonsuza dek ışıklarla donatsın… Hoşça kal güzel insan, bizden önce giden dosta selam olsun…İ.K.

- Şimdi ; Tıbbi fiziksel yaşam kaybına yol açan kalp krizini irdelediğimizde ise : Sanatçımızın bir süredir son gelişen bir takım sosyo-politik olaylar nedeniyle üzüntülü, kırgın olduğu, sahnedeki son görüntülerinden anladığımız kadarıyla da yorgun ve gribal bir soğuk algınlığı rahatsızlığı ( eliyle sık sık burnunu silmek zorunda kalması ve bir süre de son anlarında oturarak söylemeye devam ederek eliyle dizlerinden güç alması vb. ) bulunduğu anlaşılmaktadır.

--- Böyle bir durumda oldukça efor gerektiren şarkılarına tempoyu düşürmeden canlı olarak eşlik etmenin aşağıda belirttiğimiz faktörlere bağlı olarak önceden bir kalp hastalığı olmamasına rağmen anlık gelişen ve çok büyük olasılıkla anterior MI denilen kalp ön duvarı krizi türüne bağlı olarak gelişen ölümcül kalp ritim bozukluğu olan Ventriküler Fibrilasyonlara bağlı olarak, ortamın uygun olmamasında, cihaz yokluğu ile defibrilasyon uygulanması ile ritim bozukluğu tedavi edilememiş olmasına rağmen, anlaşıldığı kadarıyla sadece kalbin üstüne bir yumruk vurularak bile ritimin geri getirilmesi söz konusu olamamış ve böyle durumlarda bir-iki dakika süren bu aritmik aşamayı takiben kardiyak arrest dediğimiz ani kalp durmasına yönelik kalp masajı ve yapay solunuma devam edilerek kardiyoloji ünitesine transportuna kadar dakikalarca sürdürülmesi halinde, yaşamını kaybetmesi belki de önlenebilirdi ancak bu tür kalp krizi tiplerinde acilin kapısında ve kardiyolog doktorun yanında olunmasına rağmen bazen yaşama dönmek mümkün olamamaktadır ve o yüzden de bu gibi hastalıkların algoritmalarının önceden saptanarak, herkesin başına her an gelebileceği düşünülerek, en azından defibrilasyon cihazlarının hazır bulundurularak ve hiç olmazsa deneyimli bir tıbbi personelin salt bu gibi acil kardiyolojik nörolojik ve metabolik ani gelişen akut rahatsızlıklarda müdahalelerde bulunmasının sağlanması, örneklerin çoğalması ve bundan sonraları daha çoğalabileceği tahmin edilerek artık uygulanması kesinlikle şart olmaktadır…

- Sigaradan ve kolesterolden daha tehlikeli olan kalp krizi risk faktörleri, Kızgınlık, kırgınlık ve saldırganlıktır. Kızgınlık duygusu, kalp sağlığı açısından en zararlısı olup aşırı kızgınlık ilk iki saat içinde kalp krizi geçirme olasılığını çok arttırır. Kızgınlık sonucu tansiyon yükselir, kalp atış hızı artar, damarlar salgılanan hormonlar ile kasılarak kalbe daha az kan gider ve nefes darlığı yaşanır. Aşırı sinirlilik durumu yaşayan kişiler için ilk bir kaç gün kalp krizi açısından çok tehlikelidir.

- Başarıdan başarıya koşarak her şeyi kendileri yapmaya çalışan insanlar için kalp krizi oranı yüksektir.

- Bu gibi durumlarda kişilerde oluşan stresin kalp krizi yaratmasına yol açan mekanizmada sempatik sistemin rolü büyük olup, hormonlar salgılanarak pıhtılaşma mekanizmaları tetiklenir ve damarların daralması ile damarların yırtılan plaka sayısı da artmaktadır, rahatlama teknikleri kullanıldığı zaman ise damarları genişleten nitrik oksit hormonları salgılanmaktadır.

