1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
232
Okunma
Bir ağaç düşünün. Bir milyon sene önce ağaçtı, şimdi de ağaç. Hiç değişmedi. Ben buyum dedi. Gövdem belli, dalım belli, yaprağım belli. Rüzgarda yapraklarının salınışı belli, çıkardığı sesler belli. Beni seven böyle sevsin der gibi asaletle durur hep.
Hasılı bir milyon önce ki hali ne ise, bir milyon sonra ki hali de aynı. Değişmedi, değişime ihtiyaç duymadı. Hep doğal oldu. Doğallığını hiç bozmadı. Onun için insanlar onu nerede görürlerse görsünler tanırdı. Doğallığına kendi oluşuna, aynı kalışına hayran kalırlar. Onu severler.
Oysa insan oğlu hep değişti. Bugün başka oldu, yarın başka. Başkaları beni beğensin diye, başkaları beni sevsin diye sürekli değişme ihtiyacı duydu. Başkalarının dikkatini çekmek için değişti. Başkalarına yakınlaşmak, başkalarına yaranmak için değişti. Hiç bir zaman kendi olmaya çaba göstermedi. Beni bu halimle sevin demedi. Ben buyum diyemedi. Orasını burasını beğenmedi değişti. Hiç bir zaman kendi olmayı denemedi. Bütün bu değişmeden de, değişmelerden de mutlu olmadı. Daha sonra tekrar kendi olmaya çalışsa da başaramadı. Daima değişimle ilgili kısır bir döngü içerisinde debelenip durdu. Hep bir kimlik problemi yaşadı. Oysa bu dünyada ne yaparsan yap, nasıl değişirsen değiş, hiç kimseye asla yaranamazsın. Kendini beğendiremezsin. Gözüne girmek istediğin zümrenin gözüne giremezsin. Ancak işlerine yararsan, onlara göre hareket edersen, onlar için çalışırsan senden iyisi yok. İşlerine yaramazsan, senden bir fayda, bir menfaat görmezlerse ne kadar değişirsen değiş, senden kötüsü yok. Onların gözünde yine koca bir sıfırsın. Koca bir hiçsin.
İnsan başkasına kendini beğendirmek için hep bir uğraş verir. Beyhude emek sarfeder. En basiti, saç şeklini değiştirir, burnunu değiştirir, kaşını değiştirir, türlü türlü makyaj yapar, dövme yapar başka şeyler yapar, ne yaparsa yapsın, yinede beklediği ilgiyi görmez. Düşündüğü şeye erişmez. Beklediği sonuca erişemediğinde ise hayal kırıklığı yaşar. Depresyona girer. Ruh sağlığı bozulur.
Oysa yapacağı tek şey, ağaç gibi doğal olmaktı. Ağaç gibi doğal kalmaktı. Formül bu. Ve bu formül çok basit. Sadece kendin olmak ve kendin kalmak. Olduğun gibi olmak. Ben buyum diyebilmek. Beni seven böyle sevmeli, beni beğenmek isteyen bu halimle beğenmeli diyebilmektir. Benim en güzel halim Rabbimin beni yaratığı haldir idrakına varabilmektir.
Ama insan öyle yapmıyor malesef. Kendi olmaktan vazgeçip, başka biri gibi olmayı, başka biri gibi davranmayı tercih ediyor. Bir başkasının bakış açısından kendini izlemeye çalışıyor. Kimliğini, kişiliğini, soyunu sopunu, ailesini değiştiremeyeceği gerçeğini göremiyor. Başkasının karekterini kendinde oynayan bir oyuncu gibi davranıyor.
Kişilik, benlik, karekter, kimlik yani onda var olan, onu insani birey yapan tüm değerleri öteleyerek, tanımayarak, değiştirerek aciz bir kişiliğe bürünüyor. Ezik bir kişi oluyor. Tabiri caizse kendini hepten yok ediyor. Başkaları için kendini yok eden, kendi değerlerini yok sayan, başkası onu hiç bir zaman "VAR" görmez. Değer vermez.
Onun için "değişme, kendin kal!" Kendin ol.
İnsanlar sırf bunun için sana değer verecektir.
Abdurrahman Tümer
5.0
100% (1)