- Aşırı üzülmek ve aşırı sevinmek gibi yüksek dozlu duygusallıklar katekolamin denilen hormonların fazla salgılanması ile kalpte ritim bozukluğuna yol açarak kalbin şiddetli bir şekilde kasılmasını takiben de ani kalp ölümlerine neden olmaktadırlar.

- Aşırı duygulanmalara yol açan olaylardan sonraki ilk bir hafta boyunca bu gibi kalp krizlerini yaşamamak için çok dikkatli olunması gerekmektedir. Beyinde limbik sistem olarak adlandırılan stres vb. gibi yaşamsal fonksiyonları kontrol eden ve aynı zamanda kalbi de yöneten bir sistem vardır. Ölüm korkusu ile savaşlar ve aynı olumsuz şeylerin tekrar edip etmeyeceği ile ilgili stresler kalp krizi oranlarını yükselten önemli nedenlerdir.

- Depresyon şikayeti olan kalp krizi geçiren kişilerin depresyonda olmayan bir kalp krizi hastasına göre ölüm riski dört kat artar. Depresyondaki hastaların, kalp krizi geçirme riski çok daha yüksek olmakta, kızgınlık, kırgınlık, heyecanlanma duyguları depresyonlarına eklendiğinde bu hastaların durumları daha da zorlaşmaktadır.

--- Eğer bir de üstüne üstlük, gribal enfeksiyon gibi endotel disfonksiyonlarına götüren proinflamasyon ivmelenmeleri ve efor gerektiren uğraşlar da bu emosyonel psiko-somatik etkenlere ilave olunduğunda, güç sarfiyatının sürekliliğinin ve katmerlenmesinin sinerjisinden ejeksiyon fraksiyonunu ( EF ) düşüren işte bu gibi kardiyolojik olaylarda ani kalp durması ile bitirici hamle olmasından imtina edebilmek de çok zor olmaktadır. Arz ederim...İ.K.😢🧐

/reel/522382380650751

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Volkan konak ve kalp krizi! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Volkan konak ve kalp krizi! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Volkan Konak ve Kalp Krizi! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Gönül Pınarı
Gönül Pınarı, @gonul-pinari
1.4.2025 12:53:01
5 puan verdi
Kesinlikle değerli şairin paylaşımında ifade ettiği gibi;
"...- Büyük usta Volkan Konak da diğer bir çok büyük ustalar gibi; Sizler kesinlikle , sizleri unutmama donanımına sahip insanlarca ! unutulmayarak, bizlerle ve bizlerden sonraki nesillerimiz tarafından da yaşatılarak yaşamaya devam edeceksiniz. Buna inancımız tamdır.
--- Bu günlere kadar insanlığının ve sanatının ışığıyla aydınlattığın yüceliğin ile Yaratan senin kabrini talep ettiğin üzere o çınar ağacın gölgesinde sonsuza dek ışıklarla donatsın… Hoşça kal güzel insan, bizden önce giden dosta selam olsun…İ.K.."
bu sözlere katılmamak elde değil, yüce Allah rahmet eder inşallah unutulmaz unutulmayacak hele hele "Atatürk’ü sevmeyen beni de sevmesin" diyen, Cumhuriyet değerlerine sıkı sıkıya bağlı koca yürekli yeri doldurulamayacak besteci, söz yazarı, aynı zamanda da iyi bir şair de olan büyük usta sanatçı Volkan Konak'ı, ne mümkün unutmak.
Onu kaybetmenin üzüntüsüyle ve içim sızlayarak okudum bu anlamlı ve anlatımı güzel şiiri, içimden "İnna lilla ve inna ileyhi raciun" demek geldi. Rabbim taksiratını af eder inşallah
dilerim Ruhu şad mekanı cennet olur, vatanperver koca yürekli güzel kalpli ve de gönül insanıydı, yeri doldurulamaz o türküleriyle sanatıyla insanlığıyla ve de dağ gibi milli duruşuyla hep bizlerle olacaktır.
Duygu yüklü anlamlı ve güzel şiiri ve değerli şairini tebrik ediyor, elinize emeğinize sağlık diyor esenlikler diliyorum.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL